Haytap Yaban Hayat grubu sözcüsü Ege Sakin tarafından yazılan dilekçeyi sizinle paylaşmak istiyoruz..
Yazı ve fotoğraflar Ege Sakin\'in izniyle facebook adresinden alınmıştır.
Sayın Genel Müdürüm Ahmet Özyanık ,
Az önce Gala Gölü Milli Parkını da içinde bulunduran İpsala Enez arasındaki bölgedeydim.
İpsala Enez yolu üzerinde onlarca araba park etmiş çeltik sahasında ve
Gala Gölü tarafında tongarto ve botlarla ellerinde projektörlerle
avcılar av yapıyorlardı.
Yenikarpuzlu köyü Enez arasında 27 tane araba saydım yolun kenarına park etmiş..
Yol boyunca çeltik alanlarında \'ÇELTİK EVİ\' adıyla yapılmış barakalar
bulunmakta. Bu çeltik evleri AV EVİ olarak, gerek güme gerekse avcıların
toplanıp bir araya geldikleri mekanlar olarak kullanılmaktalar.
Bu akşam her av evinin önünde en az 2 - 3 adet araç bulunuyordu.
İpsala Enez arası avcıların projektörleri ile ışıl ışıl olmuştu.
tüfek sesinin en yoğun geldiği noktada aracı durdurup indim, parketmiş
araçların bazılarının fotoğraflarını çektim, bu arada jandarmayı arayıp
durumu haber verdim..
Yolda durup araçlarının fotoğraflarını
çektiğimi gören avcıların bazıları projektörlerini üzerine doğrulttu,
durduğum yeri aydınlattıklarında Haytap aracını görenler botları ve
tongartoları ile hızla uzaklaştılar bazıları da av evlerine girip
saklandılar.
Bir süre orada oyalanıp avcıların fotoğraflarını
çekmeye çalıştım bu arada Jandarmanın gelmesini bekledim ancak Jandarma
gelmeyince ben de yoluma devam ettim.
Arkamdan avcıların ne
yapacaklarını merak ettiğim için bir kaç yüz metre gidip farlarımı
kapatıp durdum araçtan indim. Duyduğum şey tüfek seslerinin yeniden
başlamasıydı.
Enez merkeze gelip doğruca jandarmaya gittim.
nöbetçi astsubay ile görüşüp ihbarı yapanın ben olduğumu , ekiplerin
gelmediğini söyleyip gördüklerimi, anlattım.
Nöbetçi astsubay
ekiplerinin o sırada midye kaçakçılarının peşinde olduklarını, onları
takibe aldıkları için bulundukları yerden ayrılamadıklarını ama midye
takibi işi bittiğinde ekiplerini Gala\'ya yönlendireceğini açıkladı.
Ben de az önce evime gelip bilgisayarımı açtım ve size yazmaya başladım.
Size bunları şu an göz yaşları içinde yazıyorum, koskoca devletin bu
kadar çaresiz olduğunu görmek , şuracıktaki biçare 5 tane ördeği bile
korumaktan aciz olduğumuzu görmek ciğerimi yakıyor.
Nesli
tükenmek üzere olan nesillerin , bir an önce nesillerinin tükenmesini ve
bu azaptan sonsuza kadar kurtulmalarını diliyorum.
Ama yine de eğer gerçekten istersek bu katliamı durdurabileceğimize de inanıyorum.
Sayın Genel Müdürüm ,
Aşağıdaki ekte bu konuyla ilgili olarak yaklaşık 1 yıl önce yaptığım
başvuruyu da ekliyorum.. İnanın burada durumumuz günden güne kötüye
gidiyor efendim.
Edirne Şube müdürlüğünüz elinden geleni
fazlasıyla yapıyor ancak uzun mesafeler , az sayıda araç ve personel ,
ve gittikçe arsızlaşan avcılar ve av sektörü sebebiyle katliama karşı
elimizden hiç bir şey gelmiyor..
Bu gece o zavallı hayvanları
30 tane eli tüfekli avcı onları çatır çatır öldürürken hiç bir şey
yapamadan orada öylece bırakıp arkamı dönüp gitmek yüreğimi parçaladı..
Bu adamlar kuğuları pelikanları flamingoları önlerine ne gelirse vuruyorlar..
Yüksek makamınızdan , söz konusu bölgedeki av evlerini kaldırmanızı
gümeleri yok etmenizi ve denetim ve kontrolleri arttırmanızı talep
ediyorum..
Denetim ve kontrollerde buranın yerlisi bir doğa
korumacı olarak Haytap temsilcisi olarak elimden gelen desteği vermeye
hazırım..
Lütfen yardım edin bu vahşeti bitirelim..
Yanıtınızı ve desteğinizi bekliyorum efendim.
saygı ve hürmetlerimle arz ederim.
Ege SAKİN