Geçen yıl hayli bakındım ama görememiştim. Bu yıl yine ilk işim aynı alanı kolaçan etmek oldu. Maalesef her yer koyun sürüleri ve çobanlarla doluydu. Her çobanın boynunda bir av tüfeği. Ne vuruyorsunuz bu silahlarla dedim. Kaz dediler. Nasıl kaz? Hani tarlalarda otluyorlar ya onlardan, büyük kuşlardan, oldu cevapları. Dün birini kanadından vurdum ama kaçtı dedi 14 yaşında bir çocuk. Yapmayın etmeyin, nadir tür bu, cezası var dedim. Umursamadan, biz yiyoz onları dedi. En iyisi sabah gün doğmadan, çobanlar gelemeden alanda olmalıydım. Bir haftalık doğu-güneydoğu turumun her gecesi aracın arka koltuğuna kıvrılıp uyuduğum gecelerin sonuncusuydu. Güneş doğmadan kalktım. Araçla tarla yollarına düştüm. Tam tepeye ulaşıp etrafı kolaçan edecektim ki önümdeki kalabalık grubu fark ettim. Hepsi donmuş bana bakıyordu. Heyecanla motoru kapattım. Dışarı çıkıp bir kaç poz alabildim. Hemen video kaydına geçtim. Bir kaç saniye sonra uçuverdiler. Toplam 17 taneydi. Uçtular, uçtular 3-4 km ileriye kondular. Az ileriden bir koyun sürüsü çıktı. Tekrar uçtular ve ufukta kayboldular. Tepeye çıkıp etrafı kolaçan ederken tek bir bireyin daha başka bir koyun sürüsünün önünden kalktığını fark ettim. Maalesef müthiş bir av baskısı var. Her tepede fişekler ve avcı araçlarının izleri vardı. Yöre insanı Toy u bilmiyor. Gerçi hiç bir kuşu bilmiyor. Küçük kuğuları, ötücü kuğuları, kazları, toyları fark gözetmeden hepsi kaz deyip avlıyorlar. Acilen bir şey yapmalı. Tüm grubun fotoğrafını da yüklemek isterdim ama alan kabak gibi ortaya çıkıyor. Maalesef kroplamak zorunda kaldım. Bir haftalık soğuk, uzun ve karlı yağmurlu bir turun ardından toylar benim için sürpriz yaptı. Bakalım bahara da denk gelecekler mi...
Kropladığım grup fotoğraflarını yaban hayatı araştırma derneği facebook sayfasında görebilirsiniz.
https://www.facebook.com/YabanHayatiArastirmaDernegi.WildlifeResearch/photos/a.420076518047616.103456.420075691381032/751674431554488/?type=1&theater