Yuvada yavrular için herşey kolaydır: ağızlarını açınca bedava yiyecekler gelir ve büyürler. Ama büyüdükçe ve sesleri arttıkça bir yırtıcının yuvayı fark etmesi o kadar kolaylaşır. Bütün yavruları kaybetmek yerine ötücü ebeveynler yavrularını yuvanın dışına gitmeye zorlayabilir ve hatta beslemeyi bırakır veya yiyecekleri yuva dışında yem olarak kullanarak yuvadan uzaklaştırır.
Science Advances dergisi araştırmasında yavruların bireysel ihtiyaçları ile ailenin güvenliği arasındaki denge incelenmiştir. Çalışmalar yavrunun kalma süresinin yuvanın açıkta veya kapalı bir ortamda olması ile orantılı olduğunu göstermiş.
Aratşırmacılar 35 sene boyunca 19 farklı ötücü türünün yuva stratejilerini, yırtıcılara olan hassasiyetlerini ve kanat gelişimlerini incelemiş. Daha sonra türlerin yuvadan ayrıldıktan ne kadar sonra uçabildiği çalışılmış.
Çalışmalarda incelene gri kafalı Junco türü yuvada 9-10 gün kaldığı için kanatları gelişmiyor ve yetişkinliğe ulaşamadan ölüm oranları daha yüksek oluyor. Yuvada daha çok kalan türler ( 22 gün civarı) yuvayı bıraktıklarında uçabiliyor ve hayatta kalma şansları daha yüksek.
Neden ebeveynler yavrularını daha uçmaya başlamadan bırakır? Kaya boşluğu gibi yerlerde yuva yapanlar ağaçta yuva yapanlara göre daha korunaklıdır. Yılanlar, alakargalar veya sincaplar ağaçta yuva bulunca tüm yavruları yiyebilir ama oyuklardaki yuvalarda yavruların kurtulma ihtimali daha yüksek.
Bazen insanlar yerde yavru gördüklerinde kurtarmak isterler ama büyük ihtimal ile anne babası yakındadır ve bazı türler yuva dışındaki yavruları beslemeye devam eder. Bu tam bağımsızlığa geçmeden önceki son aşamadır. Başka anne babalar ( Amerika kızılgerdanı gibi) yaz bitmeden ikinci defa yumurtlayabilmek için baba yavruları beslerken anne ikinci bir yuvaya yerleşir.
Hepsinin amacı aynıdır: olabildiğince yavrunun ergenliğe ulaşmasını sağlamak.
https://www.audubon.org/news/why-some-songbirds-kick-their-chicks-out-they-can-fly