Bir gün önce lodos ve yağmur sebebiyle iğneada gezisi mecburen iptal oldu. Sanırım Ergün ve Ömer Bey Cuma gecesine kadar hava durumunu takip ettiler ve gece vakti yelkovan maili ile durum açıklandı.
Cumartesi akşam üzeri Ergün ile konuştuk ve Pazar günü hava biraz iyi olduğu takdirde hiç olmazsa Durusu ya gidip kahverenkli güzeli görmeye çalışalım diye anlaştık.Pazar günü öğleye doğru Canan Atay, Cem Dalyan, Mukadder Aslan ve Ergün belli noktalardan toplanarak yola koyulduk. Ben ve Ergün her zamanki gibi dakik olarak :) buluşma yerindeydik, ( Cem öyle diyor ). Sonunda malum yere geldik saat 16.00 ya geliyordu, ışığımız çok azalmıştı. Sağa mı_sola mı bakalım derken aniden önümüzde belirdi, ağaca kondu ve sonra mazı ağaçlarından bildiğiniz gibi yağlı tohumları gagalayıp parçalamaya başladı, tırnağını parçalanan yarıklara sokup gagasıyla da içinden sarı küçük tohumları afiyetle yemeye devam etti. Fakat ne yeme ! kıtlıktan çıkmış gibi hiç durmadan ağaca gitti tohumları aldı_ yedi ve bu işlemi defalarca yaptı, bizler onun hiç umurunda değildik bu uzunca süre boyunca … Canan Hanım, / neden devamlı yağlı tohumlarla hiç ara vermeden besleniyor/ dediyse de cevabını bulamadık.
Bir süre sonra Kerem Bey ve Mr. Mike bize katıldılar ve kahverenkli güzel ile olan yakın halimize gülüştüler. Onlar da / Albino_karabatak / gözleminden gelmektelermiş, önümüzdeki günlerde dinleriz sanırım öykülerini, bu arada merakla bekliyoruz fotoğraflarını. Oradaki dükkan esnafı yardımcı olmak istedi, tarla sahibinin arkadaşı geldi, geç de olsa izin aldık ve baştan kendilerine bakınıp göremediğimizi ayrıca belirttik.
Işık koşullarının yetersizliğinde bazı görüntüler almaya çalıştık, arkadaşlarımızın yerleştirdiği diğer çok güzel fotoğraflar arasında belki farklı bir tad olur düşüncesiyle, seyrinize sunuyorum, selam ve sevgilerimle …