Samsun kampının amaçlarından biride çocuklara gençlere kuş gözlemciliğini anlatmak ve kuşlara ilgilerini çekmekti. Kamp amacına ulaştı sanırım. Samsunda yaşayan genç dostumuz son gününde Kızılırmak Delta’sına gelerek ve hayatında ilk kez kuş gözlemine katıldı. Kendisinin kaleminden ilk gözlemi; Bugün hayatımın geriye kalanının ilk günü ve ben biliyorum ki her yeni gün sürprizlerle doludur. Hayat tiyatrosu bana bugün çok güzel bir sürpriz yaptı.Konu kuş gözlemciliğiydi.Bense gözlemciliğe yeni doğmuş bir bebek.Görmeye ve öğrenmeye aç, çevresini daha iyi görmek için gözlerini kocaman kocaman açmış ben, kuş gözlemciliği yolunda çırak Dilek-Tunç, ustalar Kiraz Hocam ve Nizam Yavuz ile sahnedeydik.Sahne mi? Olabilecek en güzel sahnelerden, Kızılırmak Deltası…Kostümlerimizin rengini toprak ana, makyajımızı da doğa tonları belirlemişti. Aksesuvarlarımız da sevgili dürbünler. Sahnedeki diğer oyuncular ise yeni tanıştığım; saz horozu,ak balıkçıl, gri balıkçıl, sarı kuyruk sallayan, çeltikçi, serçeler ve isimlerini henüz öğrenmediğim daha nice zarif, narin, ürkek rengarenk dostlar… Mutluyum çünkü yaklaşık beş ay önce tez araştırmam için gittiğim Ankara'da Milli Kütüphane bahçesinde kafam kitaplardan ambale olmuş vaziyetteyken bahçede gördüğüm kuşu merak edip onu sorduğum Ankaralıların bilmemesinden ötürü google amcadan o kuşların saksağan olduğunu öğrendiğim için - ve şu an bu yazıyı yazarken aklıma, beğenerek okuduğum bir romanda ABD ye eğitim için giden doktora öğrencilerinin takıldığı kafeinin adının saksağan olduğu, roman karakterlerinin niye bu isim kullanıldığına dair kafa yordukları ve benim bu kuşu çok merak ettiğim geldi- mutluyum çünkü; hem antropolog hem de kuş gözlemcisi arkadaşım Samsun'daki kuş hazinesinden bahsettiği için ve akabinde TRAKUŞ habercisi olan arkadaşım Dilek ve Tunç Kızılırmak Deltasına fotosafari etkinliği sebebiyle geldiği için ve son gününde de olsa TRAKUŞ ailesinin değerli üyeleriyle tanıştığım için ve artık bir kuş gözlemcisi olduğum için. Kızılırmak Deltası gezisinden sonra eve döndüğümde evden çıkarkenki halimden farklıydım. Daha hassas, duyarlı, insana özgü kirlerimden arınmış, bir kuş gibi hafif. Her zamanki balkonumuza çıktığımda caddenin ses kirliliğinden önce kuş seslerini duydum, başımı gökyüzüne kaldırdığımda gri gökyüzünden önce uçan kuşları gördüm, telefon direğine konmuş bir kuşun sarı kuyruk sallayan olduğunu hayal ettim. Gökçen İSKENDER Samsun SAMSUN KAMPINDAN KOLAJ VE FOTOĞRAFLAR: 1. shooter / Ömer Kulaçoğlu 2. Chayluck / Nedim Yavuz 3. Serhat Tigrel