Meke Maarı / KONYA
Meke Maarı,
Konyanın Karapınar ilçesinde, sönmüş bir volkan kraterinin suyla dolmasıyla
oluşan ve ortasında adacıklar bulunan bir krater gölüdür. Maar gölleri,
volkanik patlamalar sonucu oluşmuş göllere denmektedir. Alan, iç içe iki krater
gölünü barındırmaktadır. İsmini burada yaşayan meke kuşundan alır. Karapınar
Ereğli yolunun 7. kmsindeki sapaktan 2 km içeridedir. Göl ve birinci krater
çukurunun uzunluğu 800 m, genişliği 500 mdir. 12 metre derinliğindedir. Meke
Maarında, 400 milyon yıl önce volkanik patlama sonucu oluşan krater, zamanla
suyla dolarak göle dönüşmüştür. Daha sonra, günümüzden 9.000 yıl önce ikinci
bir volkanik patlama ile gölün ortasındaki ikinci volkan konisi oluşmuştur.
Meke Maarı, zamanla onun da suyla dolarak ikinci bir göle dönüşmesi ile meydana
gelmiştir.
Ana Mekenin
ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 m yükseklikte olan volkan konisindeki
göl 25 m derinliğindedir ve suyu tuzludur. Adayı oluşturan volkanik kütlenin
yapısı, en şiddetli yağmurları bile hemen emecek yeteneğe sahiptir. Mekenin
biçiminin binlerce yıldır bozulmamasının nedeni budur.
Anadolunun Gözü
olarak bilinen göl, yukardan bakıldığında nazar boncuğuna benzemekte bu
sebeple, iyi şans getirdiğine inanılmaktadır. Alan jeolojik yapısı sebebiyle
potansiyel olarak eko turizm açısından değerlendirilmesi gereken önemli bir
alandır.
Meke Maarı,
volkanik bir sulak alandır. Anadolu topraklarında birçok krater gölü
bulunmasına rağmen, kalderanın içinde acı bir gölünün olması sebebiyle eşine az
rastlanır nadir ve değerli bir örnektir. Sığ bir göl olan Meke Maarı suyunun
tuz oranı (%32) çok yüksektir.
Fauna ve Flora
Meke Maarı
çevresinde volkanik karakterle uyum sağlayan kuşlar görülmektedir. İlki de
alana ismini veren Meke kuşudur. Saz delicesi (Circus aeruginosus), uzunbacak
(Himantopus himantopus), toy (Otis tarda), mezgeldek (Tetrax tetrax) Meke
çevresinde yaşayan ve kuş direktifine göre koruma altında olan kuş türleridir.
Ornitolojik olarak
fazla tür barındırmasa da, bozkaz (Anser anser), angıt (Tadorna ferruginea),
suna (Tadorna tadorna), küçük akbaba (Neopron percnopterus), kızıl şahin (Buteo
rufinus), kaya kartalı (Golden eagle), uludoğan (Falco cherrug), uzunbacak
(Himantopus himantopus) gibi kuş türleri belirlenmiştir. Kusbank kayıtlarına
göre tepeli toygar,arı şahini, büyük kaya sıvacısı,akça cılıbıt,turna gibi kuş
türlerinin de alandan kayıtları vardır. Yerel halktan alınan bilgiye göre 2003
yılına kadar 100 kadar kuş türüne ev sahipliği yaptığı söylenen alan son
yıllarda pek iyi durumda değildir. Kuşların çoğu artık göl çevresine
uğramamaktadır.
Volkanik küllerin
ışığı fazla emmesinden dolayı göller ve çevresindeki mikro-klima etkisiyle
bölgeden daha sıcaktır. Bu yüzden göl çevresinde, daha sıcak bölgelerde yaygın
olan sürüngenlerden bozkır keleri (Trapelus ruderata), dikenli keler (Laudakia
stellio) ve tıknaz kertenkele (Mabuya aurata) bulunur. Bunun yanında alanda
kaplumbağada (Testudo graeca)
bulunmaktadır.
Yabani tavşan (Lepus europaeus), kızıl tilki (Vulpes vulpes) ve değişik fare
türleri alanda görülen memelilerdir.
Orta Anadolu
tuzcul bozkırlarının ortasında yer alan gölün çevresinde step vejetasyonu
hakimdir. Biyolojik çeşitlilik açısından da zengindir. Bölgedeki Allium
sieheanum, Astragalus cicerellus, Gladiolus halophilus, Lepidium caespitosum,
Limonium lilacinum, Sphaerophysa kotschyana, Verbascum pyroliforme endemik ve
tehlike altında olan bitki türleridir.
Alanda, bozkıra
uyum sağlamış kurak ve çorak bitki örtüsü yaygındır. İnce kumlardan oluşan
topraklarda, genel olarak kendiliğinden biten bitkilerin çoğu derin köklü,
dikenli, bodur, uzun ömürlü ve kuraklığa dayanabilen geven (Astragalus sp.), yavşan
(Veronica sp.), adaçayı (Salvia sp.), peygamber çiçeği (Centaurea sp.), ayrık
(Elytrigia sp.), sığırdili (Hydnum repandum) gibi bitki türleridir.
Alandaki
Aktiviteler
Çok geniş ve düz
olan Karapınar Ovası (19 km2) Konyanın doğusunda uzanır. Meke Maarının
derinliği 1.2 myi geçmemektedir. Yüzölçümü 0.5 km2 dir. Volkanik aktiviteler
sonucunda oluştuğundan acı niteliğindeki suyu magnezyum ve sodyum sülfat
içerir, bu durum biyoçeşitliliğin az olmasına sebep olur.
Bölgedeki halkın
tamamına yakını tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Maarın yakın çevresinde
hayvancılık yapılmaz. Göl suyu tarımsal amaçla kullanılamamaktadır. Fakat 10
km2 çevresinde sayıları 10 civarında olan kuyulardan tarımsal amaçlı su çekimi
yapılmaktadır.
Bölge her ne kadar
eski İpekyolu üzerindeki Konya Adana karayolu civarında olsa da alan
çevresinde sanayileşme yoktur. Yerli ve yabancı turistler dört mevsim göle ilgi
göstermektedirler.
Koruma ve Yönetim
Meke Krater Gölü,
1989 yılında I. derecede doğal sit alanı; 1998 yılında (260 km2lik kısmı)
tabiat anıtı ilan edilmiştir. 2003 yılında bölgede yeni kuyu açılması
yasaklanmıştır. 2005 yılında Ramsar alanı olarak ilan edilmiştir.
Başlıca Tehdit ve
Sorunlar
Alanı da etkileyen
en önemli tehdit, Konya Kapalı Havzasında yeraltı su kaynaklarının giderek
azalmasıdır. Özellikle şeker pancarı tarımı için bol suya ihtiyaç duyulması,
ovanın altındaki su kaynaklarının gittikçe tükenmesi sonucunu doğurmuştur. Bu
durum, Meke Maarı dahil, bölgedeki tüm sulak alanları olumsuz etkileyen en
önemli problemdir. Kaçak kuyular önlenemediği ve sulama yöntemleri modernize
edilemediği için doğal alanların suları çekilip kurumaktadır. Suların azalması
ile bitki örtüsü zayıflamakta ve toprak çöle dönüşmektedir. Meke Maarı, yaz
aylarında tamamen kurumaktadır. Bu durum kuşların bölgeden uzaklaşması ile
sonuçlanmıştır.
Kaynak: turkiyesulakalanlari.com, kusbank.org,
konyakutuphanesi.org, kesfetmekicinbak.com
Fotoğraf ve
yazılar,bilgilendirme amacıyla kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır.
Trakushaber(Cansu)