Yaklaşık 15 aylık bir aradan sonra merhaba dostlar..
Aslında biraz daha dinlenme ve ara vermeyi düşünüyordum. Bir iki küçük eleştiri ve Serhat başkan ile sohbetlerin ardından karar verdim ara sıra da olsa da. Bunun içinde İzmirli ile (Aslında Ceyhanlı) ile başlamak istedim.
Malumdur ben biraz detaycıyımdır ve bir şeyler yazmayı severim.
Bugünde sizlere bu güzelin hikâyesinden kısaca bahsedeceğim. Bu arada son 18 ay içerisinde hem diz, hem de bel fıtığı ameliyatı olduğum için fazla alan çalışması yapamadım(Tünek). yalıçapkını Ali Murtaza başkan ile daha önce yaptığımız birkaç alandan üç tanesini kontrol ettim ve çalışıyordu. Sonra bu güzeli çektiğim alana üs kurmaya karar verdim.
Diğer 2 alanda bir iki misafir arkadaşı misafir ettim. Ancak Ali Murtaza başkan kırgın olduğu için hiçbir çalışmaya katılmadı. Bu arada kendisini büyük bir kaza geçirdi ve parmaklarının biri kaybetti ve diğerini kurtarmaya çalışıyorlar ve diğer ikisi için umutla bekliyor. Parmak uçları avuçlarının içine dikildi ve kurtarılmayı bekliyor. Kendisine bir kez daha acil şifalar diliyorum.
Neyse gelelim hikâyesine;
Misafirlerimiz gittikten sonra diğer alana geçtim. Aslında bu çekimlere Murat Demirtaşta katılacaktı. Ancak bazı sebeplerden dolayı son anda vazgeçti ve tek başıma gitmek zorunda kaldım. 5 gün üst üste aynı alanda karargâh kurdum. Diz sakat, bel sakat, göz sakat iyi kötü tünekleri kurdum ve alana yerleştim. Tam kuşlar hareketlenmeye başladı. Çadırın içinde kan ter içiresinde kalmış donuma kadar terlemişken, 2 Suriyeli çoban geldi çadırın yanına Sen kim? Napıyon burda? Kuş diyom anlamıyor, fotoğraf diyom anlamıyor, video diyom anlamıyor? Tabu bu arada Adanalıyım ya. Hem de çok kibar 7 ceddinin hatırını soruyor ve saydırıyorum. Çıktım dışarı kamerayı gösterdim. Anladılar uzaklaşmalarını istedim ve zorla da olsa uzaklaştırdım. Ama gittiler 20 metre ileride durum bağıra çağıra konuşuyorlar. Çapkınlar sürekli birbirlerine sesleniyorlar ve çağrı yapıyorlar. Tekrar çıktım ve daha da uzağa gitmelerini istedim. Neyse gittiler. Öğle arası verdim. Öğleden sonra saat 3 gibi tekrar bu kez ters tarafa geçtim. Tam çekim yapmaya başlayacağım bu kez bir pikap geldim. Hemşerim ne yapıyorsun burada bir çık hele dedi, Çıktım öndekilerle konuşurken kahveci beni tanıdı ve yaw bu bizim kuşçu abi. Tanıyoruz. Kısa hoşbeşten sonra onarda uzaklaştılar ve nihayet iki üç gün güzel güzel çekimler yaptım. Bu da o günlerden bir tanesine ait.
Beğenmeniz umuduyla ara sıra yükleyecek olsam da herkese yeniden merhaba.