Merhaba Sevgili Kuşçular... İki yıldır sürmekte olan Belçikalı üniversite öğrencilerinin yürüttüğü Batum\'un yırtıcı kuşları Avrupa Birliği projesine, projenin Türkiye ortağı KuzeyDoğa Derneği tarafından belirlenen 5 Türk gönüllüden birisi de bendim. Gürcistan -Türkiye sınırına bir saatlik mesafede, dünyanın farklı ülkelerinden gelen ekiplerle bir günde iki yada üç grup şeklinde sabah 7\'den akşam 6\'ya kadar yırtıcı gözlemleri ve sayımları yaptık. Hava şartlarının çok değişken olduğu Batum\'da, yağmur yağdığında zamanımızı mola, uyku ya da sahilde gözlem yapmak şeklinde değerlendiriyorduk. Ülkemizden gelen ve Batum\'da denize dökülen Çoruh Nehri\'nin oluşturduğu deltada gözlemlerimizi çoğu zaman sağanak yağmur altında gerçekleştirdik. Havanın daha sıcak olup güneşin toprağı ısıttığı zamanlarda yırtıcı kuşlar, oluşan termalleri yakalamak için akınlar oluşturup bize çok yoğun bir o kadar seyir zevki sunan,öğretici ve tecrübe kazandıran gözlemler yaşattı. Günlük ortalama üç bin kadar yırtıcının geçtiği bu alanlarda bazı günler göç patlamaları da yaşanabiliyordu. Yoğun olarak kuşların geçtiği günlerden birinde 80 binden fazla yırtıcı kuşu, kayıtlara geçirdik. Proje gönüllüleri son derece deneyimli kuşçulardı. Aralarında BirdLife Hollanda çalışanı, gördüğü tür sayısı 2 bini aşmış kertikçi bir gözlemci ve 19-20\'li yaşlarda öğrencilerin bulunduğu bu ekipten çaylak bir kuşçu olarak çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Kuş sayımlarında dörtlü “zikirmatikler” ve özel bir programa sahip cep bilgisayarları kullanılıyordu. Kuşun bulunduğumuz yerin doğu ya da batı yönünde geçtiği uzaklığı, uçuş yüksekliği, teşhis edilmişse cinsiyeti ve yaşı gibi bilgilerle beraber, avcılığın çok yoğun olduğu bu bölgede silah seslerinin sayısı ve görülmüşse vurulan kuşun türü de kayıt altına alınıyordu. Sosyal hayatımıza gelecek olursak doğaya ve kuşlara meraklı anlaşamayacağımız insan sayısı Türkiye\'de ne kadar azsa orada da durum aynı şekildeydi. Sürmeli kızkuşu için yağmur altında araziler, kertiklerdeki ortak sevinçler ve keyifli akşam yemekleri bizim için çok güzel hatıralardı. Haftanın beş günü Makindjauri deki yaşadığımız evde büyükannemizin hazırladığı yemeklerden yerken hafta sonları da akşam yemeklerimizi Batum\'da farklı lokantalarda yememiz farklı tatlar deneme imkanı sağlıyor ve bu sayede orada yaşayan insanlarla tanışıp projeyi anlatma fırsatı buluyorduk. Gürcistan\'da herkesin bize yaklaşımı gerçekten çok sıcak ve içtendi. Araziler sırasında şah kartallar, akbabalar, bozkır kartalları gibi bizleri heyecanlandıran türler görüldüğü gibi, bizlere daha da çok heyecan veren, proje için yeni kayıt olan Soner Oruç(soner)\'un fotoğrafladığı kır baykuşu ve bizim ekibin gözlemlediği göknar kargası gibi türleri de gördük. Batum\'da bizleri çok heyecanlandıran bu gelişmeler yaşanırken İstanbul\'daki arkadaşlarımızdan da oradaki göç haberlerini alıyorduk. Tüm bunları yaşadıktan sonra benim hayalim, bir gün bizim ülkemizdeki göç yollarında bizlerin gerçekleştirdiği göç projeleri yapabilmek. Bol kuşlu günler dilerim. Güler BOZOK(miabjk) Batum Gözlemi Fotoğrafı: Soner ORUÇ(soner)