cheko Çetin Çeki beyin Pufla alarmından sonra chayluck Nedim Yavuz ile bu hafta adeta Pufla nöbeti tuttuk. Pufla peşinde koşarken günlerce gönüllü danışmanlık hizmeti verdik adeta. Hem de kimse den 50 TL istemeden. Aslında alsak köşeyi dönmüştük :))))))
chayluck Nedim Yavuz ile sözleşerek Hacıosman da buluşarak Puflanın son görüldüğü yer olan Sarıyer Uzunya plajına doğru yola koyulduk. Oraya vardığımızda puflanın yerinde yeller esiyordu. Tüm kıyıları adeta didik didik taradık. Bu arada mehmetç Mehmet Çolakoğlu da bize katıldı. Uzunya plajını iki koldan altüst ettik. Yok, yok yok. Yok, oğlu yok olmuştu Pufla.
Bu kez Dürbünle Koyu santim santim tararken birden karşımda Karagerdanlı Dalgıçı gördüm. chayluck Nedim Yavuza Kızıl gerdanlı dalgıç bu diye haykırdım. mehmetç Mehmet Çolakoğlunun bulunduğu kıyıda geziniyordu. Puflayı unuttuk Karagerdanlı Dalgıçın peşine düşmüştük. Ogün doyasıya Karagerdanlı Dalgıçı görüntüledik. Hikâyenin bu bölümünü Karagerdanlı Dalgıç sunumunda yazacağım. Hatta günlerim o kadar karıştı ki neyi nereden başlayarak yazacağımı bile şaşırdım ve ilk kez bir sunumu yazarken bu kadar zorlandım
chayluck Nedim Yavuz ile biz Kilyos taraflarını taramaya karar verdik. Kilyos Sahile Lokantaların oraları tararken sağ tarafta Balıkçıların da bulunduğu barınağın doğu tarafı da tarayıp dönüşe geçecektik. O sırada chayluck Nedim Yavuzun telefonu çaldı. O konuşurken kayanın üzerinde bir şeyin farkına vardım. chayluck Nedim Yavuzdan dürbünü alana kadar bir balıkçı motorunun geçmesi ile Pufla uçtu ve kayboldu. Tüm aramamalarımıza rağmen de bulamadık.
Ogün ekli boş döndük, ikinci gün ben kendi imkânlarımla yola koyulmaya karar verdim. chayluck Nedim Yavuz çok yorulduğunu dinleneceğini söyledi. Hacıosman da Demirciköy Otobüsüne bindim tam otobüs hareket ederken bu kez Bibiminoğlu leventy Levent Yaşar aradı ve
Nerdesin bibimin oğlu napıyorsun? dedi
Bende durumu anlattığımda in otobüsten bekle geliyorum birlikte gidelim şu Pufla ya dedi.
4.Leventte buluştuk ve Kilyosa gittik. Malum yere vardığımızda karşımızda duruyordu. Sonra da sağ tarafta bir birey daha vardı. Nihayet bulmuştuk ve hem de iki taneydi. Çek babam çek. Tekli ikili vs vs.
Sonra telefon trafiği aldı yürüdü. Buluşmalar artı günlük olmaya başladı. Ertesi gün cs1963 Cem Sürek ile bir pufla arazisi yaptık. Bursa dan yaşar16 Yaşar Yılmazdöl bey gelecekti. Cumartesi ise Bursadan yaşar16 Yaşar Yılmazdöl ile buluşup yoldan chayluck Nedim Yavuz alıp Demirciköy Uzunya plajına gittik. Baktık orada ve çok yakında bu kez cs1963 Cem Sürek ve Bibiminoğlu leventy Levent Yaşar ile araly Aral Yaşara haber verdik. Ben de fotoğraf makinesi yoktu. Yaşar beyin Canon 7D sini aldım. Bu arada onlar gelene kadar ben yavaş yavaş Puflaya doğru yavaş yavaş yaklaştım. 20 metre, 15 metre, derken 5 metreye, hatta bir ara fokus mesafesinden çıkacak kadar yaklaştığımı fark ettim ve biraz geriye çekildim. Bu arada hava kapalı ve şiddetli fırtına vardı. Ayaklarım dalgalardan suyun içinde kalmıştı. Ama Full kadraj fotoğraflar çekmiştim. Kurulanmak için Fener köyüne gittiğimizde cs1963 Cem Sürek ve Bibiminoğlu leventy Levent Yaşar ilearaly Aral Yaşar da bize katıldı. Çok hareketli bereketli gün geçirdik. Bu karede son buluşmamızda yaşar16 Yaşar Yılmazdöl beyin ikinci fotoğraf makinesi ile çektim. Hiç ayarlarını kontrol etmemiştim. Gerçi etsem de Canondan anlamam zaten. Eve geldiğimde fotolara Picasso da baktım. Çünkü CR2 dosyası açacak bir programım yoktu. Sonra sevgili Özgür Kalayın kapına dayandım. Gönderdim ve sağolsun. Güzel bir operasyondan sonra bu hale getirdi.
Ben bu arada gönüllü rehberlik yaparken, ilk gün türün 38. Fotoğrafı yayınlanmıştı galeride. En son baktığımda 45. Fotosu yüklenmişti. Herkese rehberlik ederken bir türlü yükleme fırsatı bulamamıştım. Artık yeter dedim ve türün 100. Fotoğrafı yüklenmeden bu kadar emek verdikten sonra bari bende FGye yükleyeyim dedim ve yükledim.
Bu güzel fotoğrafı tüm yol arkadaşlarıma ve bu kareyi bu kadar güzel hale getiren Özgür Kalaya armağan ediyorum
Beğenmeniz umuduyla herkese gönül dolusu teşekkürlerrrrrr ve selamlarrrrrrrrrrrrrrrr