Açıklama :
25mm uzunluğunda üsttarafı mavi-gri, belirgin siyah alın, beyaz kaş çizgisi ve gözün arkasına kadar uzanan siyah göz çizgisi mevcuttur. El uçma telekleri soluk kiremit kırmızımsı gri, kulak örtü tüyleri ve boyun beyaz, alt tarafın geri kalan kısmı soluk gri, vc göğüs soluk kızılımsı kahverengidir. Alt kuyruk örtü tüyleri kızılımsı kestane renkli olup alttan bakıldığında hafif saçaklı bir yapı görülür
Erkek ve dişi oldukça birbirine benzemesine karşın, erkek dişiyeye göre daha kontrastlı, alnındaki siyahlık arkaya doğru daha fazla uzanır, göğüsteki peç daha kızılımsı-kahverengimsi, göz çizgisi ve kaş çizgisi daha belirgin ve boyun daha açık beyazdır. Genç bireyler genel olarak renkleri daha soluk görünüşlü olmakla birlikte daha çok dişilere benzerler. Yaklaşık bir yıl sonra ise tamamen erkek ve dişi formuna sahip olurlar.
Tanımı :
Habiatı :
Tür en yoğun populasyonuna
Sedir habitatında 15,26±2,17 birey/km2 ulaşmış ve bunu sırasıyla
Göknar habitatı (14,57±1,04 birey/km2,
Karaçam habitatı (14,12±0,58 birey/km2,
Kızılçam habitatı (10,65±0,42 birey/km2,
Sarıçam habitatı (7,36±1,00 birey/km2,
Ardıç habitatı (1,57±1,15 birey/km2,
Fıstık çamı habitatı (0,62±0,62 birey/km2,
ve Ladin habitatının (0,37±0,37 birey/km2, izlediği bulunmuştur.
Anadolu sıvacısı yoğunluğu ile ağaç taç üstü ve taç altı yüksekliği, kalınlığı ve örtü yüzdesi
bakımından da pozitif bir korelasyon (p<0,01) olduğunun saptanmış olması türün doğal yaşlı ormanları kullandığı varsayımını desteklemektedir.
Yayılışı :
Yunanistan\'da Midilli Adası ile sınırlıdır. Türkiye\'de Toroslar boyunca güney sahilleri, Batı Anadolu\'da geniş yayılımlı Orta Anadolunun kuzey sınırları ve Karadeniz boyunca uzanan dağlarda, doğuda ise Gürcistan\'da Bakhmaro, Abastumani, Bakuriani dağlarının eteklerinde ve Kafkasya\'da Pseashkho\' dan Dombay ve Teberda\'ya kadar genel olarak iğne yapraklı ağaçların yayılımı ile sınırlıdır
Türün varlığının tespit edildiği alanlarda yapılan
yoğunluk hesaplamalarında;
her noktada ortalama 0,71±0,2 birey bulunurken,
yoğunluğu 10,05±0,32 birey/km2 olarak hesaplanmıştır.
Tür;
Bursa (21,94 birey/km2),
Karaman (18,54 birey/km2),
Kastamonu (15,71 birey/km2),
Antalya (15,43 birey/km2),
Karabük (15,29 birey/km2)
ibreli ormanlarında en yoğun olarak bulunmuştur.
Buna göre; yaşlı ve aralan seyrek kızılcam, sedir, karaçam, ardıç gibi iğne yapraklı ağaçların olduğu doğal ormanlarda ve zaman zaman da bu ağaçların yanında bulunan makilerde (özellikle Qııerqıts sp ) ve akçaağaç (Acer sp.), çınar (Platanus sp.), kavak (Populus sp.) gibi geniş yapraklı ağaçlarda nadiren de olsa gözlenmiştir.
Beslenme :
Yuvadaki yavrulann besinini;
%33,3 oranında Coleoptera oluştururken,
%20,7 küçük kurtçuklar,
%13,8 Lepidoptera,
% 6,9 Solucan,
% 5,8 tohum,
% 4,6 Homoptera,
% 4,6 Kannca,
% 3,4 Dermoptera,
% 3,4 Diptera,
% 3,3 Arachnida ve
% 1,2 oranında da Hymenoptera\'nın oluşturduğu olduğu tespit edilmiştir.
Biyolojisi :
türün vücut kütlesi 13,23 g,
kanat uzunluğu 75,22 mm,
8. el uçma telek uzunluğu 57,79 mm,
kuyruk uzunluğu 37,73 mm,
gaga uzunluğu 17,61 mm,
gaga eni 4,59mm,
gaga yüksekliği 3,86 mm,
Burun-alın siyahlığı 14,01 mm,
alula uzunluğu 18,85 mm ve
tarsometatarsusu 19,00±0,09 mm olarak tespit edilmiştir.
Kanadın en dışında yer alan 10. el uçma teleği en kısa uçma teleği (18,75
mm) olup, en uzun uçma teleği ise 6. el uçma teleği (59,98 mm)dir. Arka tırnak
6,51 mm ile en uzun tırnak, içte kalan sağ tırnak ise 3,76 mm ile en kısa
tırnak olarak tespit edilmiştir. Beşinci kuyruk teleği en uzun (38,53 mm), 1.
kuyruk teleği (36,29 mm) ise en kısa olarak bulunmuştur. Onuncu el uçma teleği
ile 3. ve 2. el uçma telekleri haricindeki el uçma telekleri arasında pozitif bir korelasyon
vardır
Göçü :
Anadolu sıvacısının yükseklik ve mevsime göre yoğunluğu incelendiğinde, yazın daha çok 1000 ile 1250 m\'ler arasını, kışın ise 500 ile 750 m\'ler arasını daha fazla tercih ettiği ve mevsime bağlı olarak yükseklik göçü yaptığı belirlenmiştir.
Popülasyonu:
Anadolu sıvacısı fazla bilinmeyen bir kuş olup Hagemeijer ve Blair (1997)\'e göre dünya populasyonunun büyük bir kısmı (10000 - 100000 birey ) Anadolu\'da bulunurken, küçük bir kısmı (200 - 700 birey) Türkiye\'nin yakınındaki Midilli Adası ve Kafkaslarda bulunmaktadır. Almancada \"Türkenkleiber\" olarak isimlendirilen Anadolu sıvacısını, Frankis (1991) ve Kiziroğlu (1989) Anadolu\'ya özgü endemik bir tür olarak değerlendirmektedir.
Anadolu sıvacısı, BirdLife International tarafından belirlenen \"Avrupa Ölçeğinde Korumada Öncelikli Kuşlar (SPEC, Species of European Conservation Concern) kategorisinin dünya populasyonu Avrupa\'da yoğunlaşmış olan SPEC 4 grubuna dahil edilmiştir. Avrupa koruma statüsü bakımından güvenli [(S) Secure] olduğu belirtilmesine karşın, bu statünün her an değişebileceği belirtilmektedir (Tucker ve Heath 1994). Aynı zamanda Yunanistan\'ın tehlike altında olan omurgalılar için hazırlanmış olan Red Data Book kitabında da nadir (Rare) tür olarak görünmektedir (Karandinos ve Paraschi 1992).
Davranışları :
Anadolu sıvacısı genellikle insanlardan rahatsız olmayan kendi halinde bir tür olup cinsiyete bağlı olarak bazı belirgin davranış şekilleri göstermektedir Bu davranış şekillerini duruş şekilleri, kanat-kuyruk ve kafa hareketleri, temas içeren veya içermeyen hareketler, Saldırı ve tehdit davranışları ve ölüşler başlığı altında değerlendirmek mümkündür.
Mart başında başlayan kuluçka faaliyeti Haziran sonuna kadar devam etmektedir.
Kullanılan yuva materyalinden;
şerit halinde ince bitki kabukları % 66,3,
kozalak karpeli % 21,3,
kıl % 5,5,
tüy % 2,8,
liken %2,5 ve
naylon veya yün ip parçalan %1,3 oranında kullanmıştır.
Bırakılan yumurtaların %65\'inden (54 yavru) yavru uçuşu gerçekleşmiştir. Çift başına uçurulan yavru sayısı ortalama 3,6\'dır. Kuluçka başarısını olumsuz yönde etkileyen faktörlerden en önemlisi; kuru ve yaşlı ağaçların kesimi, yarasa, orman yediuyuru, böcek ve yabani arı işgalleridir.
Yerel Adlar :
Türlerin Türkçe, Latince, İngilizce, Almanca ve diğer isimlendirilmelerinde ya
betimleyici bir özelliği ya da bulunduğu bölgeyi anlatan bir sıfat kullanılmaktadır.
Anadolu sıvacısının (Sitta krueperi) Türkçe isimlendirilmesinde bazı kaynaklarda
Küçük sıvacıkuşu adı kullanıldığı görülmektedir. Anadolu sıvacısı 3 türle temsil
edilen küçük batı palearktik sıvacılarından olup, bu üç tür de endemik özellik
göstermektedir. Anadolu sıvacısı yayılış itibariyle, ana populasyon Anadoluda ve az bir
populasyonda Midilli Adası ve Kafkaslarda bulunmasından dolayı Türkiyeye özgü
endemik diyebileceğimiz tek türümüzdür. Ayrıca türün Latince ismi, türü İzmirde ilk
fark eden Dr. Theobald Krüper adlı kişiye itafen Sitta krueperi (Pelzeln 1863) olarak
tanımlanmıştır (Dresser 1872). Türün İngilizcesi gene ilk fark eden kişiye ithafen
Kruepers Nuthatch (Krüperin sıvacısı) ve Almancası ise yayılışını vurgulamak için
Türkenkleiber (Türk sıvacısı) olarak kullanılmaktadır. Bütün bunların ışığında türün
Türkçesinin Küçük sıvacıkuşu olarak kullanılması yerine, siyasi bir sınırı anlatmayan
Anadolu sıvacısı adının kullanılması son derece yerinde olacaktır.
Ses-Ötüşü :
Anadolu sıvacısının; genel iletişim, savunma, üreme dönemi ötüşü, teritoryum
belirleme ve memnuniyet sesi olmak üzere 5 farklı ses tipine sahiptir. Tek hece, tek
kelime ve tek cümleden oluşan genel iletişim sesi, ortalama 217,32±5,55 milisaniye
(ms) uzunluğundadır..
savunma sesi Tek hece ve ortalama 23 kelime
üreme dönemi ötüşü cümlesi ortalama 2341 ms uzunlukta olup iki heceli ve ortalama 10 kelimeden oluşmaktadır.
Teritoryum belirleme sesi tek heceli olup ortalama 25 kelimeden oluşmakta ve
ortalama 2667 ms uzunluğundadır.
Memnuniyet ses cümlesi ise tek heceli ve
tek kelimeli olmasına karşın, 4 farklı frekansta aynı anda ses çıkarabilmekte ve ortalama
süresi 274 ms olarak saptanmıştır.
Kaynaklar
bu sayfanın hazırlanmasında kullanılan bilgilerin tümü
Sayın Yrd.Doç.Dr. Tamer Albayrak\'ın bilimsel çalışmalarından alınmıştır...
bu detaylı bilimsel çalışması için kendisini yürekten kutluyorum...
çalışmalarını inceledikçe sayfa güncellenecektir...