Doğu Ekspresi gezimizde, Kars On İki Havariler Kilisesine geldik. Herkes belli bir açıdan görüntü alırken, Kars kalesini de fona almak için, Hakan Harani Türbesine doğru ilerledim. Uzaktan Melih, Cevat Bey, minarenin oradan siyah bir şey geçti diye seslendi. O tarafa doğru ilerledim ama olsa olsa sığırcıktır diye düşünmekten de alamadım kendimi. Minareye yaklaştığımda gördüğüm bir anda herşeyi değiştirdi. Duvar Tırmaşık duruyordu karşımda. Makinada ise 24-105. Bir iki çaresiz kare aldım ve o kiliseye doğru uçunca ben de minibüse doğru, uçtum adeta. Sonrası hayal meyal kalmış aklımda, minibüse gelişim, lensi çıkarıp 300+1,4 takmamla tekrar geri dönmem arasındaki zaman dilimi silinmiş hafızamdan. Nefes nefese kaldığım için doğru dürüst tutamadım bile ekipmanı. Lenste benimle birlikte derin nefeslerle titrerken birkaç kare alabildim ama ne çare, gene olmamıştı istediğim gibi. Melihin sesi tekrar duyuldu, Cevat Bey, gidiyoruz.
Beni dönüşte alın diyeceğim ama dönüş yok ki, yolumuz havaalanı ve Ankara. Elimde bir kaç titrek fotoğraf kaldı güzel anılardan.