Sayın Ömer Döndüren\'in kaleminden, Gediz Nehri kıyısında yaşanan üzücü durumu bildirmek isteriz.
Sanırım aşağıda bahsedeceğim doğa katliamı şöyle başlamıştır:
şöyle Manisadan başlayıp Gedizin denize döküldüğü yere kadar nehir
boyundaki bütün söğütleri kessek, sonra da kepçelerle girsek yatağı
tertemiz etsek, kanala dönüştürsek ne kadar güzel olur değil mi sayın
müdürüm?
DSİ
Bu kurumdaki yetkililer Gediz Nehrinin binlerce
yıldır güzel güzel akmasından rahatsız olmuşlar ki, Gediz Nehrine en
kötü ne yapabiliriz diye uzun uzun düşündükten sonra böyle bir proje
yapmaya karar vermişler. Ekteki fotoğrafları bugün çektim. Bir süredir
böyle bir çalışmanın olduğunu duyuyordum ama bugün gidebildim nihayet
şantiyelerine. Şu an Gediz Nehri üzerindeki Buruncuk Köprüsünden
Emiralem Regülatörüne kadar olan 17 kmlik nehir boyunu bu şekilde
temizliyorlar (?!). Yani sazdan, söğütten, kuştan, böcekten, topraktan
kısaca doğadan arındırıp bir kanal, tertemiz bir kanala dönüştürüyorlar.
Yetkilinin söylediğine göre çalışmanın Yenimahmudiye, Manisa-Muradiye
ile Emiralem regülatörü arasındaki kısmı bitmiş (36 km). 3. aşamada ise
Gediz Nehrinin ağzından girip Buruncuk Köprüsüne kadar geleceğiz diyor
(31 km). En kabaca hesapla toplamda 400 km uzunluğundaki Gediz
Nehrinin 84 kmlik kısmı (%21i) söğütsüzleştirilmiş ve kanala
dönüştürülmüş olacak ve yine kabaca en az 50.000 söğüt ağacı kesilmiş
olacak! Söylemesi ne kadar da rahat
DSİ bu işi taşerona da vermemiş
direkt kendi yapıyormuş. Ancak kesilen söğütleri bir firma almış sanırım
onlar da selüloz fabrikasına gönderiyorlarmış. Bakın daha bu söğütlerin
oluşturduğu ekosistemden buralara yuva yapan kuşlardan falan
bahsetmedim. Çünkü gerek yok, her şey ortada.
Fotoğrafları
incelerseniz, nehrin söğütlü kıyıları, söğütlerin kesilmiş hali ve
sonrasında kepçelerle düzlenmiş olan tüm evrelerini görebilirsiniz.