Açıklama :
Tahtalı güvercinin bilimsel adı *Columba Palumbus*tur.
Ingilizce ismi Woodpigeon (orman yaban güvercini)dur.
Kaya Güvercininden daha iri ve kuyruğu daha uzundur.
Boynun iki yanındaki beyaz lekelerden ve kanatlarındaki beyaz banttan tanınır.
Ağaçlık alanlarda dallara yuva yapıp ürer.Kışın açık arazide daha çok görülür.
Güvercingillerin en büyüğüdür. Başı küçük ve yuvarlak, gövdesi iri ve geniştir. Başı mavi-gri, sırtı mat gri, kuyruk sokumu açık renktir; kuyruğunun ucu koyu, orta bandı açık renktir. Göğsü koyu pembedir ve iyi ışıkta parlak görünür. Boynunda geniş ve beyaz bir leke vardır, kanatları kapalı iken kenarı boyunca uzanan beyazlık gözler önüne serilir. Uçuş sırasında beyaz kanat şeridi dikkati çeker. Bacakları açık pembedir. Parlak kırmızı ve sarı renkli yakından çok dikkat çekicidir.
Kışın genellikle büyük sürüler halinde uçar ve beslenir. Yabanil olanlar tarım alanlarında, evciller ise şehir parklarında beslenirler ve sıklıkla büyük bahçelere girerler. Havalanırken kanat sesi gürdür ancak uyarı ötüşü yoktur; sesi hoş ve yatıştırıcı bir kumru ötüşünden ibarettir koo-kooo, diye öterler.erkekleri 500-600 g dişileri 300-400 g gelir . Genelde Bilecik Bölgesinde Çok Bulunur. Meşe palamutu bitkisini çok sever.
Diğer güvercinlerden ayıran özelliği ise, uçarken kanatlarında görülen beyaz hilalleridir.
Kanat patlatmalari da cok güclü seslidir.
Erişkin bireylerin boğazının iki yanında beyaz lekeleri vardır.
Genellikle ormanlar ve nehir kıyılarındaki ağaçlıklarda bulunurlar.
Ülkemizde hemen hemen her yöremizde bulunan bu yaban güvercinleri,başı boş ve bilinçsiz avlanma nedeniyle popülasyonu tehlikede olan türlerimizdendir.
Ayrıca boyun kısmı pırıltılı ve yeşildir.
Göğüs koyu erguvani ve kanat uçları siyahtır.
Gaga kırmızı (dişininki sarı)dır.
Tahtalı güvercinin bacakları kırmızıdır.
Sert kanat vuruşlarıyla uçar.
Büyük bir sesle öterler.
Diğer cinslerine göre uzun kuyrukludurlar.
Tahtalı ,güvercin soyundan gelen türün en büyük kuşudur .
Önce tahtalı güvercinin ne olduğuna bakmalıyız;Eski bir belgede,1933 te
Türk yazar İbrahim Hakkının Tahtalı Güvercin hakkındaki detaylı bilgilendirmesi şöyle:
*Takriben 43 santimetre boyunda olan TAHTALI(orman yaban güvercin) nın tüyleri kurşuni, boynunun yanları madeni parlaklığı havi yeşil renktedir. Kanatlarının üzerinde kara bir şerit vardır. Kuyruksokumu beyazdır,kuyruk tüyleri 12 adettir.
Hemen bütün Avrupa, Asya ve şimali Afrikaya yayılmış bulunan bu hayvan taş kovukları, eski duvar delikleri içine yuva yapar.
Orman Yaban Güvercini de dediğimiz Tahtalı güvercini hiç şüphe yok ki dilimizde bulunan üveymek kelimesinden gelir.
Üveymek kumru ,güvercin gibi demkeş kuşların derinden ses çıkarmalarıdır.
Zaten dilimizde yine bu aileden üveyen bir kuş manasına üveyik vardır.
Orman Yaban Güvercini de üveyici daha doğrucu üvercin bir kuştur.
Nasıl ki bıldırcına ve bayırcına farik vasıflarına göre isimler verilmiştir.
Yaban veya orman güvercin ailesinin ekseriya büyüklerine Tahtalı Güvercin ve küçüklerine de kumru derler.
Pek eskiden beri orman yaban güvercini kuşu şarkta mukaddes bir hayvan olarak tanınmıştır. Bu kuşunda atası Orman Yaban Güvercini yani* TAHTALI GÜVERCİN*olarak bahsedilmiştir.
Tevrattaki tufan hikayesinde Nuh gemisinin yaban güvercini Sümerlerin çivi yazılı tabletlerinde aynen mevcuttur.
Bugün Yabani güvercin takımına mensup takriben 650 yaşayan nevi vardır.
Bu kuşlar arzın hemen her tarafına yayılmışlardır.
Tahtalılar su içerken başlarını kaldırmazlar, suyu bir çekişte içerler.
Hayatları müddetince erkek ve dişi birbirinden ayrılmaz bir çifttir.
İki kişinin aşkı, *kumrular gibi sevişirler* lafı da onlardan gelir.
Zaten yabani güvercin zevci sadakatin timsalidir.
Kuluçka zamanlarında erkek ve dişi yumurtalarını daima sıcak tutmak için yuvada nöbetle kalırlar.
Her ikisinin de yavrularına pek büyük ihtimamı vardır.
Tahtalı güvercinlerin Tunç devrinde, Orta Asya milletleri tarafından ehlileştirildiklerine dair vesikalar mevcuttur.
Pek büyük farklar husule getirmesine rağmen bütün ehli güvercinlerin müşterek ceddi olmak üzere TAHTALI Güvercin denilen orman yaban güvercini gösterilebilir.
Bu keyfiyet büyük tabiiyeci Darwince malum idi. Zaten bu alim tabii ıstıfa nazariyesini ispat edebilmek için tecrübelerinin en mütebeddil ve plastik mevzuunu orman yaban güvercini(tahtalı) nevinde buldu.
Nebatlarda gül ve hayvanlarda orman yaban güvercini çok tenevvuu olan mevcutlardır.
Darwin renkleri ne olursa olsun muhtelif tenevvular arasında birbiri ardınca üç tesalüp (çifleştirme) vücuda getirerek üçüncü nesilde elde edilen renk numunesinin orman yaban güvercinin rengine pek benzemediğini görmüştür.
Başı küçük ve yuvarlak, gövdesi iri ve geniştir. Başı mavi-gri, sırtı mat-gri, kuyruk sokumu açık renktir, kuyruğunun ucu koyu, orta bandı açık renktir. Göğsü koyu pembedir ve iyi ışıkta parlak görünür. Boynunda geniş ve beyaz bir leke vardır, kanatları kapalı iken kenarı boyunca uzanan beyazlık gözler önüne serilir. Uçuş sırasında beyaz kanat şeridi dikkati çeker. Bacakları açık pembedir. Parlak kırmızı ve sarı renkli yakından çok dikkat çekicidir
Tahtalı güvercinler iyi uçan fakat fena yürüyen kuşlardandır.
Dişileri umumiyetle iki fakat ender olarak bir veya üç yumurta yumurtlar.
Yavruları yumurtadan çıkınca himayeye muhtaçtır.
Çünkü hemen hemen tamamen çıplaktır.
İlk gıdaları kursaklarının cidarlarından sızan süt manzarasında bir maddedir.
Dişi ve erkek bu maddeyi yavrularının gagasının içine akıtırlar.
*1933 yılında yazılmış olan bu uzun ve öğretici belge yazı, Tahtalı güvercin ve bu kuşların literatürümüz için önemli bir belge niteliğinde olup aslına tamamen sadık kalınarak, günümüz Türkçesine uyarlanmadan aktarılmıştır. Yazı içinde kelime yazım hataları ve imla konusunda herhangi bir düzeltme yapılmamıştır.YAZAN: İbrahim Hakkı İstanbul / 1933
Dikkat edelim ki yazar İbrahim Hakkı tahtalıdan orman yaban güvercini olarak bahsetmiş ve eski bir eseri çeviri halinde düzenlemiştir ve Türkiye de en eski tahtalı güvercini anlatan belge olarak literatürümüze geçmiştir...
Tanımı :
kuşun kanatlarındaki uçuş anındaki omuzlardaki beyaz enine çizgi ve diğer güvercinlerin iki katına ulaşan buyutuyla hemen tanınır...gagadaki kırmızı ve sarımsılık boyundaki ufak bir alalıkta bu türü ayıran tanılarıdır...Ayrıca uçuş anı kuyruk sonunda geniş bir siyah bant ve akabinde beyaz bir bant bulunur ...
Habiatı :
Dağlık alanlarda bol tohum yıllarında kayın ve meşe ormanlarında görülür.Ayrıca otlaklarda,anızlı tarlalarda,yapraklı ve iğneli ormanlarda , ekinli tarlalarda,zeytinliklerde,ağaçlık ve sık çalılıklarda yaşadığı da görülür.Ülkemizde tüm ormanlık ve ağaçlık bütün bölgelerde rastlanır.
Dünyada Avrupa,güneybatı Asya ,Türkistan Afganistan Himalayalar ve kuzeybatı Afrika da görülür. Tahtalı Güvercin dünyanın her iklim bölgesinde yaşayabilirler ve ormandaki en zararlı kuşlardan görülür.Bu güvercinlerin zararları; orman ağaçlarının tohum ,tomurcak, fidecik ve çiçek kurularını yerler. Ancak tohum eken kuşlardan ardıç gibi bu kuşlarda da aynı özellik bahsedilir ki,doğanın özel ağaçlandirilmasinda büyük paylari vardir. Kanatli Tema gönüllüleri desek sasmaz olmayiz.Özellikle Mart, Nisan ve Ekim ayında sürüler halinde ekim alanlarına zarar verirler.
Yaşama ortamı ormanlık dağlık alanlar, otlaklar,900 m.üstü ağaçlıklı bölgeler başlıca doğal ortamlarıdır .Uçuşu çok seridir. Doğal düşmanları; tilki, yabani kedi, sansar ve yırtıcı kuşlardır.En büyük düşmanı ise çevre kirliliği,kuraklık ve avcıdır.Ormanlık yerler\'de yüksek yerleri seçer. Konacakları yere önce öncü kuşlar gelir konar. İyice tehlikenin olmadığına karar verdiklerinde gidip sürüyü aynı bölgeye getirirler.
Uçuş sesleri topluca uçarken fısfıs diye şiddetli kendisi gelmeden çok yükseklerden duyulur.Kalkış anı da yüksek sesli pat pat kanat sesi çıkar.
Yayılışı :
Tahtalı,İbreli ormanları tercih etmekle beraber,insan baskısından uzak ormanlarda,bahçelerde ve tarlaların etrafında görülür,ürer.Ülkemizin her yöresinde uygun ortam bulduğunda görülmektedir.Tahtalı yerli türlerimizden ve bol bulunan kuşlarımızdandır.
Ege ve Marmara\'da oldukça boldur.Yurdumuzun yazın 900m.rakımlı yüksek ve bol ağaçlıklı tüm yörelerinde görüldüğü bildirilmektedir.Kışın bakla ,fasulye taneli bahçelere akın etmektedir.Meşe ve kayın meyveleriyle çam tohumlarını yer. İlkbaharda henüz çimlenmekte olan fideleri de yiyerek zarar verir.
Yerel adları fassa,göde,alaboyun,hopal,alakanat gibi ismlerdir.Hantal bir yapısı olan tahtalı bu hantallığının dez avantajını uyanıklığıyla kapatmasını bilmiştir.
Bu hayvana kolay kolay yaklaşamazsınız.Tahtalı başka yörelerde alakanat bazı yerlerde göde diye bilinir.Kıbrısta fassa denilir.Sayısız güvercin türleri arasında en ilginçlerinden biri orman güvercini veya öbür adıyla tahtalı güvercin dir (Columba palumbus).
Tahtalı bütün Avrupa\'ya, Güney Batı ve Orta Asya\'ya yayılmıştır. Kuzeydekiler göçücü, öbürleri yerli kuştur. Dağlık yerlerde ve ağaç üzerlerinde yaşar. Yuvası da ağaçların üzerindedir.Bu kuşlara Lazcada şanauli üoroci denmektedir. Palumbus Palumbus L. Tahtalı, Alaboyun.Hopal,göde,fassa,alakanat.
Kuzey İsveçten, Güney İtalya, Sicilya ve İspanyaya kadar yaygındır. Ayrıca Güney Rusya, Batı Asya, Filistin, Tunus, Cezayir ve Yunanistanda da mevcuttur.
Türkiyede Orta Toroslarda ve Kuzey Anadolunun yaklaşık 900 m. yüksekliklerinde yaşadığı ve kuluçkaya yattığı bilinmektedir.400.000-500.000 civarı populasyonu olduğu sanılmaktadır.
Meşe ve kayın meyveleriyle çam tohumlarını yer. İlkbaharda henüz çimlenmekte olan fideleri de yiyerek zarar verir.
Yakın zamanda nesli yok olan tahtalı güvercinler (Columbiformes) türleri;
* Columba versicolor.
*Ryukyu TAHTALI Güvecini (Columba jouyi) .
*Maderia TAHTALI Güvercini (Columba palumbus maderensis) .
*Microgoura meeki.
*Yolcu güvercin (Ectopistes migratorius) .
*Gallicolumba ferruginea .
*Gallicolumba salamonis .
*Gallicolumba norfolciensis.
*Ptilinopus mercierii .
*Mauritius mavi güvercini (Alectroenas nitidissima).
*Dodo (Raphus cucullatus) .
*Rèunion solitarı (Raphus solitarius).
*Rodrigues solitarı (Pezophaps solitaria.
Tahtalı 2006 Dünya haritası Avustralya hariç,Afrikanın az bir kısmında ,diğer kalan
Asyanın tamamında bilhassa Çin,Orta Asya,Anadoluda bolca ve Kalan yerlerde bolca gözükmektedir.
Not;Denizli ilimizde kendi gezilerimde çevre halklardan aldığım ve görüntülere göre Baklan
Beşparmak Dağları,Honaz Dağı,Çal ve Çökelez tepe,Başkarcı Dağı ,Güney ve Acıpayam yöresindeki ormanlık alanlarda ürediğini belgelemiş bulunmaktayım.İl bazında yirmibin civarı Tahtalının yerleşik olduğunu gözlemledim.Bazen bu kuşların hepsi tek bir topluluk olup aşırı kar yağışında Sarayköy ovasına kadar inmekte ve hava açınca tekrar eski yaşadıkları dağlık orman alanlarına geri dönmektedirler.2000li yıllara kadar 100bin civarı tahtalının yarım saat bir dizi halinde geçişine şahit olurduk,Acıgöl-Bozkurt-Kaklık-Pamukkale ovasından yayılıp geri dağlara dinlenmeye çekilirlerdi fakat çobanlarında şahit olduğu büyük toplu ölümler ve çok soğuk kış olduğunda yemsiz kalıp telef olduklarını biliyoruz...
*Tahtalı Güvercinin zamanla ehlileştirildiği, atalarımızca bugün 150 ırkı mevcut olan ehli güvercinlerin oluşturduğu başlıca grupların adları şunlardır:
1) Kır Güvercinleri : Yabani orman güvercini Tahtalıya en yakın olanlardır.
2) Demkeş güvercinler .
3) Akman güvercinler .
4) Perüklü güvercinler .
5) Martı güvercinler .
6) Tavus güvercinler .
7) Dev güvercinler .
8) Kursaklı güvercinler .
9) Tavuk güvercinler .
10) Siğilli güvercinler.
Beslenme :
Tahtalı,otçul bir türdür.
Çam tohumları,zeytin,her türlü taneli tohum yerler.
Ayrıca kayın fıstığı,meşe palamudu ,tomurcuklar,yumrular,otları ,taze sürgünleri de yerler.
Bu kuşlar bazı böceklerle de beslenir.
Özellikle kışın dağlara kar düştükten sonra yiyecek bişey bulamadıklarından ovalara meşe peliti ,mısır,vb.çeşitli tohumlarla beslenmeye gelir.
Özellikle Anadoluda yasayanlar daha iri ,cüsseli, okkali kuslardir.
Tahtalının hemen hemen yiyebileceği herşey bitkiseldir.
Susuzluklarını gidermek için, sabah ve akşam su başlarına geldikleri çöllük bölgelerde uçuş yolları boyunca vurulurlar. Fakat tahtalı güvercinler, hesapsızca öldürülmelerini karşılayacak kadar çabuk üremediklerinden, bugün tükenip yok olmak tehlikesindedir. Yerde beslenmeye uyarlanmış bir vücut yapıları bulunan bu kuşlar iyi uçucudurlar.
Bu kuşların gaga biçimleri beslenme alışkanlıklarına göre değişiklik göstermektedir. Bu kuşlar genellikle tane ( tohum ) ile beslenen kuşlardır. Ancak yurdumuzda bulunmayan ve meyve ile beslenen bazı türleri de vardır. Tane ile beslenen türlerden tahtalıda gaga, uzun ve incedir. Meyve ile beslenenlerde ise gaga kalın ve papağanlarınkine benzer şekilde ucu kancalıdır,sonbahar ve kış aylarında da meşe palamudu ve diğer yabani meyveler ile beslenirler.
Tahtalı Güvercinde yemek borusunun üzerinde yer alan ve besinleri depolamaya yarayan bir kursak bulunmaktadır. Ağızlarında diş gibi kesici ve öğütücü organları bulunmadığından tahtalı güvercinler yediklerini direkt olarak kursaklarına gönderirler. Besinlerin depolanma ve sindirilme işlemi kursakta başlar ve tohumları öğütebilecek kadar gelişmiş olan taşlıkta devam eder. Tohumla beslenen tahtalı güvercinlerde bağırsak uzundur. Meyve ile beslenen kuşlarda ise bağırsak daha kısadır.
Biyolojisi :
Tahtalı (Columba palumbus), güvercingiller (Columbidae) familyasından uzun kanatlı, uzun kuyruklu, iri ve güzel bir güvercin türü. Eskiden kuskuğuk diye adlandırıldı...
Tahtalılar güvercinlerin en irisidir ortalama ağırlığı 450 gr civarı olsada iyi beslenen bazı kuşların 700-800 gr ağırlığa kadar ulaştığı görülür...boynun iki yanındaki beyaz lekelerden ve kanatlarındaki beyaz banttan (Columba palumbus) tanınır.Tahtalı güvercinin sözlük anlamı 7 sonuç çıkarmıştır.1-Genel;cushat , 2-Genel;wood pigeon , 3-Zooloji;columba palumbus , 4-Zooloji;cushat , 5-Zooloji;ringdove , 6-Zooloji;wood pigeon , 7-Latince;columba palumbus olarak karşımıza çıkar.43 santim uzunluğundaki bu güvercinin baş, kuyruksokumu ve kuyruk üstü tüyleri mavi-gridir. Boynun arkası ve yan tarafları yeşil parlaklık gösterir. Boynun her iki tarafında beyaz birer leke vardır. Ensede erguvan renginde parlak tüyler görülür. Siyahımsı kuyruk tüylerinin ortasında gri renkte bir bant vardır.
İlk yuvasını ağaçların dip çatalları üzerine düzensiz yerleşmiş ince dallarla yapar.
Bu yerler kayalıklı veya yapraklı ormanlar içindedir.Dişi bu yuvaya iki beyaz yumurta yumurtlar.17-18 günde kuluçkadan yavrular çıkar.
Anne baba tarafından önceden sindirilmiş besin olan güvercin sütü ile besler,ağızlarına kusarlar.
Yavrular 28-29 günde yuvayı terkedip dallarda beslenmeye devam ederler,35 günlükken uçarlar.Bu kuşlar senede iki kez kuluçkaya yatarlar .
Tahtalılar mart eylül boyunca üreyebilirler.
En yaşlı birey hayvan parkında on altı buçuk yıl yaşamıştır.
Dünyada 150 si ehli, toplam 65o cinsi vardır ve Tahtalı güvercin kendi türü içinde yabani olarak en büyük olandır.
Boyundaki beyaz bant sadece erişkin kuşlarda vardır.
Genç tahtalı güvercinlerde henüz oluşmamıştır.
Özellikle uçarken kanadında bulunan beyaz şerit ile kolayca ayırt edilebilir.
Ayrıca bu kuşlar saatte 95-100 km.ye varan hızlarıyla 1950 km uçtukları tespit edilmiştir. Tahtalılar lekesiz beyaz veya koyu sarı renkte yumurtalar yumurtlarlar.
İyi bilinen türlerin yumurta sayısı ikidir, fakat bazı tropikal türler bir tek yumurta yumurtlarlar. Yuva derme çatma bir yapıdır.
Erkekle dişi sırayla kuluçkaya otururlar, fakat erkeğin kuluçka nöbeti genellikle gündüzün, eşininki ise gecedir. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra «güvercin sütüyle» beslenirler.
Bu eşsiz madde, ebeveynin kursağının zarı tarafından salgılanır ve yavruların ağzına püskürtülür. Memeli hayvanların yavrularına süt verme eylemiyle kıyaslanabilecek bu besleme tarzına öbür kuşların hiç birinde rastlanmaz.
Bu kuşların tek tük birkaç başka grupla ortak bir özellikleri de gagalarını suya daldırdıktan sonra, suyu yutmak üzere başlarını kaldırmadan susuzluklarını giderebilmeleridir.
Bütün kuşlar içinde yalnızca Columbidae (güvercingiller) üyelerinde rastlanan benzersiz bir özellik yavruların beslenmesi için güvercin sütü adı verilen bir salgının salgılanmasıdır. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra yaklaşık bir hafta süre ile bu salgıyla beslenirler.
Daha sonra ana ve babalarının kursaklarında öğüttükleri yarı sindirilmiş besinle beslenmeye geçerler. Yavru kuş gagasını ebeveynlerinin ağzının içine sokar ve ebeveynlerinin kusmasını sağlayarak bu salgıyı alır.
Güvercinin beynin altında bulunan hipofiz bezinin salgıladığı prolaktin adı verilen bir hormon, bu salgı mekanizmasını harekete geçirmektedir. Kursak çeperinden salgılanan bu besleyici maddenin bileşimi memelilerdeki süte oldukça yakındır. Halk arasında kuş sütü olarak bilinen bu salgı, güvercinlerde sadece kuluçka dönemi sonuna doğru yaklaşık bir hafta süre ile salgılanan bir maddedir.
Tahtalılar güçlü ve hızlı uçuculardır. Etlerinin de lezzetli oluşu dünyanın birçok yerlerinde en çok avlanılan kuşlardan olmaları sonucunu doğurur.
Alt türleri :
Columba palumbus azorica.
Columba palumbus casiotis.
Columba palumbus excelsa.
Columba palumbus iranica.
Columba palumbus maderensis.
Columba palumbus palumbus.
Sinir sistemi ;
Tahtalı Güvercinlerde kafatası ile beyin arasında bulunan ferromanyetik bazı tanecikler, yerin manyetik alanına karşı duyarlı birimler haline gelmişlerdir. Tahtalı Güvercinler bu sistem sayesinde yerin manyetik alanındaki değişimleri hissedebilmektedirler. Bu sistem onların çok uzaklardan uçurulduklarında bile yönlerini kolaylıkla bulabilmelerine yardımcı olmaktadır. Omurilik omurga kanalının son ucuna kadar uzanır. Omurilikten ayrılan sinir sistemi, bütün organlara ve kaslara kadar dağılır.
Tahtalı Güvercin, insanoğlunun evcilleştirdiği ilk kuş olma özelliğini korumaktadır. Dolayısıyla bu kuşların yetiştiriciliğinin tarihi de oldukça eskilere kadar gitmektedir. Tahtalıyı diğer kuşlardan ayıran bazı önemli özellikler bulunmaktadır. Bunların başında, su içme şekilleri ve yavru besleme özellikleri gelmektedir.Kayada da aynı özellikler sergilenir.
Mor kanatlı toprak güvercini son 20 yıldır hiçbir kaydı görülmedi...
Dünyada tüm hayvan ve canlı organizmalarda 6. yok oluş başlangıcında olduğumuzu hatırlatan bilim adamları kuşların eskisi kadar bol sayıda olmaması az görülen türlerin ise neredeyse hiç görülmemeye başlaması bu yok oluşun ilk kanıtı olduğunda birleşiyorlar...Amazonların ve yağmur ormanların son hızla yok edilmeye devam edilmesi avcılığın her alanda hızla devam etmesi su kaynaklarının kirlenmesi azalması orman yangınları her yere ulaşılabilir yollar yapılarak insanlığın her yere ulaşması bu yokoluşun en baş etkeni...
Kuluçka;
Eşleştikten bir hafta sonra genelde bir gün arayla yumurtlanan iki yumurta 17-19 gün sonra kırılır. Tahtalı güvercin yumurtası ilk yumurtlandığında 15 gram kadardır. 11 gram kadar doğan yavruların 7. günde ağırlıkları 70, 14. günde 170 g.\'a kadar ulaşır. Yavrular 20 günlük olduğunda anne babalar daha sert tanelerle beslemeye başlarlar. 24-25 günlükken konulan sert yemleri yemeğe başlamaktadırlar.Yaklaşık 4000 yıl önce evcilleştirilmiştir.Yavrular ikinci yaşın ortalarında eşeysel olgunluğa ulaşırlar. Bu kuşlarda yuvayı erkek kuş hazırlamaktadır. Eş seçimi sezonluktur. Her sezonda yeni eş edinilir.
İlkbahar başından itibaren dişi çifleşme dansının bir bölümü olan kanat şaklatmaları ile başlar.İlk haberleşmeler dumanla ve daha sonra posta güvercinleriyle yapılmıştır değil mi? Bugün gelinen noktada ise sadece teknoloji ve elektro magnetik dalgalar var. Yani hayvanlardan gitgide daha fazla uzaklaşıyor insanlar. Gün gelecek belki de insana da gerek kalmayacak ne dersiniz bu hüzünlü manzaraya? Dün 9 ekim dünya posta günüydü.Posta güvercinlerin atası tahtalı olduğu kanıtlanmıştır.
Taksonomi,
Columba columba ırkları ;
Columba livia (Gmelin, 1789) (Kaya Güvercini) .
Columba oenas (Linnaeus, 1758) (Gökçe Güvercin) .
Columba palumbus (Linnaeus, 1758) (Tahtalı Güvercin) .
Columba streptopelia ırkları ;
Streptopelia decaocta (Frivaldzsky, 1838) (Kumru) .
Streptopelia turtur (Linnaeus, 1758) (Üveyik) .
Streptopelia senegalensis (Linnaeus, 1758) (Küçük Kumru) .
Streptopelia capicola (Sundevall, 1857).
Ülkemizde ormanlık ve ağaçlık bütün bölgelerde rastlanır dünyada Avrupa,güneybatı Asya ,Türkistan Afganistan Himaliya lar ve kuzeybatı Afrika da görülür.
Yaşama ortamı yapraklı ve ibreli ormanlar dağlık alanlar,kayın ve meşe ormanları otlaklar.sürülmüş tarlalar başlıca doğal ortamlarıdır
yabani güvercinlerin en irisidir boynunun iki yanındaki beyaz lekelerden ve kanatlarındaki beyaz bantlardan tanınır
ağaç dallarına yuva yaparlar dişi bu yuvaya 2 adet yumurta bırakır yılda 2 sefer kuluçkaya yatabilirler kuluçka süresi 17-18 gündür...
Göçü :
Tahtalı kuşumuz yerli kuşlardandır ve iç göç yapar..Kışın kuzeyden gelen büyük bir populasyonda vardır ve kışı daha güneye inerek ülkemizde geçirir...
Marmara ve Ege\'de zeytinliklere büyük sürüler halinde gelirler.
Yazın yapraklı ve iğneli ormanlarda kuluçka için dağa çıkar .
Kışın ovadaki bahçelere inerler.
Ayrıca kışın kuzeyden bize göç olarak göçmen gelir.
Hemen hemen ülkemizin çoğu yerinde yerli olarak devamlı bulunur.
Yazın 900mden yüksek yerlerde ağaçlıklı alanlarda görülür.
Kışın Avrupa ve kuzeyden büyük göç sürüleri de gelir.
Hava soğudukça güneye inerler.
Toplam populasyonun yarısı göçle gelir.Gündüzleri yine büyük sürüler halinde ovalarda yaylım yapar, taneli hububatlar ve ağaç meyveleriyle beslenir. Yuvasını yüksek ağaçların çatallarına yapar. Ülkemizde yüksek ve sık ormanlık kesimlerde az miktarda yerlisine rastlanır.80li yılların ortalarına kadar Edremit-Kazdağlarında büyük bir koloni mevcuttu ve bu kuşlar Ege Adalarına yaylım yaparlardı. Komşumuz Yunanistanın zeytinlere büyük zarar verdiği gerekçesiyle yaptığı ilaçlama sonucu bu büyük koloni yok olmuştur.Ülkemizde de eski nüfusu azaldığından onbinlerce gördüğümüz o büyük koloniler hastalık ve ilaçlama yüzünden telefe uğramıştır.Ayrıca son yıllarda hayvancılık baskısı yüzünden taneli tohum ekimi yerine sılajlık hasat bu kuşların beslenmesi açısından zorda kalmalarına da sebep olmuştur,artık kuşlar daha az sayıda gözükmekte ve toplanmaktadır...
Popülasyonu:
Ulkemizde en çok bulunan kuşlardandır.500 bin civarında tahtalının göçlerle birlikte kışın yaşadığı zannedilmekteydi.2004den beri sayının hızla azaldığı aşikar nedeni ise çok fazla.
Avrupa da 51milyon civarı bir sayıda olduğu düşünülüyor,2008de Denizlide 40bin civarı büyük bir alay kışı Korucuk ovasında geçirmişti ama o zamandır hala yoklar nedenini araştırdığımda bu büyük ovada ekim şeklinin değişmesi,büyük süt şirketlerinin darı ekimi yerine sılaj için arazilere kira ve ödenek vermesi imiş,darılar yeşilken sılajlanıp tarladan mahsül alınmıyor ve görülen binlerce tahtalı ve kaya güvercinleri artık yoklar...yeni öğrendiğim bilgiler arasında ise büyük alayların yokolmasına bu kuşların toplu ölümlerinin görüldüğü haberlerini alıyorum,kuşlar hem parazit hastalığı olsa gerek hem de gübreden kaynaklanan toplu olarak öldükleri yolunda,belkide en büyük yerli kuşlarımızdan bir tür olan tahtalıya böyle giderse yakında yokolanlar listesine koyarız,acaba bilimsel olarak gübreler sulu olarak atılamazmı,tüm yaban kuşlarına ve bilhassa tohum toplayıcılara en büyük zararı vermektedirler...yıllardır arazi gözlemlerimde değişmeyen 5000 civarı kaya güvercinide ovaya gelmez oldu daha çok şehir içinde gezinir durumdalar,50li parçalara bölünmüş ve hiç bir araya toplanmaz olmuşlar,sayılarıda üçte bire düşmüştür,hastalıktan dolayı küçük gruplara bölündüler diye düşünüyorum...arazilerde böyle verimsiz tohumsuz olunca artık gelmez oldular...Not;\"Şu an 1-2 milyona yakın su kuşu kuş sayımlarında tahmini 80 civarı sulak alanda 1.600.000 kuş sayılır,bunların %60 kadarı mekedir kalanı ördektir.Bu sayıları tahtalı ve kekliktede yapmalıyız.Bir ara 2 milyon civarı keklik tahmini yürütülmüş,gazetelerde çıkmış,5000 ayının bile varlığını bildirmişlerdir.Ayrıca 1 milyon tahtalı yaşadığı zannedilmiştir.Tahtalının 2 kez kuluçkadan yavru çıkardığı düşünülürse 4 yavru eder ve sayı olarak yerli populasyonlarını koruyabilirler.\"
Ancak doğal düşmanlar,zehirler,kirli sular ve avcılık bu kuşun sayısına büyük zarar vermektedir.
Ayrıca aşırı avlanmadan dolayı ve plansız yoğun ormancılık faaliyetleri türün sayısının azalmasına sebep olmaktadır.
Tahtalılar toplu gezdiklerinde avcılara kolay hedef olurlar.
Bu arada aşırı sıcaklarda gıda yetersizliğinden yavru ölümleri sayısı artmaktadır.
Otçul olan bu kuşların tarımsal zehirlenmeler ve otlakların azalmasıyla sayıları aşırı derecede düşmektedir.
İngiltere ve Arjantin gibi bazı ülkelerde ekin zararlısı diye yılın her günü avına izin verilmesinden,İspanya ve Fransa,İtalya gibi ülkelerde ağlarla yerel avlanma adına yakalanmasından ve bu kuşları lokantalarda rağbet edip aranmasından dolayı dünyada da hızla tükenmektedir.
Sadece USA da 5 milyar değişik bir tür kaya güvercini varmış 1600lü yıllara girerken.Yabancı milletlerin oraya ayak basmasıyla bizonda dahil herşeyi öldürmüşler.Sonra hızla avlanmış,günlük 50000 ile 150 000 güvercini vurmuş Amerikalı avcılar.Eti lokantalarda aranan bir lezzet olmuş.Sonuç ,1900lü yılların başında görmek şans olmuş.Son birkaç bireyde 1914 te hayvanat bahçelerinde türle birlik yokolmuş.Bizdede aynı olur böyle yaparsak.Biraz vicdan,merhamet lütfen,onlarda canlı,yaşama hakkını yaradan vermiş,o alsın bizler değil.
Şu an Avrupa\'da populasyon sayımı uydu yardımıyla 14 milyon bireyin yaşadığı tespit edilmiştir.
Ben Denizli\'de en yakın tarih olarak 16 şubat 2008 de topluca beslenirlerken 40bin civarı tahtalının gürleyerek anız tarlalarından kalktığına şahit oldum.Birgün sonra Denizli\'ye 10 cm kar yağdı ve kuşlar ogün azalarak daha ılıman bölgelere geçtiler...Acaba kuşlar soğuk havayı hissedip hava akımının önündemi hareket ediyorlar,bu merak konusu,uzunca süredir bu yoğunlukta kuş yok,hava da kışın soğuk olmuyor,sadece en çok 1500lü bir alay görebildim o da yerli kuştu...
1984-85,1993-94,2002 deki çok şiddetli soğuklarda 20-30 dk boyunca bir ucu Sarayköy tarafında, bir ucu Kaklık Dağı tarafında 100bin civarı tahtalı geçince gözlerimize inanamamıştık,içlerinde gökçe de vardı.En son 2002de 40 cm kar yağınca yine 50bini geçik tahtalı alayı topluca Aydına doğru geçti,2004teki bol kar yağışlarındada bolca sayımlar yaptım,2008den beri bu geçit olmamaktadır...Şu an Sakızcı ormanlığında büyük bir koloni var,Buldan Yayla Gölü çevresi,Güney,Honaz Dağı,Acıgöl çevresi,Akdağda,Tavas ve Acıpayam ormanlarında,Baklan dağlarında,Çameli Beyağaç hattında az sayıda da olsa üremeye devam etmektedirler...
(wolfkenan günlüklerinden alınmıştır.)
Davranışları :
Erkek güvercinin cilveli ötüşü ve çalımlı yürüyüşü bütün aileye öz bir davranıştır.
Erkek tahtalı güvercinle dişisi birbirlerine çok bağlıdırlar, eşlerden biri bir kazaya uğrayacak olursa, öteki yeni bir eş kabul edinceye kadar aradan epey zaman geçer.
Tahtalıların insandan daha mükemmel olarak gerek sisli, yağmurlu ve karlı havalarda, gerek fırtınalı ve şimşekli zamanlarda Leylekler ve kırlangıçlar gibi yarı ehli halde cihetlerini harikulade bir suretle tayin edebilmek kabiliyetleri vardır.
Süratleri alelade zamanlarda 60 km, müsait zamanlarda 100-120 hatta 130 kmdir.
Havanın müsaade etmediği zemin sathından 100 150 metre yüksekten uçarlar.
Çoğu kez kar yağışlı havalarda yere yakın uçtukları aşikardır.
Bu türün ayrıca iki özelliği vardır;
1) Bu kuşların bir defa tuza ihtiyaçları vardır.
2) Katiyen vücutlarının tozlanmasına razı olmazlar, maamafih çok banyo yapmak isterler.
Tahtalı bir ağaç kuşudur.
İlk yuvalarını at kestanesi ağaçlarına yaparlar .
Çünkü ilk yeşeren ve iyi kamufüle eden ağaçtır.Bu kuş ağaç dallarına yuva yapar, dişi bu yuvaya iki adet yumurta bırakır .
Yılda iki sefer kuluçkaya yatabilirler ve kuluçka süresi 17-18 gündür.
Tahtalılar şehir dışındaki tahıl tarlalarına gruplar halinde akın yaparlar.
Ancak birkaç tane gözcü önden gider .
Tehlike yoksa grubu indirir.
Beslenirlerken iki-üç tane gözcü değişerek devamlı etrafı kolaçan ederler.
Dişi veya yuvası için diğer tahtalılarla döğüşürler,kovarlar .
Dişisine parat uçuşu denen gösteriş uçuşu yapar.
Yani kanat çırpmadan yükselip sonra aşağı süzülüş ve tekrar yükseliş yapar.
Yaşam şekli;
Kışın genellikle büyük sürüler halinde uçar ve beslenir.
Yabanil olanlar tarım alanlarında, evciller ise şehir parklarında beslenirler ve sıklıkla büyük bahçelere girerler.
Havalanırken kanat sesi gürdür ancak uyarı ötüşü yoktur; sesi hoş ve yatıştırıcı bir kumru ötüşünden ibarettir koo-kooo, diye öterler.
Erkekleri 0.6-0.8 kg dişileri 0.3-0.6 kg gelir.
Güvercin ve kumrular arasında en büyük olanı olan Tahtalı, orman ve ağaçlık yerlerde yaşar; ağaçlarda yuvalanır.
Diğer güvercinler gibi tohumlar ile beslenir (ortalama 41 cm).
Duyu organları:
Bu kuşlardaki işitme duyularıyla ilgili olarak yapılan deneyler de ilginç sonuçlar vermiştir. İnsanlardan farklı olarak çok düşük frekanslı sesleri duyabilirler. İnsanların duyabildiği en düşük frekans 20Hz\'ken onlar 0.1Hz\'e kadar duyabilir, buna ek olarak ses frekansındaki çok küçük değişimleri de algılayabilirler. Doğada şimşekler, manyetik fırtınalar, yer sarsıntıları, deniz dalgaları, rüzgar akımlarının dağların doruklarından geçerken çıkardıkları sesler gibi düşük frekanslı birçok ses kaynağı vardır. Düşük frekanslı sesler aynı zamanda büyük dalga boyuna da sahip oldukları için (radyo dalgaları gibi) çok uzun mesafeler kat edebilirler, bu yüzden kuşlar yaklaşmakta olan hava durumunu tahmin etmekte ustadırlar ayrıca bu sesler yönlerini bulmalarında da yararlı olabilir.
Bu yabani kuşlar basınç değişimlerine karşı da duyarlıdırlar. İnsanlar ancak 40 metrelik bir yükseklik değişiminin yarattığı basınç farklılığını hissedebilirken bu kuşlar 10 metrelik bir değişimin yarattığı farklılığı hissedebilir. Bu özellikleri de yine hava durumunu önceden tahmin etmekte yararlı olabileceği gibi gece ve gündüz uçuş yüksekliklerini sabit tutmalarında da yararlı olabilir. Son yılların belkide en şaşırtıcı buluşu bu kuşların çok iyi gelişmiş bir manyetik duyuya sahip olduklarının anlaşılmasıdır. Uzun yıllardır tahtalıların vücutlarına yerleştirilen çubuk mıknatıs veya elektrik bobinlerinin bu kuşların yönlerini şaşırmasına neden olduğu biliniyordu. 1979 yılında başlarında manyetik maddeler bulunduğu keşfedildi. Bu maddelerin bir milmetrenin onbinde biri büyüklüğünde demir içeren kristal parçacıkları olduğu ve 10 ile 100 milyon arasında değişen miktarlarda kuşların kafatası kemiği ile beyin zarlarının arasında bulundukları tespit edildi. Bununla birlikte bu kuşların jeomanyetik alanı görüp görmedikleri veya manyetik alanı ne tür bir duyu olarak algıladıkları aydınlatılması gereken noktalar olarak kaldı.
Geçmişi ve insanla ilişkisi:
Bu kuşlarla insanoğlunun dostluğu çok eskilere dayanır. Haberleşmenin en güvenli ve süratli yapılmasının gerektiğine inanıldığı günden bu yana insanlar,yabani güvercinlerle haşır neşir olmuşlardır ve onları evcilleştirmişlerdir. Çok az masrafla İ habercilik yapan yabani güvercinlerin, haber taşıma etkinliği ve posta kuryeliği görevi, haber iletim teknolojilerinin geliştirilmeye başlandığı evvelki asrın sonlarına doğru azalmış; ancak insanoğlunun bu kuşlara olan yakın ilgisinde bir azalma olmamıştır.Kullanılan kuş türü tahtalı veya onun evcilleştirildiği türdür. Kuşların insanoğluna olan güveni, insanoğlunun bazı güvercin türlerinin soyunu tüketmeye başlaması ile birlikte azalmış olsa da bu kuşlar, insanoğlu ile yakın temasını sürdürmüşlerdir. Posta güvercini olarak haber taşıma işlevini yitiren güvercinler, besin kaynağı olarak da yüzyıllar boyu insanoğluna hizmet etmişlerdir. Bu nedenle Amerika da dahi
1900lü yılların başında tahtalı kuşunun soyu aşırı av baskısı nedeniyle tükenmiştir. O zamanlar tahtalının nüfusunu bugünkü sığırcık nüfusu ile karşılaştırmak mümkün iken, günümüzde sadece resimlerini görme şansımız bulunuyor.
İnsanoğlunun doğal varlıklara olan acımasızlığı günümüze gelinceye kadar son sürat ede gelmiş ve bugün de mavi güvercin, tahtalı ve üveyiğin soyu tükenme tehdidi altına girmiştir. Canlı türlerinin soyunun tükenmesi demek, insanoğlunun soyunun da tükenmeye doğru kaydığını bize gösterir. Eğer insanoğlu kendi soyunu korumak istiyorsa, soyunu tükettiği canlı türlerine, yenilerini eklemekten vazgeçmelidir.
Yerel Adlar :
Alakanat,göde,hopal,alaboyun,büyük güvercin, tahtalının diğer yerel adlarıdır.
Denizli\'de,Uşak\'ta,Bilecik\'te kırsalda büyük güvercin,yaban güvercin,yabani güvercin,orman güvercini,böyük gövercin,goca gövercin,gocagöğercin ,Denizli: alakanat (wolfkenan),
Uşak,Konya: göde güvercin diyorlar....(wolfkenan)yerel adlarıda kullanılmaktadır.
Kıbrıs : fassa deniyor... (Birgök)
Eskiden kuskuğuk diye de adlandırılırdı...
Hopal kimi yörelerde verilen yerel addır ve bir dönem Ardahan\'da
tahtalı güvercinlerin yoğun olarak yaşadığı bir köy adıdır.
1930 larda kuraklık sebebiyle kuşların köyü terketmesinden dolayı koyun ismi
Kuşuçmaz olarak değiştirilmiş en son 2007 de köye Güzelyurt ismi verilmiştir.
Ses-Ötüşü :
Sesi; boğuk,ritimli ve tekrarlıdır.
Ötüşü \"kuu-kuuu-ku, kuu-ku, kuu kuu\" şeklindedir.
Güvercin ve kumrular arasında en büyük olanı olan Tahtalı yurdumuzda yerli türdür .
Ses ötüşünü ses dosyasına yükledim ve buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz.
Bazı yurtdışı ülkelerde Tahtalı güvercin kuş ötüşü taklidi yarışmaları düzenlenerek bu kuşun Fransa ve İspanya\'da aşırı sevilmesi ilginçtir.
Ancak buralarda ağla toplayıp kuşları lokantalara satmaları,etinin lezzetli olması kuşun populasyonuna zarar vermektedir.(Cheese Peche Fransa uydu kanalı)
Tahtalı güvercin yatıştırıcı bir ses tonuyla kook kook diye ve cilveli ötüşüyle çalımlı yürüyüşü bütün aileye öz bir davranıştır.
Bu kuşların kâh yumuşayan, kâh baykuş sesini andıran ve yeknesak bir tekrarla insanın içini sıkan nağmeleri de tüm ailenin özelliğidir.
Kaynaklar
B.Görsel Ansiklopedisi ve Hayvan Ansiklopedisi.
İbrahim Hakkı,Admin Zaman,İlhami Kiziroğlu,Yavuz İşçen.
Ana Britanica.
Yabancı ve yerel kaynaklar,yabancı ve yerel siteler.
Ayrıca kuş dergileri,chese peche ve yaban uydu kanalı kayıtlı belgeseller.
Kendi gözlemlerime(1982denberi) dayalı eski kayıtlı belgelerim.(-wolfkenan)
Türkiye Kuşları Yeşil Atlas Kitabı
Global spread of bird flu, 2006. (Image by Shizhao.Gnu)
Wikipedi.