Cuma günü sabah erken saatlerde sevgili Ahmet Yay’la birlikte randevu yerine giderek, kamuflajlarımızı kurduk ve beklemeye başladık. 15 dakika sonra hemen yanımıza konan bir gri balıkçıl bize kamuflajımızın iyi olduğunu düşündürerek ümit verdi. Ancak nazlı güzel, birkaç kere etrafımızda dolanmasına rağmen gelmedi. 4 saatin üzerinde süren bekleyiş sonrası pes ederek, elimiz boş ayrıldık. Cumartesi sabah erkenden, bu sefer sevgili Halim Tatar ile randevu yerindeydik, üstelik hava çok kapalıydı. Bu sefer misafirimize tünek olmak üzere bir kuru ağaç parçası da götürerek suyun kenarına sapladık. Ben daha hazır olmadan gelip bu tüneğe konan ve hemen uçup giden güzelimiz bizi gene ümitlendirdi ama gene gelmedi. Bu sefer yağan yağmur nedeni ile ara ara kesilen kamuflajda bekleyişimiz yaklaşık 4.5 saat sürdü.
Pazar sabahı, meteorolojinin sağnak yağmur vermesine, havanın çok kapalı olmasına rağmen; “inatta bir murattır, bu sabah saat 10’dan önce yağmur yok” diyerek, tek başıma randevu yerindeydim. Yukarda gördüğünüz kamuflaja girdikten 7 dakika sonra nazlı güzel gelerek birkaç poz verdi ve gitti. Ama 1.5 saat sonra tekrar karşımdaydı, üstelik bu sefer gözümün önünde avlandı, 2 balığı mideye indirdi, dinlendi, kurulandı ve 15 dakika sonra gitti. Bu sefer tek eksik ışıktı. Bende saat 10’da yağmur başlayacağını düşünerek kamuflajımı söktüm, toparlanarak döndüm. Ben ayrılırken yağmur çiselemeye başlamıştı.
Sevgi ve saygılarımla.