X Simge
TR EN
X Simge
TR EN
Belgeli Tür 506
Fotoğraflar 92815
Gözlemler 9870
Videolar 1352

HABERLER


4.FETHİYE KUŞ GÖZLEM GÜNLERİNİN ARDINDAN

Haberlere Geri Dön Okunma Hiti. : 2457
1 Yorum Beğen | 1
4-fethiye-kus-gozlem-gunlerinin-ardindan-
Marmaris\'den Haber Gönüllümüz Dilek veTunç Geçit ikilisi Fethiye Kuş Gözlem Günlerini\'nin dolu dolu geçen zamanlarını bizlerle paylaşıyorlar.Dilek Tunç\'un haberi aşağıda. \'\'BIRAKTIĞIM DÜŞLERİ KİM BÜYÜTECEK? Fethiye Kuş Gözlem Günleri’nin dördüncüsü 15 – 18 Nisan tarihleri arasında Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Yarım gün süren ve üç gün boyunca altı kez tekrar edilen seminerlere Fethiye’den toplam 22 adet lise ve ilköğretim okulundan öğrenci grupları katıldı. İstanbul’dan gelen biyolog ve ornitolog Ergün BACAK ve Dilek ŞAHİN, “Kuşlar ve Kuş Gözlemciliği” bölümünü anlattılar. “Ekosistem Kavramı ve Sulak Alan Ekosistemleri” Veteriner Ulaş KİPER, “Doğa Rehberliği” bölümünü doğa rehberi Ali İhsan EMRE, “Kuş Fotoğrafçılığı” bölümünü ise Yolculuk Dergisi’nden Köksal KAYHAN anlattılar. Mehmet HANAY kendi gelemese de fotoğrafları seminere renk kattı. Muğla Üniversitesi, Fethiye Ali Sıtkı Mefharet Koçman Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Peyzaj Mimarı Gülbahar EDİK, Fethiye’nin kuşlarına bizden sonra kim sahip çıkacak düşüncesiyle bu etkinliklere başladığını söylediğinde aklıma Mango’nun şarkısı geldi; “Bıraktığım düşleri kim büyütecek?” Edik ve arkadaşları çocukları ve gençleri bilinçlendirmek, kuşların geleceğini onlara emanet etmek ve genç kuş gözlemcileri kazanmak için bu etkinlikleri tüm zorluklara rağmen umutla gerçekleştirdiklerini yaşayarak bizzat gözlemledik. Seminerlerde ilköğretim öğrencilerinin daha istekli olmaları hepimizin yüzünü güldüren önemli bir unsurdu. Kuşlar hakkında az da olsa bilgi sahibi olmaları açıkçası bizleri şaşırttı. Enerji dolu lise öğrencileri ise ancak Mehmet Hanay’ın kuş fotoğrafları gösterisinde sessizleştiler. Hayran hayran fotoğrafları izleyen liseliler gibi ilköğretim öğrencileride en çok kuş fotoğrafları gösterisini sevdiler. Son seminer bittikten sonra akşamüstü sahilde yaptığımız yürüyüşte kentin simgesi olmuş iki ak pelikana rastladık. Restoran önünde hanutçu gibi dikilerek, şarlatanlıklar yapıyorlardı. Zorlamam ile arkadaşların hatıra fotoğraflarını çekip ak pelikanlar ile vedalaştık. Seminerlerden sonra ilk gözlem Fethiye Çalış Kuş Cennetinde yapıldı. Girişte bizi gülen sumrular ve kara gagalı sumrular karşıladı. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinde Yüksek Lisansını yapmakta olan Ergün Bacak arkadaşımız; daha önce hiç 21 adet gülen sumruyu bir arada görmedim, deyince Bahar Edik’in yüzünde güller açtı desem abartmış olmam sanırım. Az görülen sarı bacaklı kum kuşu başta olmak üzere, bataklık düdükçünü, mahmuzlu kız kuşu, küçük balaban, sığır balıkçıl, gece balıkçıl, koca göz, kızıl kırlangıç, Akdeniz martısı, ince gagalı martı ve diğer su kuşlarını gözlemlemek keyfimizi daha artırdı. Daha önce Paul Hope ve Ali İhsan Emre’nin uzun yıllar yıl boyunca yaptığı gözlemlerle 220 tür saptanmış Çalış Kuş Cennetinde, ancak şehrin tam içinde olması, yapıların alanı her yandan sıkıştırması bu sayıyı nasıl etkileyecek diye düşünmeden edemedik. Biz toplam 37 adet kuş türü gözlemledik. Nisan ve Mayıs aylarında, göç kuşlarıyla bu sayı şüphesiz artacaktır. Öğleden sonra programda belirlendiği gibi Fethiye’ye 15 dakika uzaklıktaki Karaot’taki Ak Göl’e geçildi. Büyülü bir güzelliğe sahip gölün etrafındaki yürüyüşte kuşlardan uzak kaldığımız dakikalarda bitki gözlemi yaparak yol almak hem de iki biyolog, bir peyzaj mimarı ve bir doğa rehberi ile çok zevkliydi. Onlar tatlı tatlı bilgilerini yarıştırdıkça bizlerde yeni türler öğrendik. Sabah 5’te başlayan gözleme tekne ufak olduğu için biz katılmadık. Öğrencilerin, eşimin ve benim katılamamamızın nasıl bir etkisi olup olmadığını bilemesem de, o sabah Fethiye deniz kuşları gözleminde sürpriz kuşlara rastlanılamamış. Eşim ile gökdoğanın denizde martı sürülerine saldırışını gözleyemediğimiz için üzülmeye fırsat kalmadı. Çünkü bir sonraki gözlemde, Girdev Yaylası yolunda üç gökdoğan güzelliklerini bizlerden esirgemediler. Gökdoğan yeryüzünde kendi gücüyle en hızlı tür olma özelliğini taşımaktaymış, dalış sırasında 360 km/ saat hıza ulaşabilirmiş. Girdev Yaylası ve gidiş yolun güzelliklerini nasıl anlasam, nereden başlasam acaba? Deniz seviyesinde baharın geç dönemini yaşarken buralarda erken dönemini görmek mutlu etti bizi. İlimizde deniz seviyesinde ballıbaba çiçeklerinin zamanı geçeli çok olmuştu. Burada ise nazlı nazlı poz verdiler fotoğrafçılara. Yoldaki köylerde birçok ağaç gelinliklerini giymişlerdi. Bahar dalları beyaz, saf ve insana şiir yazdıracak kadar güzellerdi. Yol boyunca keten kuşları, kar serçeleri adeta otobüsümüze eşlik eder gibiydiler. Fethiye ve kar serçesi mi? dediğinizi duyar gibiyim. Evet, Marmaris, Köyceğiz ve Fethiye’de aynı gün denize girip sonrada zirvelere çıkıp kar görebilir tabi diğer yüksek rakım kuşlarını da görebilirsiniz. Sarı gagalı dağ kargası, kırmızı gagalı dağ kargası, taşkızılı, kınalı keklik yolda gözlemlediğimiz türlerden sadece bazıları. Etrafında yüksek tepelerde karlar erimeye çoktan başlamış ve gölün etrafına inci gibi dizili duruyorlardı. Göl kıyısına varınca bizi ilk karşılayan iki turna oldu. Otobüsten inmeyip onları korkutmaya, kaçırmamaya çalışsak da malesef uzun gözlemleyemedik. Son gün gözleminde herkes daha mutluydu, çünkü öğrenci katılım sayısı düne göre daha yüksekti. Üstelik sevgili Bahar Edik’in Yüksekokul’daki öğrencilerinden de katılanlar vardı. İlköğretim beşinci sınıf öğrencisi Sevdenur’un zoolog olmak istiyorum demesi ise saatler süren uzun yolcuğumuzun tüm yorgunluğunu aldı. Girdev Göl’üne vardığımızda elleriyle nasıl kertenkeleleri ve kurbağaları sevdiğini görünce gönlümüzün o günkü prensesi Sevdenur oldu. Dilek, Bahar ve Ergün bilgilerini onu sıkmadan, boğmadan daha bir heyecanla paylaştılar. Göl ve çevresinde angıtlar, sakarmeke, yeşilbaş ve karaleylek’in yanısıra çok sayıda kurbağa vardı. Kur zamanı olduğu için gözlerini balon gibi şişirip dişilere gücü yettiğince vıraklıyorlardı. Hep de ne vıraklama, dağ taş sesleriyle inliyordu. Dönüş yolculuğunda ise bir kayaya tepesinde tüneyen angıt öğrencileri şaşırttı. Gölden bu kadar uzakta bu ördeğin ne işi var diye düşünürken üstad Ergün angıtların kayalara yumurtlamak için geldiklerini hatta şahinlerin eski yuvalarını bile kullandıklarını belirtti. Tüm gün kelebek, kuş ve sürüngenler hakkındaki bilgi birikimiyle hepimizi şaşırtan Ergün’ü bundan sonra daha sık Fethiye ve Marmaris’e davet etmeye karar verdik. Daha neler mi gördük? Tatlı, kibar ve güzel Dilek Şahin Fethiye kuş gözlem kayıtlarını Kuşbank’a girdi. Listelerin son halini orada göreceğiz. Portakal çiçekleri kokan Fethiye’de 4.Kuş Gözlem Günleri güzel insanlarla, doğa harikası yerleriyle, güzel kuş türleri ile çok keyifli idi. Nesli tükenmekte olan bu güzel insanların emek verdiği etkinliğin amacına ulaşması düşüyle.\'\' Dilek GEÇİT Marmaris
Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 506  
Copyright TRAKUS © 2008 - 2025 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT