Öncelikle Fotokritik ve benim fotoğraf çekmeye başlamama sebep olan Trakus üyelerine ve kurucularına çok teşekkürler diyerek başlamak istiyorum.

Bir çok tavsiye bir çok sözden sonra Nikon kararı verip direk gidip D200 aldım sonra yavaş yavaş flu çekmeye başladım :)

Doğa Foto Halil abiyi tanıdım.Kamil Öğe abimin hiç durmadan kafasını şişirdim her seferinde inşallah kendisini sıkmıyorumdur diye düşünürken sorularımdan kendimi alamadım ve her seferinde bana tahammül ettiği için çok teşekkür ediyorum.

Bu arada eskiden çok eskiden tanıdığım Aytaç Karakız (pufidika) ı ne zaman internette görsem abi ne yapabilirim İstanbulda olsan ne çekerdin ne yapardın gibi sorularla onuda rahatsız ettim.İnsanları taciz etmekten usanmış flu fotoğraf çekmektende artık sıkılmıştım ki yolum Doğa Foto ya düştü.Hiç unutmuyorum o günü Halil abi sen Fikret can abimiz ile tanıştın mı dedi hayır dediğim anda şimşek çaktı beynimde işte bir kişi daha vardı artık Fikret abiyede bol bol soru sorabilirdim :)

Döner dönmez gidip Fikret abiye mesaj attım ve ilk cevabımı 10 dakika sonra aldım :)Bir gün gelebilirsin dedi.Koşa koşa sabah bir heyecanla kalkıp yanına gittim.Şu anda anlatmaya çalışıyorum ama Fikret abinin o babalığı, hocalığı, ustalığı gerçekten anlatılmaz bunların hepsi yaşanır.Bizi Çatalcada ilk olarak sesleriyle karşıladılar benim tripotum iş görmez diye kendi tripodunu saolsun bana verdi ve bende o anda soru oluştu acaba yalıçapkınını görürsem direk suya düşürmiydim.

Evet çok geçmedi aradan 10 dakika sonra ilk çapkınım karşımda durdu.Bu da işte o haylaz daha nicelerini çeksemde Fikret abinin iki tane 4GB lık Flashını doldursamda ilk karemi sizinle paylaşmak istedim.

Şu andada Karakter kısıtlamasına yakalandım. :)

Herşey için çok teşekkürler iyi ke varsınız iyi ke doğa ve bu güzellikler bizimle var.

Emeği geçen herkese çok teşekkürler.