Bir zamanlar ışıltılı
şehirler, dünyanın en güzel şehirleri olarak kabul edilmişti. Ama artık,
bu düşünce geçerli değil. Küresel ısınma ve enerji israfıyla mücadele
öncelik kazandı. Çünkü ışık kirliliği ve yüklü faturalar ortaya çıktı.
Bu kirlilik, ekosisteme ve insan sağlığına ne kadar olumsuz etki
bırakacağı, henüz bilinmemektedir.
Sürekli
ışıklar yandığı için, gece karanlığı yaşanmamaktadır. Gece ,hayvanların
, bitkilerin ve insanların biyolojik saati açısından çok önemlidir.
Işık kirliliği, biyoçeşitliliği tehdit ediyor. Yapay ışık tüm canlıların
düzenini bozuyor.
Sineklerin
çoğu, yapay ışıktan dolayı ölmüştür.Sineklerin yok olmasıyla, besin
zincirinin dengesi bozulmuştur ve ekosistemde bir takım değişiklilere
neden olmuştur. Göçmen kuşlar, yıldızlar sayesinde yönlerini bularak göç
ederler. Kuşlar için ışık kirliliği yeni bir tehlikedir: Kuşlar sadece
insanlar için değil, dünyadaki tüm canlı yaşam için çok gereklidir. Her
yıl milyarlarca haşereyi, sineği tüketirler, milyarlarca bitki tohumunu
yayarlar. Özellikle küçük sineklerle beslenen göçmen kuşlar gece seyahat
ederler. Kimi türler milyonlarca kilometre yol kat ederler. Kısmen
takım yıldızlardan yön bulurlarken gökdelenler, deniz fenerleri gibi
yüksek yapılardan yayılan ışıklar onlar için çekici olur. Bunun sonucu,
kuşlar ya yorulup düşünceye kadar ışık etrafında fır dönerler ya da
doğrudan binaya çarparlar. Bu şekilde bir gecede binlerce kuşun öldüğü
bilinmektedir.
Kimi deniz hayvanlarının yuvalama alışkanlıkları,
ışık kirliliği ya da yapay aydınlatma yüzünden tehlikededir. Deniz
kaplumbağalarının binlerce yumurtasından çıkan yavrulardan yalnızca birkaçı
denize ulaşabilmektedir. Denize ulaşmak için deniz ile kara arasındaki
aydınlık farkını kullanan kaplumbağalar yapay ışıklandırmalarla karaya
yönelince hayatlarından olmaktadırlar. Avustralya’ da yapılan bir
araştırmaya göre mercanlar, üzerlerine düşen aşırı ışık yüzünden
kendilerine renklerini veren mikroskobik bitkileri reddetmekte,
beyazlaşmakta ve strese girmektedirler.
Bitkilerin,
işlevlerini yerine getirebilmesi ve gelişimini tamamlayabilmesi için
geceye ihtiyaçları vardır. Yapay ışığa aşırı maruz kalan bitkilerin
filizlenmesi, çiçek açması, meyve vermesi ve yaprakların büyümesinde
olumsuz yan etkileri olabilir.
Işık kirliliği insanların hormonal dengesini bozar ve sinirli olmasına
neden olur. Ayrıca kanser hastalıkların oranındaki artışa, bu kirlilik
neden olmuş olabilir.
Yapay
ışıktan dolayı, epifiz bezi(beyinde bulunan bir bez)yeteri kadar
melatonin hormonu(uyku hormonu) salgılayamaz. Epifiz bezi, gece hormon
üretir. Melatonin, kanser hastalığını önler, yaşlanmayı geciktirir,
tümörlerin büyümesini engeller.
Işığın
üretim maliyeti yüksektir. Kamaşma, dikine ve aşırı ışık boşa giden
enerji demektir. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği’ nin yaptığı bir
araştırmaya göre, bu şekildeki dış aydınlatmalarda ışığın %30 kadarı
boşa gitmektedir. Bu yanlış uygulamaların maliyetinin ABD de yılda 2
milyar dolar olduğu hesaplanmıştır. İngiltere de ise yanlış ışıklandırma
yılda 53 milyon sterlin tutarında enerji kaybına neden olmaktadır.
Türkiye de bu yönde bir araştırma yapılmamış olsa da ilk
değerlendirmeler en az %30 enerji kaybı olduğu yönündedir. Işık
kirliliğine karşı önlem almak yaklaşık bir elektrik santralı kurmak
anlamına gelmektedir.
Kaynak: www.verdura.fr
www.aydinlatmax.comHaber için Dilek Demircan\'a teşekkür ederiz.
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU