Belgrad ormanında rezidans Manyas gölüne
havaalanı...
Gülümhan GÜLTEN /
VATAN EKONOMİ
Meclis gündemindeki \"tabiat kanunu\" doğal
alanlardaki korumayı kaldırıyor ve kıyılar ve ormanlar başta olmak üzere doğal
alanlar ve sit alanlarını yatırımlara açıyor . Ormanlar, sulak alanlar, kıyılar
\"üstün kamu yararına\" kurban edilecek.
Belgrad Ormanı üzerine çok yıldızlı Rezidans
kurulması, Manyas Gölü Kuş Cenneti\'nin havaalanına dönüştürülmesi gibi şu anda
imkansız görünen girişimler çok yakında mümkün olabilir. 2010 yılından bu yana
Meclis\'te bulunan ve doğal alanların talanına izin veren Tabiatı ve Biyolojik
Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı, önümüzdeki günlerde Genel Kurulu\'da
görüşülecek. Defalarca değişen ve her düzenlemesi büyük tartışmalara neden olan
tasarı, Çevre Komisyonu\'nda kabul edildiği haliyle tartışmalara yol açtı.
Önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu\'na gelmesi
beklenen \"Tabiat Kanunu\" halen çeşitli yasalarla koruma altına
alınmış olan kıyılar ve ormanlar başta olmak üzere doğal alanlar ve sit
alanları gibi \"doğal alanlardaki\" korumayı kaldırıp, bu alanları yatırımlara
açarken, koruma alanlarıyla ilgili kararlarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı tek
yetkili kılıyor.
\"TURİZM
TEŞVİK\" GEREKÇESİYLE KIYILAR İŞGAL...
Tasarı \"turizm teşvik\" kapsamında
kıyılarda fabrika, santral kurulmasına zemin hazırlıyor. Tasarının 29.
maddesinde, Bu kanun kapsamına giren alanlarda 2634 sayılı Turizmi Teşvik
Kanununa göre kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve turizm merkezi
olarak ilan edilecek yerler için bakanlığın uygun görüşü alınır deniliyor.
Bununla zaten ülke yüzölçümünün ancak yüzde 4-5ini kaplayan korunan alanların
turizm teşvik adı altında yapılaşmaya ve kullanıma açılması mümkün olacak.
\"HES\"LERİN
ÖNÜNDE ENGEL KALMAYACAK
Öte yandan bugüne kadar doğal alanlarda kurulacak
HES\'leri engelleyen \"milli park kalkanı\" da kaldırılıyor. Tasarıda,
9.8.1983 tarihli ve 2873 sayılı \'Milli Parklar Kanunu\' yürürlükten
kaldırılmıştır ifadesi yer alıyor. Milli Parklar Kanunu, doğa koruma
konusundaki en önemli yasal düzenlemelerden biri olarak görülüyor. Milli
Parklar Kanununun bu tasarı ile birlikte yürürlükten kaldırılması, HES\'lere
vize anlamına geliyor. HES\'lere karşı açılan davalarda Milli Parklar Kanunu
önemli bir dayanaktı, bu düzenlemeyle beraber bu dayanak da ortadan kaldırılmış
olacak.
EN
KRİTİK ALANLARIN YETKİSİ VALİLİKLERE DEVREDİLİYOR
Tasarının 10. maddesinin 2. bendinde \"Korunan
alanda işletme yetkisi, kısmen, talepte bulunmaları halinde il özel
idarelerine, belediyelere, bu Kanunun amacına uygun faaliyetler yürüten vakıf
ve derneklere ilgili bakanın onayı ile devredilebilir veya geri alınabilir
deniliyor. Valiliklere bağlı İl Özel İdaresine yapılan \"yetki
devirlerinin\" onarılması imkansız tahribata yol açtığı en son Bolu-Abant
Tabiat Parkı örneğinde yaşanmıştı.
Aynı zamanda Tasarının 20. maddesinde,
\"Tabii durumuna uygun hale getirilemeyen alanlar buna en yakın yaşama
alanına dönüştürülür ifadesi endişe yaratıyor. Bu düzenleme, \"bir doğal
alandaki tahribatın açık biçimde meşrulaştırılması ve tahribatın giderilmesi
için yapılabilecek rehabilitasyon çalışmalarının zaafa uğratılmasına zemin
hazırlar\" şeklinde eleştiriliyor. \"En yakın yaşam alanı\"
ifadesiyle tasarının nasıl bir bilimsel tarif yaptığı ve tam anlamıyla ne kast
ettiği belirsiz bulunuyor.
AB
İLERLEME RAPORUNDA \"ENDİŞE YARATAN\" DÜZENLEME...
Tasarıyla ilgili eleştiriler sadece ülke içinden
gelmiyor. Sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerinin benzeri, AB tarafından da
ifade edilmişti. Avrupa Komisyonu\'nun 9 Kasım 2010 tarihinde yayınladığı
Türkiye İlerleme Raporu\'nda söz konusu Tasarı, \"endişe yaratan\" bir
düzenleme olarak yer almıştı. 2012 yılının Ağustos ayında, Avrupa Komisyonu
Politika Sorumlusu Octavian Stamate, Tasarıdaki sorunlu noktalar konusunda
kaygılarını ilerleme raporlarına da yansıttıklarını açıklamıştı. Ancak tasarı
aynı maddelerle Meclis Komisyonu\'ndan geçti.
BELGRAD
ORMANINDA REZİDANS...
2010 yılından bu yana defalarca hazırlanıp değişen
Tabiat Kanun Tasarısı, Meclis Çevre Komisyonu tarafından kabul edilerek, Genel
Kurul\'a sevkedildi. Tasarının tüm eleştirilere rağmen, bu haliyle önümüzdeki
günlerde Genel Kurul\'da görüşülerek yasalaşacağı anlaşılınca, 110 sivil toplum
kuruluşu biraraya gelerek, \"Tabiat Kanunu İzleme Girişimi\" adıyla bir
hareket başlattı. TEMA, TMMOB da dahil çok sayıda etkili kuruluş da bu
harekette yer alıyor. Girişim, tasarıyla ilgili son gelişmeyi, \"Bir milli
park alanında nükleer santral, doğal sit alanlarımızda HES\'ler, yaban hayatı
koruma sahalarımızda oteller
Mümkün mü? Eğer bu tasarı kanunlaşırsa mümkün.
Kanunda geçen ve net bir tanımı yapılmadığı için suiistimale açık olan üstün
kamu yararı ifadesiyle mutlak suretle korunması gereken alanlar madencilik,
enerji, sanayi, tarım, turizm gibi yatırımlara adeta adres gösteriliyor\"
şeklinde değerlendiriyor. Girişim aynı zamanda kamuoyunu tasarıyla ilgili şöyle
uyardı: \"Yakında gazetelerde, Belgrad Ormanı üzerine 10 yıldızlı Belgrad
Rezidans kuruluyor, Manyas Gölü Kuş Cenneti havaalanına dönüştürülüyor,
Datçanın son koyu da betona teslim!, Sarıkamış Ormanları otoban kurbanı,
Karslılar HGSnizi aldınız mı?, 4610\'uncu HES de Rizede faaliyete geçti,
denize ulaşan akarsuyumuz kalmadı, gibi başlıkları okuyabiliriz.\"
Girişim 13 Mart\'ta, Tasarı hakkındaki endişelerini
politikacılara ulaştırmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için Ankara\'da basın
toplantısı yapacak.
Kaynak : http://haber.gazetevatan.com/milli-parklar-imara-aciliyor/521250/1/gundem