TEMA Vakfı'ndan, Amik Gölü’nün üzerine inşa edilen Hatay Havalimanı ile ilgili şu açıklama yapıldı: Bundan dokuz yıl önce, 19 Eylül 2003’te uyarmıştık! “Büyük bir tarihsel hata ile kurutulan ve ülkemizin en önemli sulak alanlarından ve doğal ve yaban hayat destekleyicisi olan Amik Gölünün, göl aynasına bu kez de hava alanı yapılmasına karar verilmiş ve okuyanları dehşete düşürecek derecede bilimsellikten ve uzmanlıktan uzak bir ÇED raporu ile bu karar desteklenmeye çalışılmıştır. Kurutularak tarım alanına çevrilmeye çalışılan Amik Gölü, kendisini besleyen akarsular ile hemen hemen her yıl eski göl halini zaten almakta, doğa kendi dengesini sağlamaktadır. […] Yine Amik Göl aynasına yapılacak hava alanı ile, Anadolu-Afrika kuş göç yolunun geçtiği Belen Boğazı birbirine çok yakın olup, Hava Kuvvetleri Komutanlığı raporuna göre yılın 365 gününün 140 gününde çok yüksek, 60 gününde ise yüksek derecede uçak-kuş çarpışma riski mevcuttur.” Söz konusu ÇED raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması kararı için 2001’de açtığımız davayı 2003’te kazanmış, yukarıda alıntıladığımız basın açıklamasıyla da doğayı ve yaşamı korumaya devam edeceğimizi bildirmiştik. Ancak yanlıştan dönülmek yerine yeni bir ÇED raporu hazırlanarak havaalanı yapım sürecine devam edildi. Bu yeni rapora karşı 2004’te başlattığımız hukuk mücadelesi halen Danıştay’da devam ediyor. Üç sene sonra, 20 Eylül 2006’da bir kez daha uyardık! “75 bin dönümlük Amik Gölü’nün suyu, büyük bir tarihsel hata ile 1968’de açılan dört drenaj kanalı ile Asi Nehri’ne boşaltıldı. Altı yıl süren ıslah çalışmaları sonucu göl kurutuldu ve tarım yapılmaya başlandı. Ancak gölden elde edilen yer, çevreye göre altı metre daha aşağıda kaldı. Drenaj kanallarının, tıkanması sonucu da en küçük bir yağmurda dolarak neredeyse eski haline dönüyor. Böylece her yıl onbinlerce dönümlük ekili alan sular altında kalarak heba oluyor. Amik Gölü’nün kurutulması ile birlikte Hatay’ın ikliminin de değiştiği kaydediliyor. Bölgede yağışlar düzensizleşti, bu da sellere yol açıyor.” Ve bugün haklılığımız “ne yazık ki” bir kez daha ortaya çıktı. Basından gelen haberlere göre yağışlar sonucu Amik “Ovası”nda on binlerce dönüm ekili alan sular altında kalarak büyük bir ekonomik kayıp yaşandı, bölgedeki havaalanında su tahliye çalışmaları yapılıyor. Ekosistemlere, doğadaki dengelere ve döngülere karışılmaması gerektiğini her fırsatta tekrarlıyoruz. Doğa en iyisini bilir, ve ileri teknoloji kullanılsa bile doğayla uyumlu olmayan proje, kötü bir projedir. Amik Gölü’nün kurutulması da, üzerine havaalanı yapılması da her açıdan kötü ve yanlış projeler olduğunu çoktan kanıtladı. Yaşanan ekolojik, ekonomik ve toplumsal kayıplar ülkemizin zarar hanesine yazıldı. Artık yapılması gereken, bu yanlışlardan ders çıkarmak ve hatadan dönerek ekolojik restorasyonu sağlamanın yollarını aramaktır. Türkiye, doğayla uyumlu, akılcı ve ekoloji merkezli politikalara zaman kaybetmeden geçmelidir. http://www.ntvmsnbc.com/id/25325036/ Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU