Hayatın her türlü sıkıcılığından kurtulup, uzaklaşmak için doğanın kollarına atıyoruz benliğimizi...
Uzanıyoruz belki çimenlerin arasına, bir saz dibine veya kumsala, seyrediyoruz onları, saatlerce sürecek kadar... Saat geçsin istemiyoruz, azıcık daha durayım giderim derken bakıyoruz zaman yetmemiş oluyor. Hadi buçuk olsun kalkayım, yada hadi 15 dk daha durayım gelirler belki... diye diye bir de bakıyoruz saatler tükenmiş fark edemiyoruz... Geçen zaman, giden zaman... Ama kalan, en mükemmel anılar onları seyrederken yaşadığımız o heyecanlar ve hazlar...
Bazen çekmeği bırakıp ta sedece onları izliyorum, seslerini dinliyor, ötüşlerindeki ahengi yakalamak istiyorum... sudaki yıkanışlarını, bir birlerine karşı tavır ve davranışlarını seyretmek... İnanın fotoğraftan, birilerine beğenilmekten veya takdir edilmekten daha öte olduğunu biliyorum...
Sadece seyredin onları bazen, fotoğraf çekerken bir ara verip sadece izleyin hareketlerini, bırakın geçsin gitsin o aksiyon dolu saniyeler, kaçırdığınız o güzelim poz ve görüntüler. Sadece seyredin doyum olmaz bir lezzetle.
O zaman daha başka hisler dolacak, tarifi na mümkün, lezzeti tadılmamış zevkler... Çekmekten fazla, izlemek, seyretmek gerek diyorum kendimce... Bir yerde görülmüş bir türü bende çekmeliyim diye peşine düşmektense, uzanıp beslenişini, yıkanışını seyredip, tek bir poz almadan gelebilirsek aşmışız demektir diyorum... :)
Tür hastası olmaktansa, türü izlerken mest olmalı diyorum... :)
Selamlar ve sevgilerimi sunuyorum...
Üstaddan çok değerli bir name, beğeninize: Zeki MÜREN - Nasıl Geçti Habersiz
https://www.youtube.com/watch?v=MluKTm68UpY