Zaman Gazetesi muhabiri Esra Keskin Demir, kuşlar, kuş gözlemciliği, kuş fotoğrafçılığı hakkında detaylı bir haber hazırladı. İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu ve TRAKUS u da tanıtan bu yazı bugün Zaman gazetesi Cuma ekinde yayınlandı. Yazının tümüne yayınlar kısmımızdan ulaşabilirsiniz:
http://www.trakus.org/kods_bird/pdf/89863.pdf
Tetiğe değil, deklanşöre basıyorlar
ESRA KESKİN DEMİR - 18.05.2012
Havaların ısınmasıyla Afrika'dan yola çıkan ve ülkemize Hatay'dan giriş yapan kanatlı turistler var. Tanışmak isteyenler hiç vakit kaybetmeden Sarıyer keskin viraja çevirsin rotasını. Zira binlerce yırtıcı görmek için son günler. Fırsat bulamazsanız, sonbaharda Çamlıca'da ya da Toygar Tepe'de buluşuruz!
İstanbul Boğazı=Uluslararası kuş otobanı
Şah kartal mesela. Gözlemcilerin en çok görmek istedikleri yırtıcı. Bu kuşu görmek için sabahtan akşama, belki de haftalarca bekleyen gözlemciler var. Ak kuyruklu kartal da aynı şekilde. Ama en uzun kanatlı türlerinden biri akbaba. Çeşitli dergilerde doğa ve gezi yazıları yazan kuş gözlemcisi Akdoğan Özkan, "Akbaba gördüğüm zaman, işte şimdi kapıp götürecek beni diyorum. Müthiş bir duygu, tarif edilemez." diyor. İstanbul Boğazı'nı 'uluslararası kuş otobanı' şeklinde tanımlayan Özkan, 2 yıldır gözlemcilik yapıyor. Ona bu hobiyi tanıtansa, bize gözlemciliği ayrıntılarıyla anlatan, İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu (İKGT) kurucularından Cemil Gezgin. Galiba Gezgin'i tanımayan gözlemci yok. Zira hangi gözlemciden kuşlar hakkında bilgi almak istesek, "Aslında Cemil Gezgin bu sorunun cevabını daha iyi bilir." cümlesiyle karşılaştık. En sonunda da Sarıyer'de Gezgin ile buluşarak kuşlar hakkında epey bilgi aldık.
Kuşların göç etmek için bu noktayı tercih etmelerinin sebebi termal akıntıymış. 12 yıldır bu hobiyle uğraşan Gezgin, bunu şöyle açıklıyor: "Büyük kanatlı kuşlar, bu noktadan göç yapmayı tercih ediyor. Çünkü enerjilerini minimum harcayıp maksimum mesafe almanın peşindeler. Karanın ısınmasıyla oluşan sıcak hava yükselerek termal etki oluşturuyor. Bu yükselen havanın girdabını kullanan göçmen kuşlar süzülerek daha uzun mesafe alabiliyor. Dolayısıyla karanın birbirine en yakın olduğu yer İstanbul Boğazı olduğundan kuşlar bu noktadan göç etmeyi tercih ediyor." Büyük kanatlı kuşlar, depoladıkları 100 gramlık yağı kanat çırparak uçtuklarında 5 günde yakarken, termal etkiden yararlanıp süzüldüklerinde 20 günde yakıyormuş. Dolayısıyla deniz üzerinden göç ettiklerinde zayıflayıp ölebiliyorlar. Bu yüzden yırtıcı kuşların yüzde 90'ı İstanbul Boğazı'ndan göç etmeyi tercih ediyor. Bu da Türkiye'de yüzlerce kuş türü görülmesini sağlıyor.
Kuş gözlemlemek için Hollanda'dan geliyor
İşte bu kuşları görmek için Hollanda'dan kalkıp Sarıyer'e gelen turistlerden biri Nico Creemers. Tam 30 yıldır dünyanın çeşitli ülkelerinde kuş gözlemliyor. "Hollanda'da saatlerce bekleyip görebileceğim bir kuş türünün burada binlercesini görüyorum. Ama Türklerin neden bu hobiye ilgi duymadığını anlayamıyorum." diyor. Eşi İnci Kaçar Creemers ise Nico sayesinde kuş gözlemciliğinden haberdar olmuş. Çift Hollanda'da yaşıyor ama her fırsatta İstanbul'a kuş gözlemlemeye geliyor. Bir başka gözlem ve fotoğraf meraklısı ise Berrin Akyıldırım. O, bu hobinin en başından beri içinde. Hem İKGT'nin hem de Trakuş'un kuruluşunda aktif rol almış. Üniversitede biyoloji okurken kuş gözlemciliğiyle ilgili bir seminerle değişmiş hayatı. 12 yıl önce katıldığı bu seminerden sonra nerelerde kuş daha iyi gözlemlenir diye arazi çalışmaları yapmış. Türkiye'nin farklı bölgelerinde kuş gözlem topluluklarının kurulmasına, kuşlarla ilgili 2 kitap çıkmasına, Boğaziçi kuş göçü izleme projesine öncülük etmiş. Artık bütün kuş türlerini tanıyor. Hatta fazlasıyla kuş fotoğrafı çektiği için bugünlerde kelebek fotoğraflarına yoğunlaşmış durumda.
İyi fotoğraf çekme isteği bu hobiyi yaygınlaştırdı
Ona göre bu hobi 'fotoğraf' işin içine girince yaygınlaştı. Akyıldırım, "İKGT'nin yaklaşık 400 üyesi var. Ama Trakuş daha geç kurulmasına rağmen fotoğraf sitesi olduğu için 2 bin üyeye ulaştık. İnsanlar önce iyi fotoğraf çekmek için kuş gözlemliyor. Sonra çektiği kuşun türünü öğrenmek için siteye e-mail atıyor. Daha sonra nadir görülen kuşları araştırıyor ve onları çekmek istiyor. Böylelikle kuş türlerinden ve kuş gözlemciliğinden haberdar oluyor." diyor.
Boğaz köprüsü kuş göçünü olumsuz etkileyecek
Ahmet Karataş (Niğde Üniversitesi Zooloji Profesörü): Uygun hava akımı açısından kuş göçü için en ideal yer İstanbul Boğazı. Afrika'dan Batı Asya ve Avrupa'ya göç edecek kuşların en önemli geçiş noktası. Göç, sonbaharda Çamlıca ve Toygar Tepe'den, ilkbaharda Garipçe yakınlarından izlenilebiliyor.
Tüfekleri satıp fotoğraf makinesi aldılar
Trakuş sitesinin kurucusu Serhat Tigrel, ülkemizde şu ana kadar 463 kuş türü görüldüğünü söylüyor. Kendisi küçük yaşlardan beri doğa âşığı bir insan. Ama üzülerek söylüyoruz ki eski bir avcı. Doğaya olan merakını eskiden avcılık yaparak gideriyormuş. Şimdiyse avcıları kuş gözlemi yapmaya davet ediyor: "Ben 57 yaşımdayım. Bizim zamanımızda doğada gezebilmek için avcı olmanız gerekiyordu. Kuş gözlemciliği gibi hobiler yoktu. Zaten ava gittiğimde, avlanmaktan çok avcılara kızmakla geçiriyordum vaktimi. Yasa 2 kuş vurmaya izin verirken, 10 kuşu birden vuruyorlardı. Şimdi doğayla iç içe olmak için illaki avcılık yapmanıza gerek yok. Bu yüzden sitemizdeki 2 bin üyenin 400 kadarı avcılıktan geliyor. Ben ve bu dört yüz üye kuş gözleminden haberdar olur olmaz, tüfeklerimizi satıp fotoğraf makinesi ve dürbün aldık. Maksat kuş yakalamaksa öldürerek değil, pozlayarak yakalanması gerektiğine inanıyoruz. Eski günleri hatırlamak bile istemiyoruz artık. Avcılar bir kez olsun gözlem yapıp fotoğraf çeksin, ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaklardır."
Haber: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1289060&title=tetige-degil-deklansore-basiyorlar&haberSayfa=0
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU