Büyük Örümcek gibi bunun da peşinden yıllarca koştum. Adana, Mersin ve Antalya arasında Dr. Levent Yaşar, Cem Sürek, Muammer Çeviker ile çeşitli zamanlarda 4-5 yıl gidip geldim. Sonunda Göksu Deltasında Günhan Hatipoğlu ile yaptığımız bir arazide çok iyi olmasa da güzel karelerini çekmeyi başarmıştım.
Yine "Aylak aile" ile önce ki gün yaptığımız arazide çıktı karşımıza. Bu güzeli tam geçmiştik ki " Dur hocam galiba bu Kıbrıs" diye bildim. Ters ışık ta güneş gözümüzün içine vurmasından dolayı zor seçiyordum. Bira geri gittiğimizde tam karşımızda bir çalının üzerinde duruyordu.
Sonrası malum. O poz verdi biz çektik, o döndü biz döndük. Sonra Akyatan, Ağyatan derken dönüşe geçiyorduk ki, yerde Boğmaklı toygarlar, tarla kuşları ve bozkır toygarlarını gördük. Bir kaç kare çekip dönüşe geçtiğimizde bir çalının kuzey ve güneyinde iki kuyrukkakan duruyordu. Hocam yaklaşalım bunlardan da mutlak bir şey çıkacak dedim. Her ikisi de Kıbrıs kuyrukkakanıydı. Bu güzelleri de görüntüledikten sonra dönüşe geçtik. Tabi yolda bol bol kangal yiyerek. En son bundan yaklaşık 5 yıl önce Adana kayıtlarında yer almış.
Yıllar sonra Adana da tekrar bu güzeli bulmak beni bayağı sevindirdi.
Çünkü biz Adana da tür aramaktan çok fotoğraf çekme heveslisi olduğumuz için kim bilir daha neler neler geçiyor buradan da biz fark etmiyoruz. ve Kim bilir neler neler kaçırıyoruz.
Ferit Albayıma da dediğim gibi bu sene sanırım bu Yengeç Yağmurcunu ve Yılanboyun u bulmak farz oldu. :))))))))) Umut fakirin ekmeği imiş. Bizde bu umutla yaşayacağı bu sezon
Beğenmeniz umuduyla herkese selamlar