Bir daha zor görebileceğimiz bu nadiratın uzakta olsa birde uçarı olsun.
Bunuda çekmek hiç kolay olmadı tabi. Cuma akşamı geç saatlerde yurtdışından döndüm. zaten daha orda uçağa binmeden kuşun haberleri gelmişti. Bir ara Geneva-Adana uçuşu varmıdır diye düşünmedim değil :)) Herneyse Cumartesi günüde Gerede de Trakus yönetim toplantısı olduğundan ertesi sabah saat 6 da kalkıp gene yollara düştük. Öğlene kadar biraz Esentepede arazi yapıp, akşama kadar uzun uzun toplantılar yaptık. Tabi bu arada aklımızda hep bu tür vardı. Haliyle kaşınmalarda başladı :) Akşam yemeğinde ise gece yarısı yola çıkıp sabah Adanaya varmak gibi bir çılgın plan üstünde konuşmaya başladık. Son olarak saat 12de ben, Soner Bekir ve Naim Yahşi yola çıkmaya karar verdik. Ben zaten çok yorgun olduğumdan gidip 1.5 saat kadar uyudum. Tam 12de bastık Ankaraya, gittik Sonerin teleskopunu almaya iyikide almışız. Sonra tabi insanın içini bayan bir yolculuktan sonra sabah 6ya doğru Adanaya girdik. Kısa bir kahvaltıdan sonrada Tuzlaya doğru yola çıktık. Ama kuşu bulmamız ve sonrası çekimler pekte bize anlatılan gibi kolay olmadı. Bir kere kuş sanırım Türkiyede olduğunun farkına varmış ve bayağı ürkek davrandı, çok uğraşmamıza rağmen hiç yakından çekemedik.
İlk saatlerde sürpriz isimler alana düşmeye başladı Urfadan Hüseyin Meşe, Adanadan Volkan Pek ve bizim turların eksik kalmayan elemanı Mehmet Zenginerde gruba katıldı. Koordinasyonlu çalışmalarımızda sonuç vermeyince, başka türler peşine düştük ve Sonerinde sayesiyle buna güzel bir bonus ekleyip döndük. Çok yorucu ve maceralı oldu, ama olsun bence değdi.
Selamlar, sevgiler