Hafik Gölü nde sukuşları çekerken uzaklardan yankılanan sesleriyle hemen tanıdık onları. ekipten
Faruk Çolak çok güzel ses taklitlerini yapıyordu. 10 Eylül sabahı yakından gördük nihayet. belki
diğer sukuşlarınınki kadar başarıyla fotoğraflayamasak da sizlerin de görmesi için ekliyorum.
İlaveten bir tespitimi aktarmak istiyorum:
Yıllardır Niğde civarında (akademisyenliğe ilaveten) insanlara çevre bilinci, doğa sevgisi
aşılamaya çalışıyorum. Nedense meyvelerini yeterince alamadığımı düşünüyorum (hala pes etmiş
değilim). Sulu tarımdan vaz geçin bu bozkırlarda diyorum. Gazeteciler, sulu tarımın
yaygınlaştırılması gerektiğini benim ağzımdan aktarıyor. Diğer taraftan Niğde de meyve bahçeleri,
Konya da mısır tarımı yaygınlaşıyor. Mesela Karapınar -ki Türkiye nin en çölleşmiş yerlerinin
başında geliyor. 5-6 yıl evvel bir ziraat profesörü (!) tavsiyesi ile mısır ekimine başlıyorlar.
Hayvanları korumanın önemini anlatıyorum. Sanki nerede hangi hayvan avlanır bilgisini daha fazla
öğretiyorum izlenimindeyim.
Oysa Sivas, Gümüşhane, Erzurum gibi illerimizde hala (genelleme) kuru tarım yapılıyor ve ava
düşkünlük az olduğundan buralardaki kadar hayvanlar ürkmüyorum.
Bu tespitlerime katılım olacağını umuyor, hepinize sevgiler, selamlar.