TR EN
TR EN
Belgeli Tür 505
Fotoğraflar 92806
Gözlemler 9860
Videolar 1348

HABERLER


Karacabey Longozu diye bir yer var!

Haberlere Geri Dön Okunma Hiti. : 6568
1 Yorum Beğen | 1
karacabey-longozu-diye-bir-yer-var!

Karacabey’e yaklaşık 25 km uzaklıkta bulunan Longoz Ormanı ve Dalyan Gölü, mucizelerle dolu doğası, şaşırtıcı güzelliklere sahip canlıları ve içerisinde insanı saran huzuru ile aslında Türkiye’nin yanı sıra dünyada eşine çok az rastlanılan bir tabiata sahip.  Bu tabiat harikasının içerisinde her yıl meydana gelen kusursuz döngü ise, yaradanın kusursuz güzelliğine adeta ispat niteliğinde.

Karacabey’de henüz ilçe halkı tarafından pek bilinmeyen Karacabey Longozu ve Karacabey Dalyan Gölü birbirinden çok farklı özelliklere ve canlılara ev sahipliği yapmasına karşın her biri diğeri için olmazsa olmaz bir önem taşır.

İlçeye yaklaşık yarım saat mesafede bulunan Karacabey Longozu, Türkiye’de devlet kayıtlarında yer alan ancak önemi ve değeri pek bilinmeyen bir doğa harikası. Longoz sözlük anlamıyla subasar ormanı demektir. Bu tip ormanlar deniz seviyesinin altında oluşmuştur.  Aldıkları yağışlar neticesinde orman tabanında biriken sular yılın büyük bölümünde burada kalır. Öyleki longozda yazın kurak dönemlerinde yürüyerek gezdiğiniz yerlerde kışın kayıklarla ilerlemek zorunda kalabilirsiniz.

Tabi ki geniş bir alana yayılmış olan ormanın zeminini dolduran su sadece yağmur değil. Karacabey Longozu hemen yanı başındaki Dalyan Gölü’nden beslenir bu anlamda. Göl kışın aldığı yağışlarla su seviyesini giderek yükseltir ve taşkın zamanlarında içerisindeki suyu longoza bırakarak, longozu longoz yapan ana unsuru gerçekleştirir.

Karacabey Longozu gerek ağaçları gerekse endemik bitki türleriyle dünyanın eşine çok az rastlanılan coğrafyalarından biridir. Sulak alanda olmasının yanı sıra kumul toprak yapısından oluşması ile zengin bitki türleri ve bu besinlerle yaşamını sürdüren hayvanlar açısından da büyük önem taşır.  Yaz göçmeni ve kış göçmeni olan yüzlerce kuş türünü her yıl ağırlayan Karacabey Longozu ve Dalyan Gölü ayrıca Türkiye’den sadece göç ederken geçen ve geçit türleri olarak adlandırılan kuşlarında ülkedeki bir kaç mola yerinden biri olma özelliğiyle pek değerlidir.

Karacabey Longozu’nun simgelerinden sayılacak bir diğer özelliği ise bataklıklarını boylu boyunca kaplayan nilüfer çiçekleridir. İçerisinde yağışlar sonrası oluşan taşkınlar ile meydana gelen bataklıkları mayıs ayından itibaren nilüfer çiçekleri sarar. Türkiye’de bu kadar nilüferin aynı anda açtığı ve içerisindeki bataklıkları kaplayan yeşil beyaz renginin neredeyse her köşesine yayıldığı nadir bölgelerin belki de başında geliyor.

Karacabey Dalyan Gölü ise yapısı ve tür çeşitliliğiyle Longoz’dan çok farklı değerlere sahip. Bursa’dan gelen büyük Nilüfer Deresi, Uluabat Gölü’nden çıkan Ulubat deresi ile Susurluk’tan gelen Susurluk Çayı,  Karacabey sınırları içerisinde birleşerek Kocaçay adını aldıktan sonra Yeniköy yolu üzerinde sağ tarafta ki güzergâhını izleyerek Marmara denizine dökülmektedir. Bu izlediği yol boyunca içerisinde gelen alüvyonları denize döküldüğü noktaya taşıyan Kocaçay, bu noktada büyük bir delta oluşturmuştur. Bu sayede kuzeyinde Marmara denizi olan Kocaçay’ın sol tarafında Dalyan Gölü, sağ tarafında ise Arap Çiftliği gölü adıyla iki göl oluşmuş ve Kocaçay Deltasını meydana getirmiştir.  Bu göllerden Arapçiftliği Gölü denize olan ağzının ince olmasından ötürü tuzlu su oranı çok fazladır. Acı göl olarakta anılır.

Geçmişte Karacabey Dalyan Gölü aslında Türkiye’de yılan balıklarıyla bilinmekteydi. Yılan balıklarının istediği koşulları ve besinleri fazlasıyla sağlayan bu coğrafya, bu ender tür için bulunmaz bir nimetti.

Ne yazık ki Bursa sanayisinin atıklarını Nilüfer Çayı’na olduğu gibi dökmesi, derelerin etrafında çiftçilik yapanların kullandıkları tarım ilaçlarını ve atıklarının bilinçsizce derelere salması ve Susurluk Şeker fabrikası’nın yine işlem sırasında kullandığı zehirli ve kimyasal atıkları Susurluk Çayına boşaltması, Meksika’dan Karacabey’e göç eden yılan balıklarının artık buraya gelmemesine sebep oldu. 30 yıl öncesine kadar Karacabey ve çevre illerin tezgâhlarından eksik olmayan yılan balığından geriye şimdilerde sadece adı kaldı. Önemli çevre felaketlerini yaşatan şeker fabrikası artık faaliyetini sürdürmemesi ve pisliklerini dereye boşaltmaması önemli bir gelişme olsa bile hala Kocaçay, Bursa sanayisinin ağır metallerini Karacabey’e taşıyarak buradan Marmara denizini ve deltayı pisletmekte.

Karacabeyliler Bursa’nın bu konuyu ciddi bir şekilde ele almasını ve çevreye duyarlı hareket etmesini bekliyor. Bir zamanlar tezgahlarından eksik olmayan yılan balıklarının yeniden Karacabey Dalyan Gölüne gelmesini arzuluyor. Karacabeyli özlemini duyduğu ve tadını unuttuğu yılan balıklarını şimdi geri istiyor…

Bu güzel coğrafyayı tehdit eden tek etken pislik içinde akan sular olmamıştır. Yakın tarihte Marmara Denizi’nde kum çeken büyük kapasiteli gemiler, zamanla Dalyan Gölü’nün açıklarından da kum çekmeye başlamış ve bu durum gölü ciddi anlamda tehdit altına sokmuştur.

Dalyan Gölü her yıl, aldığı yağışlarla belli bir seviyeye ulaştıktan sonra denize yakın olan noktasında  10 metre genişliğinde doğal baraj olan kum yığınlarını açarak fazla suyunu Marmara Denizi’ne boşaltmaktadır. Göl oluştuğundan bu yana devam eden bu doğal baraj sayesinde göl her yıl fazla suyunu denize tahliye ettikten sonra bu ağızı tekrar doğal yollarla kapatarak kendi döngüsünü sürdürmekteydi.

Söz konusu kaçak kum gemileri ise zamanla bu izinli olmayan alanlardan da yüzlerce tonluk deniz kumu çekmeleri, göl için son derece önemli olan doğal barajın sürekli açık kalmasına neden olacaktı. Gemilerin yüzlerce tonluk kum alımı sonrası dipte oluşan boşluğu kıyıda erozyona uğrayan kumlar doldurmaya başlayınca doğal baraj giderek zayıflamaya hatta yok olmaya başladı. Kaçak kum gemileri kum almaya başladığından itibaren göldeki tatlısu balıkları, tuzlu suyun artmasından dolayı telef olmaya başlamış ve bu durum gölde balıkçılık yapan köylülerin büyük tepkisine neden olmuştu. Bayramdere köylüleri başta olmak üzere duyarlı doğa gönüllülerinin yaptıkları eylemler ve basına yolladıkları haberler neticesinde konu hukuk mücadelesine dönüştü.  Yapılan operasyonla bu kum gemilerinin yasadışı hareketleri durdurularak Dalyan Gölü büyük bir faciadan kurtarıldı.

Eğer bu gemiler hala aynı noktadan kum çekmeye devam etmiş olsalardı, kıyıda göl ile denize ayıran kum yığını ortadan kalkacak ve deniz suyu göle tamamen yayılacaktı. Önce göldeki tatlı su balıklarının tamamını yok edecek ve ardından sazlık alanları kurutarak binlerce kuşun yuva olarak kullandığı bu yerleri denize dönüştürecekti.  Tuzlu su ayrıca deniz seviyesinin altında olduğu için Dalyan gölü ile bitişik olan Longoz ormanına da girerek tuzlu suyu ile tüm bitki ve ağaç türlerini yakarak kurutacaktı.

Yaşadığı bu yorucu günlerin ardından her ne kadar eskiden barındırdığı canlı türlerinin bir kısmı artık Karacabey Longozu ve Dalyan Gölü’ne küsmüş olsalar bile hala dünyada tehdit altında olan kuş ve bitki türlerinin önemli ev sahiplerinden biri konumunda. Gölde bulunan önemli kuş türleri sıralanacak olursa Küçük Karabatak, Pasbaş Patka, Ak sırtlı ve Ortanca ağaçkakan, Kara Leylak, Büyük Orman Kartalı, Kızıl Şahin, Yılan Kartalı, Flamingo, Kuğu, Yeşil ağaçkakan, Turna, Bataklık Kırlangıcı, Kocagöz, Tepeli ve Ak Pelikan, Dik Kuyruk, Balaban, Kaşıkçı, Sülün, Alaca Baykuş, Bıldırcın klavuzu, Puhu, Guguk başta gelen türlerdendir.  Son bir yıl içerisinde bizzat gözlemler yaparak kaydettiğim tür sayısı 160’ı bulmuştur ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.

Karacabey Dalyan Gölü’nde çeşitli ördek türleri başta olmak üzere binlerce kuş türü yavrulama alanı için bu bölgeyi kullanmaktadır. Türkiye’de nesli bir zamanlar tükenme noktasına gelen sülünler bugün Longoz ormanında koruma altında üreyen canlılardandır. Yine çeşitli geçit türleri, uzun göç yollarında bu yerleri kullanarak mola vermekte ve beslenip güç topladıktan sonra meşakkatli yolculuklarına kaldıkları yerden devam etmektedir.

Bölgede yaşamını sürdüren memeli hayvanlar ise yaban tavşanı, tilki, çakal, yaban domuzu, porsuk, gelincik, sansar, su samuru, sincap sıkça kendini göstermektedir.

Kuş ve memeli popülasyonunun yanı sıra bölgenin en değerli canlılarından birisi ise adı ve işlevi ile insanlar tarafından komik bulunan ancak yaşam mücadelesinin gerçekte doğada çok büyük önem taşıyan bir türdür. Öyle ki söz konusu canlı Antik Mısır Çağlar’ında kutsal kabul edilmiş ve paraların yanı sıra değerli eşyalar ve saray duvarlarına figürleri işlenmiştir. Bu canlı Bok Böcekleridir.

 Yazın havaların ısınmasının muzip göstergelerinden birisidir bok böcekleri. Karacabey Longoz ormanı ve Dalyan Gölü’nün en sık görülen canlılarındandır. Burada sayıları oldukça fazla olan bu böcekler gün boyu ormanda hayvan pislikleri ararlar. Yeni oluşmuş bir dışkıyı 5 dakika içerisinde bulan bu enteresan canlılar, dışkıya ulaştıklarında birbirleriyle adeta yarışmaya başlarlar. Bunun sebebi dışkının yaz sıcağında çabuk kurumasıdır. Kısa sürede dışkının içinde kendi yumurtalarını bırakacağı küçük bir  top hazırlayan bok böcekleri yavruları için hazırladıkları bu küçük kundağı taşırken kolaylık sağlaması için yuvarlak bir şekle sokarlar.

Ama asıl mücadele bu aşamadan sonra başlar. Oluşan dışkının neredeyse tamamını bok böcekleri parçalayarak küçük toplar haline getirip daha sonra bunlar için uygun bir yer aramaya koyulurlar. Çünkü gelecek nesiller toprağın altında saklanan dışkı yumağının içerisinde hayat bulacaklardır. Bunun için bazen yüzlerce metrelik güzergâh belirlerler. Kendi büyüklüğünün  bazen üç katı büyüklüğündeki  dışkı topunu taşıma şekilleri ise oldukça enteresan.

Hazırlanan dışkıyı yüzlerce metre uzağa geri geri arka ayaklarıyla iterek götüren bu canlılar, dışkı topunu gömebilecekleri uygun bir yer bulduklarında toprağın altına çukur kazarlar. Bu noktada bokböceğinin içgüdüleri hayati önem taşır. Çünkü yumurta için kazdığı çukurun ileride su ile dolmaması, su altında kalmaması, sıcaklığının belli bir seviyenin altına yada üstüne çıkmaması ve yuva içerisinde aylarca duracak yumurtanın nemlenip küflenmemesi gerekir. Bu söz konusu etkenlerden birisi olumsuz gelişirse o dışkı yumağının içerisindeki larvalar telef olur.

Bok böcekleri baharda havaların ısınmasıyla birlikte hemen görevlerine başlar ve yaz boyunca binlerce bok böceği Longozda ve gölde taze dışkı ararlar. Ormanın adeta temizlik işçileri gibi çalışan bu canlılar toprak üstündeki pisliği toprak altına alarak hem toprağın doğal yollarla gübrelenmesini hem de oluşan pisliğin ortadan kalkmasını sağlarlar. Günümüzde bazı hayvancılığın yoğun olduğu yabancı ülkelerde bok böcekleri, ithal getirtilerek doğa temizliğinde kullanılmaktadır.

Karacabey Longoz ormanı, bozkır alanlarında saklı kalmış mucize bir bitkiye de yaşam imkânı sunuyor. Günümüzde pek çok hastalığın şifası olarak kullanılan bu bitki Karabaş Otudur. Şifası yüzyıllar öncesinden bilinmiş bu bitkiye Osmanlı döneminde padişah ferman dahi çıkartmıştır. Kansere karşı koruyucu özelliği, tümörü yok edici etkisi, sinirsel hastalıklarda sakinleştirici, mide ile bağırsak hastalıklarında rahatlatıcı, egzama yaralarını kapatmada ve sigarayı bırakma noktasında önem taşır.

Yararları saymakla bitmeyecek şifa kaynağı Karabaş otunu bugün yabancı pek çok ülkede özel seralarda yetiştirilmeye çalışıyor. Karacabey Longozu ise bu her derde deva bitkiyi Karacabeylilere kendiliğinden sunuyor. Ayrıca ilkbaharın ardından mor renklerle açarak ormanı ve bozkırı apayrı bir renge bürüyen Karabaş otu, farklı olan eşsiz kokusuyla da insanoğlunu kendine hayran bırakıyor.

Geniş ve büyük sazlıklarıyla, hem tatlı su hem tuzlu su balıklarını içinde barındırdığı gölüyle, endemik bitki türleriyle, çeşit türlü ağaçlarıyla, nilüfer çiçekleriyle, sümbülleriyle, yabani memelileri ve nadir kuş türleriyle bu doğa harikası yeniden eski huzurlu günlerine dönmeyi bekliyor. Her mevsim ayrı bir sürpriz sunan, renkleriyle canlılarıyla ve muhteşem döngüsü ile insanları kendine hayran bırakan bu cennet çok yakın bir zamanda RAMSAR’a alınma ihtimaliyle gündemde.  Böyle bir anlaşma ile Karacabey Longozu ve Karacabey Dalyan Gölü bundan sonra kendini garanti altına almış olacak ve sadece Türkiye’nin değil dünyanın canlılarına tekrar kapılarını açacak.

Yazı: Alper Tüydeş

Karacabey longozu ve Kocaçay deltası ile ilgili diğer fotoğraflara www.facebook.com/fotoggrafik?ref=ts&fref=ts sayfasından ulaşabilirsiniz.



Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU
Yorumlar

cheko cheko 12.06.2023 18:33:14

Karacabey Longozu henüz ilçe halkı tarafından bile iyi bilinmediğine göre, bizler tarafından bilimmemesi son derece doğal. Umarım Alper Tüydeş\'in bu yazısı toplumumuzun bu doğrultuda bilgilenmesi yolunda önemli bir adım olur. Bu bakımdan kendisine şükran borçluyuz. Ellerine sağlık...

alpertuydes alpertuydes 12.06.2023 18:33:14

Ben bu tanıtıma doğru platformlardan başladığıma ve doğru insanlarla yol aldığıma inanıyorum. Bu anlamda ilgi gösteren herkese bende şükranlarımı iletirim ve Karacabey\'e beklerim..

benimpencerem benimpencerem 12.06.2023 18:33:14

endişelenecek bir yerimiz daha oldu ...

bakcasoy bakcasoy 12.06.2023 18:33:14

Ben bu haberi atlamışım, Karacabey longozu ile ilgili bilgi ararken internetten tesadüfen gördüm. Öncelikle, sonderece bilgilendirici ve çok güzel bir anlatımla kaleme alınmış haberiniz için (gecikmeli de olsa) çok teşekkürler.||28 Ekim Pazar Longoz\'a gelmeyi planlıyorum. Fotoğraf için doğru yer, saat, yapmam ve yapmamam gerekenler gibi kısa bilgiler alabilirsem çok sevinirim. mail adersim ekde;|bakcasoy@etigrup.com.tr||Tekrar çok teşekkürler, sevgi ve selamlar|Basri Akcasoy

Trakushaber Trakushaber 12.06.2023 18:33:14

Basri bey yorumunuz için çok teşekkürler. Alper Tüydeş\'in mail adresi: alpertuydes@gmail.com burdan kendisine ulaşabilirsiniz.


Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 452  |  Kalan Tür Adedi:39
Copyright TRAKUS © 2008 - 2024 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT