Sevgili dostlar,
Bu yazıyı, İpekkuyruk kuşunu bulduktan sonra bazı arkadaşlarımızın sui-zan\ nına maruz kaldığımız, çok ama çok sevdiğim başka bir arkadaşımın ise farkında bile olmadan birilerinin kalemşörlüğüne soyunduğunu gördüğüm için, biraz üzülerek, birazda utanarak yazıyorum. ( Çok şükür utanma ve ar duygumu kaybetmemişim ! ) Eski dostlar zaten bizi biliyor ama henüz yüz yüze tanışamadığımız yeni arkadaşlarımızın da, naçizane benim ve içinde bulunduğum ekibimin, ne kadar paylaşımcı olduğunu bilmeleri için, nedense, kendimde bu yazıyı yazma zorunluluğu hissettim.
Eğer Sürç-ü lisan etmişsek şimdiden affola..
Bu yazı sadece bir \ \ ALACA ÇİNTE HİKAYESİ\ \ değildir
13 Aralık 2016 günü öğleden sonra, Çorum\ dan misafirimiz Mehmet Akif Keskin (makif) ve Fikocan Baba ile birlikte Karaburun arazisi sırasında bulduk bu güzeli.
Kuşu ilk gören Akif Abi oldu. Hemen tür tanımı yapıldı. Görüldü ki, türümüz oldukça nadirat bir tür
Kıymetli bi şey yani...
Arkasından tek tek dostlar aranmaya başlandı derken, Fikocan oğul bu öyle olmaz dedi. Bu hadiseyi herkese duyurmamız lazım. Öyle tek tek aramakla olmaz bu iş. Yanlış anlaşılmalar olabilir. Akif Abi de Fikocan\ la aynı fikirde olunca ben de Facebook\ tan paylaştım. Böylece herkese Alaca çinte bulduğumuzu duyurmuş olduk. Zaten hemen anında geri dönüşler başladı...
Ama yinede aklımıza şu soru gelmedi değil ! Herkese aleni bildirdik eyvallah ama, kuşumuza onca kuşçu alana aynı anda geldiğinde ki, muhtemelen gelecekler, acaba istemeden de olsa zarar vermiş olurmuyuz ? kalabalık, kuş üzerinde tedirginlik yapar, bir baskı oluşturur mu ? hatta kuşu kaçarırmıyız ?
Duyuru sonrası gelişebilecek olayları acaba nasıl kontrol altında tutabiliriz ? dahası gerçekten tutabilirmiyiz ? dedik.
Yine burada da, Fikocan devreye girerek, merak etme oğul ben burada gerkirse nöbet tutar, gelen evlatları küçük guruplar halinde alana götürür, hem herkesin bu kuşu çekmesini sağlar, hemde kuşumuza bi zarar gelmesini önlemiş olurum dedi.
Sonuç ; Fikocan sözünü tuttu. Arayan, yardım talep eden herkesi alana götürdü. Kuşu gösterip çektirdi. Eğer yanlış saymadıysam şu ana kadar Serhat Başkan dahil 55-60 Trakuş\ lu da bu kuşu porfolyosuna dahil etti.
Pekiii
sizce, alana giden arkadaşlar kuşa zarar gelmemesi için yeterli özeni gösterdiler mi ? yada gösterebildiler mi ?
Son bir sorumda şu ; Akif abi sabah arazisi için Riva\ ya gitmişti. İsimlerini bilmediği Trakuş\ lu arkadaşlarla karşılaşmış, onlardan alan hakkında yardım istemiş ama arkadaşlar ona alaka göstermediği gibi birde oradan uzaklaşmışlar. Üstelik Akif abinin aracı 19 (Çorum plaka) besbelli adamcağız misafir
O günlerde, hastam olduğu için ev misafir kaynıyordu. O sebeble Riva arazisi için Akif Abi\ ye refakat edememiş, ama başına geleceklerinide tahmin ettiğim için, o gün Riva\ da olabileceğini düşündüğüm bir kaç arkadaşı aramıştım. Aradıklarımın içinde sadece Çetin Çeki Abi Riva\ da olduğunu ve misafirimize de yardımcı olabileceğini söyledi ve de çok sağolsun yardımcı oldu. Ama diğer arkadaşlar ? Acaba onlar Çorum\ a gittiklerinde aynı muameleye maruz kalsalardı ne yaparlardı ? neler söylerlerdi ?
ALACA ÇİNTE\ nin gerçekte bulunma hikayesi ;
Sırf Akif abinin kırılan gönlünü yapmak adına, ona kertik olan Büyük örümcek kuşunu çekme bahanesiyle Karaburun tarafına götürmemizle ortaya çıkmış oldu...
Hülasa ; O gün belki Büyük Örücek kuşunu göremedik ama Ülkemiz için ondan daha nadirat olan bu güzeli gördük
VE
PAYLAŞTIK
ÇÜNKÜ
BİZ BİLİYORUZ Kİ,
PAYLAŞMAK GÜZELDİR
.
Bütün güzel dostlara selam ve muhabbetle...