Istanbul dan çıkmadan bir gün önce Ergün Bacak ve Sercan Bilgin i arayarak baykuş ve akbaba arazisine gidiyorum, gelin dedim . Ergün zaten asker dönüşü yeni hayata adaptasyon döneminde. olur dedi, Sercan danışmanlık arazisi bittiği için kabul dedi ve yola koyulduk .
Beypazarı nda konakta kaldığımızın ertesi günü erken uyanmayı kararlaştırarak yattık. Sabah saat 08.00 de kalktık erkence :) Ardından kahvaltıya geçtik. Sercan \" biz gözlemciyiz, ayıp olmasın bu saatte \" diye kahvaltı esnasında bir yandan dürbünle gökyüzünde ebabilleri, kerkenezleri ve akbabaları seyrediyordu. Daha sonra Acı bölgesinde sarıasmaları, kızıl kırlangıçları seyrettik ve Sabakoz vadisini yürüyerek dolaştık. Tarla sahibi bir amcadan hayat dersleri dinledik ve verdiği ayı bölgesi arazisine korktuğumuz için gitmedik . Öğle saati yaklaşıyordu, İnözü vadisinde bir tesise girerek çaylarımızı söyledik, oturduğumuz yerden ağaçlar - çalılar ve deredeki kuşları gözlemeye devam ettik: sarıasma, kaya sıvacısı, karatavuk, kocabaş, dağ kuyruksallayan, bülbül ve meraklı sincap dürbünümüze takılanlardan bazıları ...
Sonra yemek faslına geçtik, altında kaynayan ateşte çoban kavurması fena değildi :) Bir yandan da gözleme devam ediyorduk ...
Böyle gözlemleri sizlere de tavsiye edebiliriz :)
Üstteki fotoğraf, gece gözlemimizden bir görüntüdür. Sercan a kertikmiş, küçük diline kadar yakın seyretti fakat hala kertik tatlısını yiyemedik :)
Ergün, Sercan ve Şenol ile gezi ve muhabbet çok güzeldi .
Seyriniz için teşekkürler ...