İstanbula yapılacak üçüncü köprünün güzergahı kuşların göç yolları
üzerinde olması gerekçesiyle değiştirilmişti. Ancak bu da kuşları
kurtarmayacak. Köprü ve etrafındaki imarlaşma 100ün üzerinde kuş
cinsinin evlerini yok edecek
Üçüncü köprünün güzergahıyla ilgili ilk açıklama geçen ay Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımdan gelmişti. Bakan Yıldırım, Bazı yerlerde
mecburi sapmalar oldu. Mesela kuş yollarına rastlandı Riva deresinde.
Orada hafif yolu değiştirdik. Kaynak sularına rastlayan bölgeler oldu,
değiştirdik demişti. Ancak çevrecilere göre güzergah değişikliği de,
önlemler de İstanbulun
kuzey ormanlarını mola yeri olarak kullanan çok sayıda göçmen kuşun
hayatını kurtaramayacak. Çünkü bölgenin tamamı zaten göç yolu.
TÜM BÖLGE MOLA YERİ
Doğa
Derneği Bilim Koordinatörü Süreyya İsfendiyaroğlu üçüncü köprüyle
ilgili sorunun noktasal olmadığını söylüyor: Üçüncü köprü yapıldıktan
sonra sağa ya da sola yapılmış olması önemli değil. İstanbulun
kuzeyinin tamamı göç yoludur. Riva Çayı sulak alan olduğu için orası
göçmen kuşlara beslenme açısından daha çok olanak sunar. Etrafındaki
ıslak çayırlarda leyleklere, bıldırcınlara, kuyruksallayanlara, çalılık
ve ormanlarda da 100ün üstünde ötücü kuş türüne rastlamak mümkün.
Özellikle İstanbulun kuzeyindeki bozuk orman diye düşünülen
çalılıklar göçmen kuşların benzin istasyonlarıdır. Her sonbahar
Karadenizi geçen ötücü kuşlar bitap vaziyette mola yerine gelir ve bu
çalıların meyveleriyle beslenir yollarına devam eder.
BAŞTAN DÜZGÜN YAPILABİLİRDİ
Peki
tüm bu zorunlu güzergah değişikliği ve önlemlere ne sebep oldu? Çevre
Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baran Bozoğlu bu soruyu, Bu
gibi büyük bir coğrafyayı, nüfusu etkileyen projelerde Çevresel Etki
Değerlendirme Raporunun hazırlanması tüm bu olasılıkları baştan görmeyi
sağlar. Ancak ne yazık ki, hükümet üçüncü köprü projesini bu rapordan
muaf tuttu. Plansızlığın temelini bu raporun hazırlanmaması oluşturdu.
Yolu bir noktaya kadar getirip o noktada Riva Deresini fark ettik, kuş
yollarına tesadüfen rastladık açıklamaları üzücü ve bilim dışı diye
cevaplıyor: Çevre Kanununa konulan bir maddeyle 1997 yılından önce
Kalkınma Bakanlığı Yatırım Programlarına alınan tüm projelere ÇED
Raporu hazırlama zorunluluğu kaldırıldı. Üçüncü köprü de bu kapsamda
rapordan muaf tutuldu.
BAŞKA SORUNLAR DA ÇIKACAK
Bozoğlu,
proje ÇED Raporundan muaf tutulduğu için başka sorunlarla da
karşılaşılacağını söylüyor: Güzergah tamamen orman alanlarından
geçiyor. Burada önemli ekosisteme sahip olan, doğayı besleyen ve
kentteki su dengesini sağlayan sulak alanlar bulunuyor. Barajların,
göllerin çeperinden ve doğrudan ormanların içerisinden otobanlar
geçiriliyor. İnşaat ve araç yoğunluğu nedeniyle ekosistemin zarar
göreceği açık. Bu alanda endemik türler de bulunuyor. Yok olmaları
halinde önemli çevresel ve halk sağlığı sorunları yaşanır. Örneğin kuş
gribi nedeniyle milyonlarca kuşun yok edilmesi sonucu kene miktarı
artmıştı.
ÇED Raporu nedir?
Çevre
Etki Değerlendirme Raporu yani ÇED Raporunda bir projeye başlanmadan
önce; projenin yapılacağı bölgedeki coğrafi ve çevresel koşullar,
ekosistem, orman ve sulak alanlar gibi mevcut durum değerlendirilir.
Bilimsel, modelleme çalışmalarıyla öngörüler oluşturulur ve bu çevresel
etkilere dair önlemler ve taahhütler hazırlanır. Rapor, planlı çalışmayı
sağladığından sonradan oluşabilecek olası etkilerin önceden görülmesini
sağlayarak maddi ve manevi zararı azaltıyor. Bilimsel olarak tüm
projelerde bu raporların hazırlanması gerekiyor. Ancak Çevre
Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baran Bozoğlu Türkiyedeki
mevzuatta çeşitli muafiyetler olduğunu söylüyor: ÇED süreci sağlıklı
bir şekilde yürütülebilmiş olunsaydı yolun güzergahında değişiklikler
olabilirdi. Otoyolun ve köprünün faaliyete geçmesi ile oluşacak çevresel
etkiler görülebilirdi.
Yeni ağaçlandırma faydasız
Orman
ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu köprü inşaatı sebebiyle İstanbulun
Anadolu yakasında 93 bin 750, Avrupa yakasında 151 bin 371 ağaç
kesildiğini ancak 5 katı fidan dikileceğini söyledi. Ama Doğa Derneği
Bilim Koordinatörü Süreyya İsfendiyaroğlu bunun telafi olmadığını
söylüyor: Orman sadece ağaç grubu demek değildir. Toprağıyla, yüzlerce
yıldır onunla beraber yaşayan hayvan varlığıyla, ağaçları, çalıları ve
otsu bitkileriyle bir bütündür. Sonradan dikilen ağaçlandırmalarda
ormandakinin 10da birinden az kuş ve böcek yaşıyor.
Hangi türler etkilenecek?
İstanbul
Boğazı, Doğu Avrupadaki süzülen yırtcı kuşlar için hayati önem
taşıyor. Küçük Orman Kartalının dünya nüfusunun tamamı boğaz üstünden
göç ediyor. Boğazdan geçen yırtıcı kuşlardan bazıları arı şahini, şahin,
yılan kartalı, yaz atmacası, ala doğan, çakır, atmaca. Ayrıca
Ukraynadan yola çıkıp gece boyunca uçarak Karadenizi geçen göçmen
ötücü kuşlar var. Bu göçmen kuşlar İstanbulun kuzeyindeki çalılık ve
ormanda güç kazanıp yollarına devam ediyor. Köprü ve etrafındaki
imarlaşma kuşların mola yerini yok edecek.
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/24454605.asp
Fotoğraf Refik Kaleli\'ye aittir.
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU