Tam dediğin gibi Veysel, dişi ve erkek yan yana durup kafalarını ve yelelerini iki tarafa savurup
duruyorlardı . Bir de, erkek birey dişiye doğru giderken kafasını suyun içine sokup uğultu gibi
sesler çıkarıyordu, ben de taktik aldım biraz onlardan :)
Hafta sonu Bedri Kalemci ile buluştuk Nallıhan da, kendisi bir gün önce küçük akbabanın gözünü
patlatmış, öyle zamanlarda beni çağırmıyor nedense ( yazdığımı okusun da buraya gelsin diye
dürtüklüyorum biraz ) :) Senin de kulaklarını çınlattık bir ara; dedim ki Veysel i çağıracağım
akbabalara, O da işyerinden ve ailesinin yanından gelirken Safranbolu ve sonra Beypazarı na kültür
turizmi ve sarma dolma yemeye gideceğini söyleyecek diye ...
Görüşmek dileğiyle, sevgi ve selamlarımla .