Ankara\'nın hemen yanı başındaki kuş ve doğa cenneti Mogan Gölü\'nde her yıl aynı dönemlerde sazlıkların yakılmasına doğa fotoğrafçıları isyan etti.
Sazlıkların her yıl aynı dönemde yakılmasının dikkat çekici olduğunu belirten Ornito Foto Kuş ve Yaban Hayat Fotoğrafçıları Derneği Başkanı Mehmet Gürbüz, sazlıklarla birlikte başta nesli tükenmekte olan kuşlar olmak üzere pek çok türün üreme alanının, dolayısıyla gölün geleceğinin yok olduğunu söyledi.
İSYAN EDİYORUZ
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı\'nda geçtiğimiz günlerde katıldığı bir söyleşinin ardından fotoğrafçı dostlarımdan Ornito Foto Derneği\'nin kurucusu Mehmet Gürbüz\'le uzun süren sohbetimizde Mogan Gölü\'nde çıkan yangınlardan bahsetti. Aralık ayı sonunda yangınların başladığını Şubat\'ta ise arkası arkasına sazlıkların yakıldığını iddia eden Gürbüz, \"İsyan ediyorum. Doğa fotoğrafçıları isyan ediyor. Doğa severler isyan ediyor\" diyerek tepkisini dile getirdi.
40 KUŞ TÜRÜ BURADA YUMURTLUYOR
Dünyada Mogan Gölü gibi şehre bu kadar yakın bir kuş cennetinin çok az görüldüğünü ancak Mogan\'ın korunamadığını belirten Gürbüz\'ün sözleri isyanındaki haklılığın altını çiziyor. İşte anlattıkları:
\"Mogan, Ankara\'da artık şehrin neredeyse merkezinde. Ama bu gölde her yıl Türkiye\'den geçen 450 kuş türünden 240\'ı tespit edilmiş durumda. 40 farklı kuş türü burada yumurtluyor. Bu inanılmaz bir rakam ki aralarında Dikkuyruk gibi nesli tükenmekte olan bir ördek var mesela. Yalnızca bunlarda değil onlarca kara ve su canlısının da bu göl yaşam alanı. Yakılan sazlıklarla bu hayvanlar, buradaki canlılar katlediliyor. Üstelik yanan sazlıklar bir çok hayvanın yumurtalarını da bıraktığı üreme alanı. Yakılan sazlıklarla yumurtaları, yumurtalma alanları, yavruları yani arasında nesli tükenmekte olan hayvanlarında bulunduğu canlıların gelecekleri yanıyor.
ARALIK\'TAN ŞUBAT\'A SAZLIK YAKILIYOR
Üstelik Mogan\'ın sazlıklarında her yıl aynı dönemlerde seri yangınlar yaşanıyor. Yangın tarihlerini tespit ettik. Hattabenim dışımda Kamil Öge ve Melih Özbek gibi usta fotoğrafçılar defalarca bu yangınları fotoğrafladılar. Aralık ayı sonunda sazlıklar iyice kuruduktan sonra yangınlar başlıyor. Şubat\'a kadar yangınlar bir kaç kez tekrarlanıyor. Şubat ayında ise ardarda defalarca buradaki sazlıklarda yangınlar çıkıyor. Bu dönem baharın başlangıcı yani sazlıkların tekrar yeşermeye başlamasının hemen öncesine denk geliyor. Bu kadar tesadüf olabilir mi? Bu sazlıklar bilerek yakılıyor. Turistik tesislerin manzarasını bozduğu veya kentsel dönüşüm projeleri için alan açılması gibi sebeplerle yakıldığını düşünüyoruz.
ANKLARALI MOGAN\'A SAHİP ÇIKMALI
Hiç sevmem \'yurt dışında şöyle de Türkiye\'de böyle\' gibi cümleleri ama inanın başka bir ülkede olsa burası milli park olur, çivi çakılmazdı, gerçekten \'Cennet\' olarak pazarlanırdı. Oysa Ankara\'da Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsüne sahip olan tek alan olmasına rağmen Mogan, inşaat projeleri, turistik tesisler gibi pek çok yapının arasında her geçen gün yok ediliyor. Ankaralıların, bu kentte yaşayanların, bu kentin yöneticilerinin gelecek nesiller için Mogan\'a sahip çıkması gerekir. Göl çevresindeki yapılaşma, insan baskısı, tarımsal faaliyetler ile kirlilik her geçen gün artıyor. Alanda yapılmış olan pek çok araştırmanın sonucuna bakıldığında alanın koruma-kullanma dengesi gözetilerek sürdürülebilir kullanılması gerekiyor. Korkarım bu denge sağlanamazsa Mogan\'ın geleceği olmayacak.\"
RAKAMLARLA CENNET MOGAN
Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Esra Per\'in Ornito Foto Derneği için hazırladığı Mogan raporunda göldeki canlılık rakamlarla gözler önüne seriliyor. Bu raporda Mogan, Kızıl Tilki\'den, Gelincik\'e, Küpeli Yılan\'dan Semender\'e kara hayvanları, Yayın\'dan Turna\'ya balıklar, Yalıçapkın\'ın dan Dikkuruk\'a, Macar Ördeği\'nden Kerkenez\'e pek çok kuş türünün yaşam alanı olarak gösteriliyor. Rapora göre Göl ve çevresinde 25 memeli ve 12 sürüngen türü yaşıyor. Önemli Kuş Alanı (ÖKA) statüsüne sahip olan Mogan Gölü kuşlar için üreme, konaklama ve kışlama alanı sağlıyor, 188 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Göl aynası ve sazlıklar sadece kuşlara değil 13 balık ve 32 canlı türüne de yaşam alanı sunuyor. Gölbaşı Özel Koruma Bölgesi\'nde tespit edilen toplam 488 bitki türü var. Bu türlerden 52\'si endemik olup Dünya üzerinde sadece Türkiye\'de yaşıyor. Endemik bitki türlerinden en iyi bilineni adı Gölbaşı ile özdeşleşen Sevgi Çiçeği. Su arıtma özelliğine sahip olan Saz ve kamış gibi bitkiler aynı zamanda pek çok kuş türüne yuva yeri sağlıyor. Özellikle bir çok su kuşu için bu sazlıklar üreme alanı.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/riza-ozel_464/doga-fotografcisinin-mogan-isyani_27861811
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU