Utah Üniversitesi ve Koç Üniversitesi öğretim üyesi, ekolog, ornitolog ve doğa koruma bilimci Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, 2020’de tüm dünyada en çok kuş türü gören kişi oldu. Kuş peşinde tüm kıtaları gezen Şekercioğlu, böylelikle en bakir bölgeleri, medeniyetin el uzatamadığı yerel kültürleri tanıyor.
Dünya kuş gözlem sitesi eBird’e geçen yıl 1.849 kuş türünün gözlem kaydını giren Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, 2020’de tüm dünyada gözlemlenen 9 bin 590 kuş türünün 8 bin 300’ünü gördü, fotoğrafladı ve kaydını girdi. Bu türlerin beşte birini Türkiye, ABD, Hindistan, Kolombiya, Tanzanya, İngiltere’de, geri kalanını da diğer seyahatlerinde gördüğünü belirten Şekercioğlu ile konuştuk.
Kuşları merak etmeye, ilgi duymaya ne zaman başladınız?
Kendimi bildim bileli hayvanlara merakım vardı. 4 yaşında ilk kez sokağa çıkmaya başladığımda, futbol oynayan çocuklara katılmak yerine Ataköy’ün henüz tamamen yok edilmemiş çayırlarındaki hayvanları incelemeye başladım. Zarar vermeden böcek, kaplumbağa, yılan gibi hayvanları yakalayıp, bakıp bırakırdım. Kuşlar daha erişilmez olduğundan kuşların farkına varmam birkaç yıl daha aldı.
O ne zamandı?
8 yaşında, Ataköy’de tren yolunun kenarındaki ağaçlarda iki tane yeşil papağanı görünce şoke oldum. Babamın 1960’lardan kalan Resimli Bilgi ansiklopedisinde gördüğüm papağanların Türkiye’de de yaşadığını bilmiyordum. Bu kuşların kafesten kaçıp İstanbul’a uyum sağladıklarını yıllar sonra öğrendim. 1983’te gördüğüm bu papağanlar benim de eBird kuş listemdeki ilk kayıt ve sanırım halen Türkiye’de bilinen ilk yeşil papağan kaydı. Kuş gözlemciliğini öğrendiğimde 13 yaşındaydım.
Nereden öğrendiniz?
Gazetede Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin (DHKD) bir kuş gözlem etkinliğiyle ilgili bir haber okudum. Okul çıkışı oraya gittim. Kimse yoktu ama sonunda yöneticilerden Hollandalı doğa korumacı Gernant Magnin’in odasını buldum. İçeri girdim. “Kuş gözlemek istiyorum” dedim. Sağ olsun, beni odasından kovmak yerine çok ilgilendi ve bir sonraki gözlem etkinliğine davet etti. Sonra dürbün ve rehber aldım. İlgim de giderek arttı. Üniversite üçüncü sınıfta ornitolog (kuş bilimci) ve tropik biyolog olmaya karar verdim ve doktoramı o doğrultuda yaptım.
Şimdiye kadar kaç kuş cinsi gördünüz?
Farklı kuş tür listeleri var. eBird (Clements) listesine göre 8 bin 133, giderek daha yaygın kabul edilen IOC listesine göre yaklaşık 8 bin 300 tür gördüm.
90 civarı ülke gezdim
Kuşların peşinden kaç ülkeye gittiniz?
Antarktika, Somaliland gibi gittiğim bazı yerlerin ülke statüsü tartışmalı olduğundan, 90 civarı diyebilirim.
Kuş peşinde seyahat ettiğiniz en güzel ve en ilginç yerler neresi?
Birçok yer var ama başka bir gezegende olduğum hissini vermesi açısından Antarktika kıtası, kültürel zenginlik açısından Papua Yeni Gine, dünyada en çok kuş türünü barındıran muhteşem yağmur ormanlarıyla Kolombiya ve de Afrika’nın kalbi Gabon beni en çok etkileyen yerler oldu.
En çok gitmeyi istediğiniz yerler nereleri?
Sahra Çölü, Grönland, Svalbard, Kamçatka ve Yeni Zelanda’ya ait Subantarktik Adaları görmeyi istediğim yerler arasında. Ancak buralarda görmediğim kuş türü sayısı az olduğundan, şimdilik tropik orman bölgelerine öncelik veriyorum.
Kuşların peşinde gezmek size neler kazandırdı?
Mükemmel bir uğraşı çünkü içinde her şey var. Bilim, seyahat, spor (yürüyüş ve tırmanışlar), doğa, bölge halkını tanıma ve hatta diğer kuş gözlemcileriyle sosyalleşme. Örneğin ben COVID-19 kısıtlamaları boyunca kuş gözlem seyahatlerine çıkamadım ve hareketsizlikten kilo aldım. Ama tekrar seyahatlerime başlayıp kuş peşinde arazide yürüyüp dağlara tırmanarak ve istediğimi yiyerek 3 ayda 8 kilo verdim.
Normal geziyle farkı var mı?
Normal seyahatte genellikle seyahat rehberlerine, şehirlere, bilinen yerlere bağlısınız ama birçok kuş türü en ücra ve en bakir yerlerde yaşadığı için, ornitolojik araştırmalarım ve yeni kuş türleri görmek için normal gezginlerin gitmediği çok ücra noktalara sürekli olarak gidiyorum ve o ülkelerin halkını çok daha iyi tanıyorum. Gittiğim çoğu yerde aynı dili konuşacak tek insan yok ama bir şekilde anlaşıyorum. O açıdan dünyanın hemen her noktasında ve hemen her türlü insanla diyalog kurabilirim ve her yerde lojistik destek verecek ekibimi kurup kuşların peşine düşerim.
Kuşların peşinde saklı cennetleri keşfediyorum
Gittiğimiz ülkelerde insanını, yemeğini, eğlencesini merak ederiz de kuşlarını ve diğer canlılarını görmeyle pek ilgilenmeyiz genelde. Bir ülkenin kuşları o ülkenin doğası hakkında bize nasıl bilgiler verebilir?
Kuşlar en iyi gösterge türlerdendir. Bir bölgenin kuş türlerine bakarak, oradaki ana habitatın ne olduğunu tespit edebilirsiniz. En ender ve endemik kuş türlerinin yaşadığı yerler daha bakir ve yerel kültürlerin de az bozulduğu yerler olduğundan, kültürel açıdan da çok daha ilginç oluyorlar. Sadece kuşların peşinden giderek dünyanın en güzel yerlerini, en ilginç kültürlerini ve başka canlı türlerini de görürsünüz. Örneğin ben endemik kuş türlerini görmek için Tanzanya’nın Pemba Adası’na gittiğimde, aynı zamanda çok güzel tüplü dalışlar da yaptım. Aşırı turistik olan komşu ada Zanzibar’a göre çok daha az bozulmuş, kültürünü kaybetmemiş, doğası daha güzel ve mercan resifleri daha zengin bir cennetti Pemba. Yeni kuş türlerini görmek için her sene böyle birçok saklı cennet keşfediyorum.
1 dolarlık pansiyonda ya da çadırda kalırım
Kuş gözlemi için size göre en iyi 5 ülke hangisi olabilir?
Kolombiya, Peru, Brezilya, Ekvador ve Endonezya ama farklı kıtaların kuş, diğer yaban hayatı, doğal, coğrafi ve kültürel çeşitliliğini makul bir bütçeyle tecrübe edebilmek için Avustralya, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Türkiye’yi tavsiye ederim.
Dünyada en fazla kuş türü gören kişilerden biri olarak sizin yeryüzünü en ilginç noktalarına kadar tanıdığınızı söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle... Gecesi bir dolarlık pansiyonda kalmaya da alışkınım, yerleşim yeri olmamasına da. Sık sık ücra ormanlarda, dağlarda, çöllerde ve medeniyet olmayan başka noktalara keşif turu düzenlerim. Örneğin daha ekim ayında Tanzanya’da iki haftayı çadırda geçirdim.
Orada 19’uncu yüzyıl usulü bir keşif turuyla ücra dağların tepelerine bölge halkının da desteğiyle çıktım. Fil ve Afrika bufalolarının arasında haftalarca çadırda kaldık. Bazıları daha birkaç yıl önce tanımlanan ve sadece o dağlarda yaşayan endemik türleri gözlemledim ve fotoğrafladım. Somali’ye gittiğimde 2 gün uğraşıp bütün ülkeyi gezmek için izin aldım. Her kasaba ve şehri özel izinle geçmek lazım. Somali’de gittiğim bazı yerlere 1988 iç savaşından beri başka yabancı uğramamıştı.
El Kaİde bölgesinde kuş aradım
Gördüğünüzde en çok heyecanlandığınız kuş hangisiydi?
Bir insanı öldürebilecek belki de tek kuş türü olan soyu tehlikedeki kasuari en heyecanlandığım tür oldu. Devekuşunu andıran, uçamayan, 2 metre boyunda, simsiyah ama kafası kırmızı-mavi ve miğfer gibi oluşuma sahip bir kuş. Köşeye sıkıştırıldığı zaman Jurassic Park’taki Velociraptor gibi havaya zıplayıp 15 santimlik orta pençesiyle insanın karnını deşebiliyor, hatta boynuna bile saplıyor.
Üniversitede yağmur ormanı ekolojisini yerinde öğrenmek için bir dönemi Avustralya yağmur ormanında geçirdim ve çok şanslıyım ki parktaki tahmini üç bireyden birine denk geldim. Çok yakınında olmama rağmen karnımı deşmedi! Maalesef başıboş köpekler ve araba çarpması yüzünden bu muhteşem kuşun da soyu tehlikede.
Şimdiye kadar gördükleriniz arasında en zor olan peki...
eBird’e ilk kaydını benim girdiğim 9 kuş türü var. Çoğu Angola veya Somali’den. Bunların arasından en zoru Somali ketenkuşuydu. Halen eBird’deki tek kaydı bana ait. 2 hafta aradım. El Kaide ve IŞİD’in de bulunduğu, Somaliland ve Puntland arasındaki tartışmalı sınır bölgesindeki Daalo Dağları’nda bulabildim.
Şu anda en çok izlemek istediğiniz kuş...
Kakapu... Soyu tükenme eşiğinde, gececil ve otçul, dünyanın en büyük ve de uçamayan tek papağan türü. Yeni Zelanda’da doğal olarak kara memelisi olmadığından, evrim sonucu bir otçul memelinin ekolojik rolünü üstlenmiş çok ilginç bir tür. Yeni Zelanda’ya getirilen kedi, gelincik ve sıçan gibi istilacı türler kakapuların neredeyse tamamını yok ettiğinden, Yeni Zelanda’nın açıklarındaki 4 ufak adada sadece 209 tane yaşıyor. Kurtarma projesi çalışanları dışında başkalarının bu adalara gelmesine izin yok.
Kuş gözlemcilerinin sayısı hızla artıyor
Milyonlarca insan, dünyanın dört bir yanındaki farklı ülkelerde çok sayıda kulüp ve gruplarla kuş gözlemciliği yapıyor. Kuş gözlemi Kuzey Amerika’da hızla büyüyen hobilerden... Örneğin Kanada’da bahçıvanlıktan daha çok, kuş gözlemciliği için zaman harcanıyor. ABD’de 45 milyondan fazla kuş gözlemcisi (16 yaş ve üzeri) olduğu tahmin ediliyor.
Bu, ABD nüfusunun yaklaşık 5’te 1’i ve 16 milyondan biraz fazla insan, evlerinden uzakta kuş gözlemi yapıyor. İngiltere’de de kuş gözlemciliği, bir numaralı hobi olarak bilinen balık avcılığını geride bıraktı. İngiltere’de 6 milyon insan düzenli olarak kuş gözlemciliği yapıyor. Kuş gözlemciliği gençler arasında da yükselişte. İngiltere’nin hobileri ve ilgi alanlarıyla ilgili ülke çapında yapılan bir araştırma, 16-25 yaşları arasındaki erkeklerin yüzde 32’sinin kuş gözlemlediğini ortaya çıkardı.
https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/yazarlar/yucel-sonmez/kus-gozlemi-dunyanin-en-guzel-seyahat-nedeni-41749902
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU