Modern mimari, yapılarda cam kullanmayı seviyor. Camekânlar iç mekânları
hem daha aydınlık kılıyor hem de şehri daha ışıltılı gösteriyor. Ancak bununla
birlikte kuşların cam pencereleri algılayamamasından dolayı çarpmaları sonucu
her yıl milyonlarca kuş ölüyor. Önlem alınmadığı takdirde büyük cam kaplamalı
yapılar arttıkça daha fazla kuşun ölmesi bekleniyor. Çözümlerin var olması ise
sevindirici bir haber.
Biyologların ılımlı bir tahminine göre Kuzey Amerika’da her yıl en az 100
milyon kuş bu nedenle ölüyor. Konu hakkında araştırma yapan biyologlar, kiminle
konuşsalar hemen hemen her konuştukları kişinin konuyla ilgili bir anısının
olduğunu söylüyorlar. Böylece sık karşılaşılan ve yeni dönemlere ait bir sorun
olarak karşımıza çıkıyor.
En kısa şekilde söylemek gerekirse: kuşlar bizim gibi görmüyorlar.
Dolayısıyla dünyayı algılayışları da biz insanlar gibi değil. Yansıma, kuşlar
için ciddi bir problem. Kuşlar ileriye baktıklarında bizim gibi görmüyorlar.
Kuşların gözleri genellikle yanlarda olduğundan derinlik algıları da zayıf
oluyor. Bunu basit ve bilinen bir deneyle hemen anlamak mümkün: bir elinize
kalem alıp kendinizden 30-40 cm. mesafede dik bir şekilde sabit olarak tutun.
Diğer elinizdeki kalemin ucuyla bu kalemin ucuna, tek gözünüz kapalıyken, tam
üst üste gelecek şekilde dokundurmaya çalışın. Nasıl? Az da olsa kayma oluyor
değil mi? İnsanlarda ve yırtıcı hayvanlarda iki gözün de önde olmasının sebebi,
3 boyutlu bir görüntü elde ederek mesafe tahmin etme ihtiyaçlarıdır. Kuşların
bu tip derinliği ve mesafeyi daha iyi algılayabilmeleri veya nesneleri arka
fondaki nesnelerden ayırt edebilmeleri için bu nesnelere göreceli olarak daha
fazla yaklaşmaları gerekir. Binalardaki yansıtmalı camlar ise kuşlar için orada
bir bina olduğunu değil, gökyüzü veya ağaçların devam ettiği bir ortam olarak
görünmeye devam etmekte. Bu da kuşların “göz göre göre” binalara çarpmalarına
neden olur. Biz insanlar, görme açılarımızın diğer canlılarda aynı olduğunu
zannederiz. Hâlbuki pek çok farklı canlı, dünyayı çok farklı şekillerde
algılayarak yaşamlarını, kendileri için geçerli olan ilkelere göre sürdürürler.
Özel camlar test ediliyor
Kuşları, sadece camlardaki yansıma yanıltmıyor; aynı zamanda
binaların özellikle giriş katlarındaki camekânla çevrili geniş avlularda
kullanılan yoğun ya da doğala yakın peyzaj uygulamaları da kuşları aynı şekilde
yanıltıyor. Sıradan camları algılayamayan kuşlar, aslında camla ayrılmış iç
ortamdaki yeşil bitki örtüsüne doğru uçmaya devam ediyor.
Kuşların cam pencerelerle karşılaştıklarında nasıl bir davranış
gösterdiklerini anlayabilmek için bir deney düzeneği hazırlanmış. Bunun için
karanlık bir tünel oluşturuluyor. Tünelin sonuna iki tane yan yana pencere
yerleştiriliyor. Pencerelerden biri normal bildiğimiz klasik camlardan. Diğeri
ise özel bir kaplamaya sahip. Bu pencerelerin hemen önündeyse çok ince iplerden
yapılmış ve kuşlar tarafından görülmesi zor olan sis ağları geriliyor. Bunlar
kuşların pencerelere çarparak zarar görmelerini engelleyecek olan ağlar.
Deney Dumetella
carolinensis türü kuş ile yürütülüyor. Tünel içindeki kamera
çalıştırıldıktan sonra kuş da tünele salınıyor. Deneyin sonucu ise şöyle: her
zamanki gibi kuş direkt olarak standart cama gidiyor. Diğer pencerenin içinde,
ultraviyole (UV) ışınlarını yansıtan bir maddeden yapılmış çizgiler bulunuyor.
Kuşlar UV ışınlarını iyi bir şekilde görebiliyorlar. Böylelikle iki ortamı
birbirinden ayıran yekpare bir engel olduğunu algılayabildikleri düşünülüyor.
Ancak insan gözünün bu çizgileri algılaması hemen hemen mümkün değil.
Bu problemlerin yanında yeni bir sorun daha ortaya çıkmaya başlamış.
Biyologlar, özellikle gün batımında sürü halinde ve gece göç eden kuşların,
binaların içinde yanan ışıklar tarafından cezbedildiklerini belirtiyorlar.
Sonuç olarak tüm araştırmacıların ortak görüşü aynı; tohumların yayılımını
sağlayan ve milyonlarca böcek yiyen her bir kuşun binalara çarparak can
vermesiyle, kuşların ekolojik nişleri nedeniyle faydalandığımız ekolojik
hizmetlerini kaybediyor olmamız.
A.B.D ve Kanada’da bina yapımında kullanılacak “kuş dostu” malzemeler için
yeni yönetmelikler hazırlanıp kullanılıyor. Tabi bu yönetmelikler hızlı bir
şekilde pencerelere de uyarlanıyor. Uygulamalar şimdilik pencerelere plastik
çıkartmaların yapıştırılması şeklinde sürdürülüyor. Ancak mimarlar ve
biyologlar, kuşların fark edebileceği ancak insanların edemeyeceği,
maliyetlerde belki sadece küçük bir fark yaratabilecek UV yansıtıcılı camların
standart bir şekilde kullanılmasını arzuluyorlar. Kuşlardan alacağımız ekolojik
hizmetler karşılığında, önlemler için harcayacağımız miktar düşünüldüğünde çok
kârlı bir alış-veriş olacağı her iktisatçı tarafından kabul edilecektir.
http://www.cozumekoloji.com/index.php/blog/89-yesil-binalar-ve-biyocesitlilik/126-kuslar-mimar-tasar-mlara-yoen-veriyor