Şanlırfa’nın incisi Birecik’in göz bebeği Ak yanaklı Arapbülbülü için Pazartesi sabah saat 04.20’de yola çıktık. “safran” Muammer Çeviker abim ve sevgili “porlisb” Sacit Bulut ile birlikte. Ceyhan’da Buluştuk. Sonra düştük yollara. Sabah 7.30 – 8.00 gibi Parkta “Kelaynakçı” “Mustafa Çulçuoğlu buluştuk. Sonra Ak yanaklı Arapbülbüllerin olduğu alana gittik. Birkaç dadika bekledik. Bu sürede göremeyince birden içimi bir korku saldı. Samsun Kulaklı Batağan Macerası gibi olur diye. Tam bunları düşünürken Kelaynakçı İşte... işte... iğde ağacının arka tarafında deyince nasıl sevindiğimizi nasıl tam siper olduğumuzu anlatamam. Bir çift koklaşıp öpüşüp duruyorlardı ama dalların arasındaydı. Yine de makinelerin sesini anlatamam. Savaş alanına döndü. Belki kaçar bir daha görünmezler diye. Ama öyle olmadı: Bir iğde yiyorlar bir yoldaki yağmur birikintisine inip su içiyorlardı. Ağaçta baktım tam verim alamayacağım buz gibi çamur ve ıslak zemine uzanı verdim. Soğuk çamur bir yandan üstüne uzandığım pıtırak dikenlerin her tarafıma nasıl battığını anlatamam. Yüz üstü uzandığım için bir süre sonra vücudunun alt kısmını soğuktun hissetmemeye başladım. Bir ağaca bir su birikintisine inip su içip yeniden ağaca çıkıyorlardı. Bol bol görüntü aldıktan sonra bu güzellerle geçici olarak vedalaştık. Böylesine bir araziden sonra ortaya bu güzellik çıktı. Beğenmeniz umuduyla. Bu fotoğrafımı safran” Muammer Çeviker abim ve sevgili “porlisb” Sacit Bulut ve bize rehberlik eden “Kelaynakçı” Mustafa Çulçuoğlu’na armağan ediyorum.
Sabah saat 04.00’te “safran” Muammer Çeviker abim ile Göksuya yolculuk var. Bu yüzden yükledikten sonra hemen uyumaya gidiyorum. Beğenmeniz umuduyla ve herkese gönül dolusu selamlar