Bu yaz Karasırtlı kuyrukkakan için gittiğimiz Şanlıurfada, tanıştığımız yöre sakini ve eski avcı olan İsmail Demirel, bölgedeki bir kuşu tarif ettiğinde bunun Kılkuyruk bağırtlak olabileceğini düşündüm. İlk fırsatta atlayıp tekrar gittiğimde, tüm günüm yalnızca diğer avcılardan aldığımız yer tariflerini bulmakla geçti. Ancak yine de elim boş dönmüş sayılmazdım.
Ertesi hafta yine aynı mesafeyi katedip çiftçi İsmail beyle buluştum. Sağolsun her seferinde bana yakınlık gösterip ilgilendi ve tüm araziyi birlikte taradık.
3. haftada kuşu sabah serinliğinde taşlık bir arazide beslenirken yakaladık. Ancak yerde olması ve uzak mesafe nedeniyle yalnızca tanımlık kareler alabildim.
En nihayetinde son gittiğimiz Harran ilçesi kırsalında, su kanaletlerinden bolca suyun sızdığı ve kimi yerde su göletlerinin oluştuğu bir alanda su içmeye geldiklerini görünce, uygun bir yerde beklemeye başladık. İşi şansa bırakmamak için geceden yola çıkmış olmamız çok isabetli olmuştu. Saat 07 gibi alanda konuşlanmıştık.
Kuşlar oldukça temkinli. Sürüler halinde gelip alanı kontrol ediyor, tehlike sezdiklerinde alandan hemen uzaklaşıp, ötelerde oldukça açık bir alanda bekliyorlar. Hava sıcaklığı sabah saatleri olmasına karşın 40' a yaklaşmıştı. Buna rağmen aktivitelerinden hiç bir kayıp olmadan hareket edebiliyorlar. Alana yaklaşık 4 ayrı sürü halinde ve her sürüde yaklaşık 10 bireyle geldiler. 0,5 - 1 km uzaktan geliyor bir türlü yakınımıza ilişmiyorlardı. O zaman biz onlara gidelim diye düşündük ancak bu kez terkettiğimiz alan yakınlarında su içmeye başladılar. Demek ki bizi tehdit olarak görüyorlar ve temkinli davranıyorlardı. Kaderimize razı olup, artan sıcaklığın da etkisiyle geri dönme kararı almıştık ki 4-5 bireylik bir sürü bize doğru gelmeye başladı. Avcılıktan fotoğrafçılığa geçmesine vesile olur diye makinayı verdiğim çiftçinin elinden aleti kaptığım gibi bu şansı değerlendirmeye çalıştım. Yaklaşık 30-35 m mesafeden güzel bir geçiş yaptılar. Belki bir kez daha geçerler diye beklememize karşın saat 10:30 dan sonra tüm bireyler gözden kayboldu. 4 ayrı sürü halinde muhtemelen 35-40 bireyi aynı zaman da görmenin keyfini yaşadık.
Beni şaşırtan en önemli husus bu kuşun o yörede avlanan tüm avcılar tarafından biliniyor oluşu. Kime birşey sorsak az da olsa fikir beyan ediyorlar. Müthiş bir dayanışma içindeler. Kimse bildiği mevkiiyi diğerinden saklamıyor. O alanı da zaten diğer avcı kişilerin tarifiyle bulmuş olduk.
Darısı biz kuşçıların başına diye içimden geçirmedim değil :)
Yakın çekim yapabildiğim bireylerin genç oluşu, türü anlatmada biraz yetersiz kaldı diye düşünmekteyim. Belki yetişkin bireyleri görüntülerim uımuduyla o alana bir kez daha gitmeyi düşünüyorum. Umarım şansım yaver gider.
Herkese sağlıklı günler diliyorum.
Selamlar...
Gözlem süresi; 1 gün