Science dergisinde yayınlanan büyük çaplı yeni bir araştırmaya göre, Paris Anlaşması‘nın küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1.5 derecenin üstü ile sınırlandırma hedefinde başarısız olursak, iklim sistemlerinin artık kendi kendini idame ettiremeyeceği çok sayıda kritik eşik, yani tehlikeli “devrilme noktalası” tetiklenebilir.
Devrilme noktaları (‘tipping points’), geçildiğinde Dünya’daki sisteminin belirli bir bölümünde büyük ölçekli ve potansiyel olarak geri döndürülemez değişiklikleri tetikleyen eşiklerdir.
Bunlardan bazılarının; -dev buz tabakaları, okyanus akıntıları ve permafrost gibi iklim belirleyicilerinin- geri dönüşü olmayan değişim noktasından çoktan geçmiş olduğu düşünülüyor.
Yeni araştırmalara göre ise 1.5 derecenin üzerindeki küresel ısınma birden fazla “devrilme noktasının” aşılmasına dair “çok önemli bir risk” yaratacak.
Bilim insanları bu araştırmada toplamda 16 devrilme noktası için kanıtlar topladı ve bazılarının tetiklenmesinin 2 dererecelik küresel ısınma ile başlayacağını tespit etti.
Araştırmaya göre bu 16’dan beşi bugünün sıcaklıklarında tetiklenebilir: Grönland ve Batı Antarktika buz tabakalarının çöküşü; yaygın permafrost çözülmesi; Labrador Denizi‘nde konveksiyonun çökmesi; ve tropikal mercan resiflerinin büyük ölçüde yok olması.
1.5 derece sınırının geçilmesi halinde bunlardan dördü “olası” olaylardan “muhtemel” statüsüne geçiyor ve bu ısınma seviyesi civarında beş tane daha devrilme noktası mümkün hale geliyor.
Söz konusu araştırmayı yürüten Tim Lenton, 2008‘de yine Exerton Üniv ersitesi‘nde ‘devrilme noktaları’ üzerine ilk büyük araştırmayı kaleme alan bilim insanı.
Lenton bu makalesinde, insan kaynaklı iklim krizinin ve baskıların, bu noktaları nasıl ve ne zaman tetikleyebileceğine dair ‘devrilme elementlerini’ ve iklim sistemlerinin küresel ısınmaya duyarlılıklarını tespit etmeye çalışan bir çerçeve çizdi.
Bu devrilme noktaları, kısaca; iklim sistemlerinin, artık kendi kendini yenileyebilecekleri kadar güçlü olmayacağı bir döneme gireceği kritik eşikleri ifade ediyor.
İngilizce’den Türkçe’ye ‘bardağı taşıran son damla’ olarak da çevirebileceğimiz ‘the tipping point’ deyimiyle; değişikliklerin ani, geri döndürülemez ve kademeli etkilere yol açabilecek ve daha büyük, daha kritik bir değişikliğe neden olacak kadar önemli hale geldiği nokta tarif ediliyor.
Bilim insanları, iklim sistemlerin birçoğunun bu devrilme noktasını bir kez aştığında, sistemin veya “öğelerinden birinin” aniden yeni ve geri döndürülemez bir duruma geçmeye yaklaştığı konusunda uyarıyor.
Örneğin, Batı Antarktika buz tabakasının devrilme noktası geçilirse, hızlı erime sonunda tabakanın çökmesine neden olacak.
CarbonBrief, iklim devrilme noktasını tanımlarken Jenga oyunundan örnek veriyor: Yükselen sıcaklıklar bütün sistemi istikrarsızlaştırıyor ve zaman içinde biriken bu sıcaklık sistemlerin baş edemeyeceği bir hale geliyor. Ve çöküş bir kez başladığında, artık geri döndürmesi çok zorlaşıyor:
NASA Godard Enstitüsü‘nden iklim bilimci ve Küresel Isınmanın Kırılma Noktaları kitabının da yazarı James Hansen ise devrilme noktalarına ilşkin şöyle diyor:
“Devrilme noktası, pozitif geri-beslemeli bir sistemin sonucudur. Sistem bir yöne doğru değişime zorlandığında ve değişimde yeterince yol aldığında, pozitif geri-beslemeler daha fazla zorlamaya ihtiyaç duymaksızın değişimde ani bir ivmeye sebep olabilirler.”
‘Devrilme noktaları’ kavramı 20 yıl önce de Hükümetlerarası İklim Paneli IPCC tarafından ortaya atılmıştı, ancak o zaman bunların yalnızca küresel ısınma 5°C’ye ulaştığında ortaya çıkacağı düşünülüyordu. Bununla birlikte, son IPCC değerlendirmeleri ve bazı yeni modellemeler, 1°C ile 2°C ısınma arasında da devrilme noktalarına ulaşılabileceğini öngörüyor.
Devrilme noktasına gelmesinden endişe duyulan belireyici iklim sistemlerinden başlıcaları; Doğu ve Batı Antarktika ve Grönland buz tabakaları , Atlantik Meridyonal Devrilme Sirkülasyonu (AMOC), Amazon yağmur ormanları, permafrost, El Niño Güney Salınımı…
Bu son araştırmada da ekip, mevcut küresel ısınma seviyelerinin bile (yaklaşık 1,2 derece) dünyayı Doğu ve Batı Antarktika ve Grönland buz tabakaları, çöküşü de dahil olmak üzere beş büyük devrilme noktasına yaklaştırdığını vurguluyor.
Ancak yine araştırmcalara göre rotayı değiştirmek için çok geç değil.
Exeter Üniversitesi’ndeki Küresel Sistemler Enstitüsü müdürü ve Dünya Komisyonu üyesi Tim Lenton bu araştırmaya da öncülük etti ve AFP’ye verdiği demeçte şöyle dedi:
“2008’de iklim devrilme noktalarını ilk değerlendirdiğimden beri liste büyüdü ve risklere ilişkin değerlendirmemiz arttı. Yeni çalışmamız, iklimin devrilme noktalarını geçme riskini sınırlamamız için dünyanın hızlı bir şekilde ekonomiyi karbonsuzlaştırması gerektiğine dair ikna edici kanıtlar sunuyor.
Bunu başarmak için şimdi temiz bir enerji geleceğine dönüşümü hızlandıran olumlu ‘sosyal devrilme noktalarını’ tetiklememiz gerekiyor.’ Ayrıca, kaçınamadığımız iklim devrilme noktalarıyla başa çıkmak ve kayıp ve zararlara maruz kalabilecek olanları desteklemek zorundayız.”
Makalenin diğer yazarlarından Dünya Komisyonu‘ndan David Armstrong McKay de emisyon azaltımına işaret ediyor:
“Batı Antarktika ve Grönland buz tabakalarının bazı kısımlarında, permafrost bölgelerinde, Amazon yağmur ormanlarında ve potansiyel olarak istikrarsızlaşma belirtileri görebiliyoruz. Atlantik sirkülasyonu da alt üst oluyor.
Kaynak: https://yesilgazete.org/iklimin-devrilme-noktalari-son-arastirmalara-gore-kritik-esiklere-ne-kadar-yakiniz/
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU