çok teşekkür ederim Kürşat bey.
konuyu nasıl gündeme getiririz bilmem ama, benim gözlemim şu (daha önce de buradan yazmıştım),
KKTCdeki kayıtlı avcı sayısı 40binden fazla (biyologlar derneği ve çeşitli kaynaklardan öğrendim).
nüfusu kabaca 250 bin dersek. nerdeyse 5 kişiden biri avcı. kayıtsızları da hesap etmek lazım.
adanın Dipkarpaz yarımadası büyük ölçüde koruma sahası, -sanırım Mustafa Sözen de doğrulayacaktır-
biz ordayken -Ekim 2007- av sezonu açıldı ve kuzey kıyılarında ava kapalı bölge bazen birkaç yüz
metre olduğunu haritalarda gördüm. yani koruyor gözüküp, adet yerini bulsun diye bir uygulama...
oradaki av baskısı aşırı, serçeler bile yerinde durumuyor özellikle Dipkarpazda. ancak işin boyutu
bizden daha farklı. medya (!) büyük av bayileri ile çok yakın ilişkili yani siayasi otoritede av
bayileri çok güçlü.
Güney Kıbrıstayken mistenet benzeri ağlar gördük defalarca, keza ara bölge -Yeşil hatta-. Bunlar
geleneksel olarak kuşları yakalayıp sirke içine atırak, kışın yenmek üzere bir çeşit turşu
yapıyorlar. öğrendiğim kadarıyla -ki Rum ve bazı Avrupalılar da doğruladı- tüyleriyle falan bütün
bütün yapıyorlar bu işi. ancak bu türden ziyade ötleğenleri yakalayıp yiyorlar. aslında hemen
herçeşit küçük kuşu.
ökse işi oldukça yaygın. sadece Kıbrısta değil, diğer Akdeniz adalarında da aşırı avcılık
(bizdekinden çok daha fazlası) görülüyor. kimisi savaştan kalma tüfeklerle vakit geçirmek için,
kimisi de yapacak fazla bir iş bulamadığından -bir muhtar öyle diyordu-.
fazla uzatmadan iyi geceler, selamlar.