Uzun zamandır 10 gün üst üste izin yapmamıştım. Geçen hafta ailece, Burak Doğansoysalın organizasyonu ile Kenya daydık.
Ben organize turları sevmem, kendim gideyim , kendim keşfedeyim isterim, bu yüzden biraz iştahsız da olsam çocuklar için gitmeyi göze aldım. Ama hayatımda en keyif aldığım gezilerden birine gitmiş oldum.
Kısadan hisse, İnsanların doğaya yaptığı zulmün ne kadar büyük olduğunun farkına orada tam vardım, Sırtlan ve aslan gibi yırtıcılardan dan başka tehditleri olmayan onbinlerce antilop,ceylan,zebra, kısıtlı da olsa (yüzlerce kilometre) kendilerine ayrılan alanlarda doğal döngülerinde yaşayabiliyorlar. Bu düzeni Afrika da kuranlardan Allah razı olsun, Dünya için çok büyük bir hizmet yapmışlar.
Anadolu da binlerce yıl evvel aynı hayatın var olduğunu, taş oymalardan, mezar süslerinde görebiliyoruz, ne kadar utandığımı , üzüldüğümü anlatamam.
Gelelim diğer üzücü olaya;
Kenya da ülkenin tüm kuşlarını kapsayan bir el rehberi kitabı var, 1089 türün anlatıldığı kitabın formatını ek fotoğraflardan algılayabileceksiniz. İngiliz baskısı da olsa var.
Bizim düşünecek vaktimiz kalmadı, bu iş ciddiye almalıyız, bunca TRakuslu dururken bir yabancı Türkiyenin Kuşlarını yazıverecek diye korkuyorum..