Konu çevre kirliliği, gündemde de Kastabala ÖKA olunca bam teline dokunan bir sunum olmuş. Demek ki, her doğal yaşam alanı için haberler yapacağız bıkmadan. En önemlisi ise, toplumun her kesimini eğitmek ve bilinçlendirmekten geçiyor herşey.
Dün bir adam ve yanındaki iki küçük çocuk Kastabala ÖKA içerisinde Kesmeburun mevkiindeki sazları ateşe verdiler gözümüzün önünde. Uzakta oluşları nedeniyle aracımın klaksonu ve çocuklarımla birlikte avazımız çıktığı kadar bağırarak oradan korkup kaçmalarını sağladık. Az ilerideki Kastabala Antik Kentine girince içimiz bir daha sızladı. Antik alanın tamamı, kazı başkanı bir profesörün istediği herbisitler ile sarı çorak bir hal almıştı. Sonuçta ha bir köylü, ha bir profesör. Doğaya zararda bilinçlenmeyen her kesim aktör olabiliyor. Yanımda gelen iki çocuğuma anlatmakta zorlandığım gerçekler yaşadık dün. Oysa üç yıl öncesine kadar aynı yerlere kurulmak istenen çimento fabrikalarını hukuki savaş ile söküp atmıştık ve çocuklarım o sürecin hikayeleri ile büyümüştü. Geleceğe umutla bakıyorlardı bu yüzden. Şimdi yaşananlar ile onların umutlarını kaybetmesinden korkuyorum. Yine de dünyanın geleceğine sahip çıkmanın onların görevi olduğunu ve bunun da çevrelerinden başlayacağını anlatmaktan geri durmuyorum, onlar dinledikçe durmayacağım.
Hülasa, çevre ile barışık yaşayan dede ve nineler gördük bizler. Bu güne bakınca, ne oldu son iki nesile demekten kendimizi alamıyoruz. Rahmetli annemin anlattığı evlerine yakın göllerdeki turna, kaz ve toyları dinleyerek büyüdüm. Sarı asmaların ötüşü ile uyandım, ikindi çayını yine onların sesleri arasında keyifle yudumladım. Ak Yanaklı Arapbülbülü ne Küçük Araptelli derdik bahçelerimizde gördükçe. Aynı bahçelerde yürürken son adımımızın altından gürültü ile kalkan çulluklar yüreğimizi düşürürdü. Üveyik ve keklikleri sürüler halinde görürdük yaylalara çıkarken. Şimdi onların hepsini hoyratça yok ettik. Şimdi bir tekinin fotoğrafını çekmek için köşe bucak arıyoruz, ama nafile. Hepsini görmekle şanslımıydık yoksa, yok eden nesil olarak gelecekte mahkum edilecek bedbahtlar mı?
Çok laf ettim velhasıl. Belki de içim dolu, yüreğim sızılı olduğu için. Fazla laf ettimse affola.
Bam teline dokunan güzel fotoğrafınız için teşekkür ediyorum. Elinize, gönlünüze sağlık Serhat bey. Sevgi ve selamlarımla...