Fotoğraf nesnenizi yakın mesafeden çekme dürtüsü güçlü olabilir ama bunun kuş veya görüntü için en iyisi olmadığının çeşitli nedenleri vardır.
İlk baykuşumu yetişkin olana kadar göremedim. Baykuşlar benim için efsanevi varlıklardı ve sanki ancak benim gözlerim kapalıyken görülebilirlerdi. Bir sabah yürüyüşünde karşıma çıkan ilk fotoğraflama fırsatının üzerimde derin bir etkisi oldu. Kuşu farkedip dürbünle de görünce arabama koşup kamera ve tripodu kaparken müthiş heyecanlanmıştım. Döndüğümde kuş hala duruyordu. Yavaş yavaş yaklaştım. En uygun noktaya vardığımda kuş havalandı ve ağaçsız bölgeye uçtu. Anında bir kuzgun sürüsü havalandı ve hayvanın etrafını kuşatıp kuyruk tüylerini de çekerek tacize başladı. Kuş kaçarken ben sebep olduğum durum karşısında dehşete düştüm. Sonraki yıllarda başka canlılarla ilgili deneyimlerimden de ders aldım: Yakın fotoğraf her zaman iyi değildir.
O sabah bencilliğim sadece fotoğrafı kaçırmama neden olmadı, nesnem üzerinde de ciddi bir etkiye neden oldu. Baykuşlar gece avcılarıdır, gündüz dinlenirler. Benim yüzümden, hayatta kalmak için gerekli olan enerjiyi gereksiz yere harcadı. Ya yuvadaki bir dişi olsaydı? Geçen yaz dürbünle 35 metre uzakta bir yuvayı izliyordum. Bir adam arabasıyla yaklaştı ve kamera klik etmeye başlayınca uçup yavrularını korumasız bıraktı.
Yaban hayatı uzaktan gözlemek sadece kuş ve hayvanların çıkarına değildir. Aynı zamanda fotoğrafınız da büyük yarar sağlayabilir. En çok kazandığınız şey uzun süre onun davranışını gözleyerek elde edebileceğiniz bilgidir. Kamerasız gözlemlerimde kuşun nerede avlandığını, favori tüneklerini, avıyla nereye uçtuğnu, kuluçkadaki dişiye erkeğin yiyecek getirdiğini, dişi yuvadan uçtuğunda ağzında bir yemle geri döneceğini bilerek kameramla bekledim. Böylece özel anları yakalama fırsatı buldum. Bazen de sabır bizi çok yakın bir görüntüyle ödüllendirir. Eğer sessiz beklerseniz kuşun avlanma alanı tam önünüze kayabilir. Bunu birkaç kez yaşayarak çok yakın av sahneleri çekebildim.
Yakın baykuş çekimleri heyecan vericidir. Ama onları doğal ortamında gösteren kareler de öyle. Likenlerle kaplı dallarda veya ormanda mükemmel kamuflajıyla gösteren çarpıcı kareler ayrıca kuşların habitatını da anlamamızı sağlar ve bunların korunma çabalarına da ilham verebilir. Bu konuda çok başarılı fotoğrafçılar vardır.
Doğada çektiğimiz hayvanlar üzerinde büyük etkiler bırakabiliriz. Yaklaşma içgüdüsü kaçınılmaz olabilir ve yakın bir çekim yakaladığımızda ödüllendirilmiş hissedebiliriz ama bu her zaman daha iyi değil. İleri yerine bir adım geri giderek önce nesnenizin iyiliğini dikkate alabilir ve onun davranışını izleyip anlayarak daha özel bir kare yakalayabilirsiniz. Konunuzu çevresi içinde sergileyen bir karenin hem fotoğraf hem de hayvan için daha iyi olup olmadığını iyice düşünün.
Çeviri Metni:
http://www.audubon.org/news/why-closer-not-always-better-when-photographing-birds
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU