Karacabeye yaklaşık 25 km uzaklıkta bulunan Longoz Ormanı
ve Dalyan Gölü, mucizelerle dolu doğası, şaşırtıcı güzelliklere sahip canlıları
ve içerisinde insanı saran huzuru ile aslında Türkiyenin yanı sıra dünyada eşine
çok az rastlanılan bir tabiata sahip. Bu
tabiat harikasının içerisinde her yıl meydana gelen kusursuz döngü ise,
yaradanın kusursuz güzelliğine adeta ispat niteliğinde.
Karacabeyde henüz ilçe halkı tarafından pek bilinmeyen
Karacabey Longozu ve Karacabey Dalyan Gölü birbirinden çok farklı özelliklere
ve canlılara ev sahipliği yapmasına karşın her biri diğeri için olmazsa olmaz
bir önem taşır.
İlçeye yaklaşık yarım saat mesafede bulunan Karacabey
Longozu, Türkiyede devlet kayıtlarında yer alan ancak önemi ve değeri pek
bilinmeyen bir doğa harikası. Longoz sözlük anlamıyla subasar ormanı demektir.
Bu tip ormanlar deniz seviyesinin altında oluşmuştur. Aldıkları yağışlar neticesinde orman tabanında
biriken sular yılın büyük bölümünde burada kalır. Öyleki longozda yazın kurak
dönemlerinde yürüyerek gezdiğiniz yerlerde kışın kayıklarla ilerlemek zorunda
kalabilirsiniz.
Tabi ki geniş bir alana yayılmış olan ormanın zeminini
dolduran su sadece yağmur değil. Karacabey Longozu hemen yanı başındaki Dalyan
Gölünden beslenir bu anlamda. Göl kışın aldığı yağışlarla su seviyesini
giderek yükseltir ve taşkın zamanlarında içerisindeki suyu longoza bırakarak,
longozu longoz yapan ana unsuru gerçekleştirir.
Karacabey Longozu gerek ağaçları gerekse endemik bitki türleriyle
dünyanın eşine çok az rastlanılan coğrafyalarından biridir. Sulak alanda
olmasının yanı sıra kumul toprak yapısından oluşması ile zengin bitki türleri ve
bu besinlerle yaşamını sürdüren hayvanlar açısından da büyük önem taşır. Yaz göçmeni ve kış göçmeni olan yüzlerce kuş
türünü her yıl ağırlayan Karacabey Longozu ve Dalyan Gölü ayrıca Türkiyeden
sadece göç ederken geçen ve geçit türleri olarak adlandırılan kuşlarında ülkedeki
bir kaç mola yerinden biri olma özelliğiyle pek değerlidir.
Karacabey Longozunun simgelerinden sayılacak bir diğer
özelliği ise bataklıklarını boylu boyunca kaplayan nilüfer çiçekleridir. İçerisinde
yağışlar sonrası oluşan taşkınlar ile meydana gelen bataklıkları mayıs ayından
itibaren nilüfer çiçekleri sarar. Türkiyede bu kadar nilüferin aynı anda
açtığı ve içerisindeki bataklıkları kaplayan yeşil beyaz renginin neredeyse her
köşesine yayıldığı nadir bölgelerin belki de başında geliyor.
Karacabey Dalyan Gölü ise yapısı ve tür çeşitliliğiyle
Longozdan çok farklı değerlere sahip. Bursadan gelen büyük Nilüfer Deresi,
Uluabat Gölünden çıkan Ulubat deresi ile Susurluktan gelen Susurluk Çayı, Karacabey sınırları içerisinde birleşerek
Kocaçay adını aldıktan sonra Yeniköy yolu üzerinde sağ tarafta ki güzergâhını
izleyerek Marmara denizine dökülmektedir. Bu izlediği yol boyunca içerisinde
gelen alüvyonları denize döküldüğü noktaya taşıyan Kocaçay, bu noktada büyük
bir delta oluşturmuştur. Bu sayede kuzeyinde Marmara denizi olan Kocaçayın sol
tarafında Dalyan Gölü, sağ tarafında ise Arap Çiftliği gölü adıyla iki göl oluşmuş
ve Kocaçay Deltasını meydana getirmiştir.
Bu göllerden Arapçiftliği Gölü denize olan ağzının ince olmasından ötürü
tuzlu su oranı çok fazladır. Acı göl olarakta anılır.
Geçmişte Karacabey Dalyan Gölü aslında Türkiyede yılan
balıklarıyla bilinmekteydi. Yılan balıklarının istediği koşulları ve besinleri
fazlasıyla sağlayan bu coğrafya, bu ender tür için bulunmaz bir nimetti.
Ne yazık ki Bursa sanayisinin atıklarını Nilüfer Çayına
olduğu gibi dökmesi, derelerin etrafında çiftçilik yapanların kullandıkları
tarım ilaçlarını ve atıklarının bilinçsizce derelere salması ve Susurluk Şeker
fabrikasının yine işlem sırasında kullandığı zehirli ve kimyasal atıkları
Susurluk Çayına boşaltması, Meksikadan Karacabeye göç eden yılan balıklarının
artık buraya gelmemesine sebep oldu. 30 yıl öncesine kadar Karacabey ve çevre
illerin tezgâhlarından eksik olmayan yılan balığından geriye şimdilerde sadece
adı kaldı. Önemli çevre felaketlerini yaşatan şeker fabrikası artık faaliyetini
sürdürmemesi ve pisliklerini dereye boşaltmaması önemli bir gelişme olsa bile
hala Kocaçay, Bursa sanayisinin ağır metallerini Karacabeye taşıyarak buradan
Marmara denizini ve deltayı pisletmekte.
Karacabeyliler Bursanın bu konuyu ciddi bir şekilde ele
almasını ve çevreye duyarlı hareket etmesini bekliyor. Bir zamanlar
tezgahlarından eksik olmayan yılan balıklarının yeniden Karacabey Dalyan Gölüne
gelmesini arzuluyor. Karacabeyli özlemini duyduğu ve tadını unuttuğu yılan
balıklarını şimdi geri istiyor
Bu güzel coğrafyayı tehdit eden tek etken pislik içinde
akan sular olmamıştır. Yakın tarihte Marmara Denizinde kum çeken büyük
kapasiteli gemiler, zamanla Dalyan Gölünün açıklarından da kum çekmeye
başlamış ve bu durum gölü ciddi anlamda tehdit altına sokmuştur.
Dalyan Gölü her yıl, aldığı yağışlarla belli bir seviyeye
ulaştıktan sonra denize yakın olan noktasında
10 metre genişliğinde doğal baraj olan kum yığınlarını açarak fazla suyunu
Marmara Denizine boşaltmaktadır. Göl oluştuğundan bu yana devam eden bu doğal
baraj sayesinde göl her yıl fazla suyunu denize tahliye ettikten sonra bu ağızı
tekrar doğal yollarla kapatarak kendi döngüsünü sürdürmekteydi.
Söz konusu kaçak kum gemileri ise zamanla bu izinli olmayan
alanlardan da yüzlerce tonluk deniz kumu çekmeleri, göl için son derece önemli
olan doğal barajın sürekli açık kalmasına neden olacaktı. Gemilerin yüzlerce
tonluk kum alımı sonrası dipte oluşan boşluğu kıyıda erozyona uğrayan kumlar
doldurmaya başlayınca doğal baraj giderek zayıflamaya hatta yok olmaya başladı.
Kaçak kum gemileri kum almaya başladığından itibaren göldeki tatlısu balıkları,
tuzlu suyun artmasından dolayı telef olmaya başlamış ve bu durum gölde
balıkçılık yapan köylülerin büyük tepkisine neden olmuştu. Bayramdere köylüleri
başta olmak üzere duyarlı doğa gönüllülerinin yaptıkları eylemler ve basına
yolladıkları haberler neticesinde konu hukuk mücadelesine dönüştü. Yapılan operasyonla bu kum gemilerinin
yasadışı hareketleri durdurularak Dalyan Gölü büyük bir faciadan kurtarıldı.
Eğer bu gemiler hala aynı noktadan kum çekmeye devam etmiş
olsalardı, kıyıda göl ile denize ayıran kum yığını ortadan kalkacak ve deniz
suyu göle tamamen yayılacaktı. Önce göldeki tatlı su balıklarının tamamını yok
edecek ve ardından sazlık alanları kurutarak binlerce kuşun yuva olarak
kullandığı bu yerleri denize dönüştürecekti.
Tuzlu su ayrıca deniz seviyesinin altında olduğu için Dalyan gölü ile
bitişik olan Longoz ormanına da girerek tuzlu suyu ile tüm bitki ve ağaç türlerini
yakarak kurutacaktı.
Yaşadığı bu yorucu günlerin ardından her ne kadar eskiden
barındırdığı canlı türlerinin bir kısmı artık Karacabey Longozu ve Dalyan
Gölüne küsmüş olsalar bile hala dünyada tehdit altında olan kuş ve bitki
türlerinin önemli ev sahiplerinden biri konumunda. Gölde bulunan önemli kuş
türleri sıralanacak olursa Küçük Karabatak, Pasbaş Patka, Ak sırtlı ve Ortanca
ağaçkakan, Kara Leylak, Büyük Orman Kartalı, Kızıl Şahin, Yılan Kartalı,
Flamingo, Kuğu, Yeşil ağaçkakan, Turna, Bataklık Kırlangıcı, Kocagöz, Tepeli ve
Ak Pelikan, Dik Kuyruk, Balaban, Kaşıkçı, Sülün, Alaca Baykuş, Bıldırcın
klavuzu, Puhu, Guguk başta gelen türlerdendir.
Son bir yıl içerisinde bizzat gözlemler yaparak kaydettiğim tür sayısı
160ı bulmuştur ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.
Karacabey Dalyan Gölünde çeşitli ördek türleri başta olmak
üzere binlerce kuş türü yavrulama alanı için bu bölgeyi kullanmaktadır.
Türkiyede nesli bir zamanlar tükenme noktasına gelen sülünler bugün Longoz
ormanında koruma altında üreyen canlılardandır. Yine çeşitli geçit türleri,
uzun göç yollarında bu yerleri kullanarak mola vermekte ve beslenip güç
topladıktan sonra meşakkatli yolculuklarına kaldıkları yerden devam etmektedir.
Bölgede yaşamını sürdüren memeli hayvanlar ise yaban tavşanı,
tilki, çakal, yaban domuzu, porsuk, gelincik, sansar, su samuru, sincap sıkça
kendini göstermektedir.
Kuş ve memeli popülasyonunun yanı sıra bölgenin en değerli
canlılarından birisi ise adı ve işlevi ile insanlar tarafından komik bulunan
ancak yaşam mücadelesinin gerçekte doğada çok büyük önem taşıyan bir türdür.
Öyle ki söz konusu canlı Antik Mısır Çağlarında kutsal kabul edilmiş ve
paraların yanı sıra değerli eşyalar ve saray duvarlarına figürleri işlenmiştir.
Bu canlı Bok Böcekleridir.
Yazın havaların
ısınmasının muzip göstergelerinden birisidir bok böcekleri. Karacabey Longoz
ormanı ve Dalyan Gölünün en sık görülen canlılarındandır. Burada sayıları
oldukça fazla olan bu böcekler gün boyu ormanda hayvan pislikleri ararlar. Yeni
oluşmuş bir dışkıyı 5 dakika içerisinde bulan bu enteresan canlılar, dışkıya
ulaştıklarında birbirleriyle adeta yarışmaya başlarlar. Bunun sebebi dışkının
yaz sıcağında çabuk kurumasıdır. Kısa sürede dışkının içinde kendi yumurtalarını
bırakacağı küçük bir top hazırlayan bok
böcekleri yavruları için hazırladıkları bu küçük kundağı taşırken kolaylık
sağlaması için yuvarlak bir şekle sokarlar.
Ama asıl mücadele bu aşamadan sonra başlar. Oluşan dışkının
neredeyse tamamını bok böcekleri parçalayarak küçük toplar haline getirip daha
sonra bunlar için uygun bir yer aramaya koyulurlar. Çünkü gelecek nesiller
toprağın altında saklanan dışkı yumağının içerisinde hayat bulacaklardır. Bunun
için bazen yüzlerce metrelik güzergâh belirlerler. Kendi büyüklüğünün bazen üç katı büyüklüğündeki dışkı topunu taşıma şekilleri ise oldukça
enteresan.
Hazırlanan dışkıyı yüzlerce metre uzağa geri geri arka
ayaklarıyla iterek götüren bu canlılar, dışkı topunu gömebilecekleri uygun bir
yer bulduklarında toprağın altına çukur kazarlar. Bu noktada bokböceğinin içgüdüleri
hayati önem taşır. Çünkü yumurta için kazdığı çukurun ileride su ile dolmaması,
su altında kalmaması, sıcaklığının belli bir seviyenin altına yada üstüne
çıkmaması ve yuva içerisinde aylarca duracak yumurtanın nemlenip küflenmemesi
gerekir. Bu söz konusu etkenlerden birisi olumsuz gelişirse o dışkı yumağının içerisindeki
larvalar telef olur.
Bok böcekleri baharda havaların ısınmasıyla birlikte hemen
görevlerine başlar ve yaz boyunca binlerce bok böceği Longozda ve gölde taze
dışkı ararlar. Ormanın adeta temizlik işçileri gibi çalışan bu canlılar toprak
üstündeki pisliği toprak altına alarak hem toprağın doğal yollarla
gübrelenmesini hem de oluşan pisliğin ortadan kalkmasını sağlarlar. Günümüzde
bazı hayvancılığın yoğun olduğu yabancı ülkelerde bok böcekleri, ithal
getirtilerek doğa temizliğinde kullanılmaktadır.
Karacabey Longoz ormanı, bozkır alanlarında saklı kalmış
mucize bir bitkiye de yaşam imkânı sunuyor. Günümüzde pek çok hastalığın şifası
olarak kullanılan bu bitki Karabaş Otudur. Şifası yüzyıllar öncesinden bilinmiş
bu bitkiye Osmanlı döneminde padişah ferman dahi çıkartmıştır. Kansere karşı
koruyucu özelliği, tümörü yok edici etkisi, sinirsel hastalıklarda
sakinleştirici, mide ile bağırsak hastalıklarında rahatlatıcı, egzama yaralarını
kapatmada ve sigarayı bırakma noktasında önem taşır.
Yararları saymakla bitmeyecek şifa kaynağı Karabaş otunu
bugün yabancı pek çok ülkede özel seralarda yetiştirilmeye çalışıyor. Karacabey
Longozu ise bu her derde deva bitkiyi Karacabeylilere kendiliğinden sunuyor.
Ayrıca ilkbaharın ardından mor renklerle açarak ormanı ve bozkırı apayrı bir
renge bürüyen Karabaş otu, farklı olan eşsiz kokusuyla da insanoğlunu kendine
hayran bırakıyor.
Geniş ve büyük sazlıklarıyla, hem tatlı su hem tuzlu su
balıklarını içinde barındırdığı gölüyle, endemik bitki türleriyle, çeşit türlü
ağaçlarıyla, nilüfer çiçekleriyle, sümbülleriyle, yabani memelileri ve nadir
kuş türleriyle bu doğa harikası yeniden eski huzurlu günlerine dönmeyi
bekliyor. Her mevsim ayrı bir sürpriz sunan, renkleriyle canlılarıyla ve
muhteşem döngüsü ile insanları kendine hayran bırakan bu cennet çok yakın bir
zamanda RAMSARa alınma ihtimaliyle gündemde.
Böyle bir anlaşma ile Karacabey Longozu ve Karacabey Dalyan Gölü bundan
sonra kendini garanti altına almış olacak ve sadece Türkiyenin değil dünyanın
canlılarına tekrar kapılarını açacak.
Yazı: Alper Tüydeş
Karacabey longozu ve Kocaçay deltası ile ilgili diğer fotoğraflara www.facebook.com/fotoggrafik?ref=ts&fref=ts sayfasından ulaşabilirsiniz.
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU