Bugün aynının hazin sonunu içim sızlayarak memleketin bir başka yerinde yaşadım. Geçtiğimiz iki yıl Kırmıtlı Kuş Cenneti nin içinde bir yer sistemli olarak yakıldı, koruma alanına tarla açıldı. Bugün aynı yerdeki tarla yine sürülüp ekime hazırlanmıştı. Bundan sonraki adımları tahmin edemeyen gafildir. Şimdi çevresindeki dönümlerce otlak, saz ve çalılar yakılacak aynı geçmişteki gibi. Yetkililer yine uyarılacak ve aymazlık devam edecek. O devam eden aymazlığın yaşandığı alanda yılın ilk Sultan kelebekleri uçardı, dikkuyruklu ötleğenler, arapbülbülleri, çıvgınlar. baştankaralar, turaçlar, üç tür yalıçapkını, ötleğenler, sinekkapanlar vs. yuvalar kurardı. Gözle görülen ilk yok oluş Sultanlarda oldu. Kırk gündür onlar yok ama, doğa canavarları hala orada. Üstelik şikayetçiler arasında nice önemli kişiler olmasına rağmen, talan devam ediyor. Hem de koruma altındaki, hazine arazisi olan Kırmıtlı Kuş Cenneti nde.
Acılarımız, kaygılarımız, üzüntülerimiz ortak. Yurdun her karışında yanan, yok edilen bizim ciğerimiz. Dilerim serzenişlerimiz, zalimlere karşı duracak duyarsızların vicdanında bir kıpırtıya neden olur.
Bir acım vardı, bir acı daha sardım onun üzerine. Gönlünüze sağlık Akif bey.
Selamlarımla...