Turumuzun ikinci duragi Birecikti ve hedefte Kucuk Alamecek ve Tepeli guguk vardi. Cuma ogleden sonra vardigimiz Birecikte Tepeli Gugugun goruldugu 1-2 alani taradik ama sonuc vermedi. Daha sonra ugradigimiz Kelaynak cafede Mustafa bey bize kusun cok rahat gorelebildigini, hatta cafenin etrafindaki agaclara gelip ottugunu, dahasi artik onun nerdeyse serce kivaminda oldugunu soyleyince biraz sasirdik ama herhalde yarin muhakkak cekeriz diyede rahatladik.
Ertesi sabah cok erkenden Urfa yakinlarindaki Kizilkuyu civarinda saatlerce Kucuk Alamecek aradik ama onuda bulamadik. Tahminimizce ya daha gelmemisler yada biz sansizdik. Ogleden sonra gene Tepelinin pesine dustuk ama nafile... Butun goruldugu alanlari gezdik, yuruduk, daglara ciktik, gene yok. Haliyle sinirler bozuldu, yuzler dustu. Ertesi sabah erkenden gene gecen hafta goruldugu arazideydik, kus gene yok :)) Sonra Suriye sinirina dogru gidelim dedik, tam yola cikmisken Huseyin Mese aradi, sabah aradigimiz yerde oldugunu ve sesini duydugunu soyleyince Schumacher\'e tas cikaracak bir tempoda tekrar ayni alana donduk. En az iki saat daha aradik gene yok :)) Kus hakkinda soylediklerimi buradan yazamiyorum haliyle :)) Iyice sinirlerimiz bozulmus bir halde oglen otele donduk ve esyalari toplayip artik Adanaya donmek uzere yola cikacaktikki bir telefon daha geldi. Malum bizim bu acikli halimize aciyan diger Birecikli kuscularda hep beraber Tepeli Guguk aramaya baslamislardi :) Kelaynak istasyonu yanindaki kanyonun girisinde gorulmustu bu sefer. Gene bastik gaza hemen o alana. Gittigimizde Birecikli arkadaslar: \" Ya kus demin burdaydi, az once ucup su camliga girdiler\" diyince, ben dedimki: \"Eyvah bu kus gene bulunamayacak\" Ama neyseki biraz ses verince hemen ikiside kendini ortaya atti ve cok fazla olmasada biraz goruntu almamiza izin verdiler. Tam donus esnasinda bulmamiz haliyle bizi cok memnun etti, yoksa Adanaya kadar cok keyifsiz bir yolculuk olacakti.
Bu arada Birecikte cok guzel bir kuscu grubu olusmus, umarim sayica daha artarlar ve o bolgeden cok guzel kayitlar gelmeye baslar. Buradan tekrar Huseyin Meseye, Mustafa beye, Yusuf beye (Lordares) ve diger arkadaslara cok tesekkurler