Geçen haftasonu nereye gidebiliriz diye düşünürken önümüzde iki alternatif vardı. Ya İğneada’ya gidecek ve olası göç kuşlarından bazılarını görmeye çalışacaktık ya da Enez’e gidip balık kartalı, akkuyruklu kartal ve hazar sumrusu ile farklı sürprizlerle karşılaşmayı umacaktık. Ancak marmara bölgesini kaplayan yağışlı ve fırtınalı hava sıkıntı yaratıyordu. Hava durumunu yakından takip ederek son gün Enez’e gitmeye karar verdik.
Cumartesi sabahı erkenden sevgili Emin (fotoemin) ile birlikte İstanbul\'un sıkıntılı ve kasvetli havasından kaçıp bizi neler beklediğini bilemediğimiz Enez\'e doğru yola çıktık. Yol boyunca şiddetli yağış beklerken tam aksine yağışsız güzel bir yolculuk geçirdik. Yağışsız geçen Enez yolu ve sabahın ilk ışıkları bize güzel bir gün geçireceğimizi müjdeler gibiydi.
Enez\'de bu dönemde görmeyi umduğumuz türlerin listesi elimizde göletleri dolaşmaya başladık. İlk baktığımız küçük gölette çok sayıda kıyı kuşu dikkatimizi çekti. Gölet etrafında gezinirken ben benim için kertik olan türleri çekmeye koyulurken Emin de olası bir ender tür veya rastlantısal konukla karşılaşabileceği umuduyla dürbünüyle dikkatle tüm kuşları tarıyordu. Birden bir kuşu göstererek heyecanlı bir şekilde “abi şunu çek!” diye bağırdı. Önce kayıt için bir kaç kare fotoğrafını çektikten sonra elleri titreyerek kutsal kitabı Colins’i eline aldı ve fotoğrafları umduğu türün çizimleri ve tanımlarıyla karşılaştırdı ve evet bu çok uzaklardan Amerikadan gelen rastlantısal konuk çizgili kumkuşuydu. Ben de elimdeki kitaptan özellikleri okudukça Emin fotoğraflarla karşılaştırarak onayladı ve büyük bir heyecanla hemen cep telefonuna sarıldı ve ilgili tüm kuşçulara mesajları göndermeye ve bu güzel haberi paylaşmaya başladı. Kısa sürede birçok mesaj ve telefon görüşmesi yapan Emin’in keyfini görmek gerekirdi…
Bu sırada o gün bize çeşitli nedenlerle katılamayan dörtçeker üyeleri Ayhan (Ayhanf), Alper (Evlinzi) ve Kadir’i (Kadird) de hemen haberdar ettik. Türminatör adının hakkını veren ve bu tür durumlardaki hızıyla tanıdığımız Ayhan ile Alper tüm programlarını değiştirerek kısa sürede yola koyuldular ve 2,5 saat sonra gölete vardılar. Biz onlarla buluştuğumuzda bu tek bireyi onlar da bulup fotoğraflarını çekmişlerdi bile. Gala gölünde karşılaştığımız Moris (Mochy) de bu türü çekenler arasına katıldı.
Bu güzel anı hep birlikte kutladıktan sonra yorgun ancak keyifli bir şekilde İstanbul yolunu tuttuk. Ben günü bu ender türün yanısıra 12 kertikle de kapatmıştım.
Artık dörtçeker olarak yeni sürprizler için çalışmalara devam edebilecektik. Bizi izlemeye devam edin…
Ercan Üç
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU