Pazar tatilini bulutlu hava nedeniyle evde geçirmek zorunda kaldım. İkindiye doğru bahçe ile uğraşmak da keyifliydi.
Önce eve yakın muz üzerinde kalan son hevengi kesip, olgunlaşması için sarı elmaların olduğu bir poşetle mutfak dolabının üzerine kaldırdık. Hafta sonuna doğru olgunlaşmaya başlayan muzları sizlersiz de olsa, afiyetle yiyeceğiz. :) Daha sonra bahçenin içine doğru ilerleyip avarlıkların (Osmaniye\'de bahçede yetiştirilen sebzelere avarlık denir. Bazı yerlerde bostan dendiği gibi bir şey.) bakımını yaptık. Bakım işi biraz çapa, biraz ot ayıklama ve gerekenleri sulama ile bitti. O kadar emeğin karşılığı da olmalı diyeceksiniz. Körpe körpe ıspanak, roka, tere, maydanoz, marul ve aralarındaki ısırganlardan topladık. Son demini yaşayan bal kabağı tazelerinden üç tanesini kopardık. Sepetin biri sebzelerle dolarken, diğerine meyvalar toplamaya koyulduk. Mandalin, king mandalin, göbekli portakal, misket portakal, tatlı limon, ekşi limon, hambelis (Mersin\'nin aşılı olanı), ayva, nar ve elmadan akşam nevalesi olacak kadarını da ikinci sepete doldurduk. O saate kadar etrafımızda uçan ve ötüşen onca kuşun arasından, ikindi sonrasına doğru çıtkuşunun ötüşü ile kanım depreşti. Ufak yaramazın iyi bir fotoğrafını çekememiştim ve o an bahçede olan babama rağmen bu bir fırsat olabilirdi. Babama rağmen dedim, babam, fotoğraf çekmeme biraz asabi yaklaşıyor. Bahçenin en ucunda olunca, cep telefonu ile evi arayıp, sepetlerle eve dönen Alperen\'den makine ile gelmesini istedim. Işık avantajını iyice kaybetmiş olmamıza rağmen yanaştık mersin ağacı yakınında, komşu duvarı üzerindeki çıtkuşunu çekmeye. Kendimizi o kadar kaptırmışız ki, yoğun bulutların arasında az da olsa görünen güneşin, kısa sürede ufukta kayboluşunu bile zor farkettik. Karatavuk ve arapbülbüllerinin akşam telaşlı ötüşlerine kızılkuyruk ve serçelerin daha düşük dozdaki sesleri karışırken evin yolunu tuttuk. Akşam yemeği olarak bahçeden toplanan salamura asma yapraklarından sarılan sarmalar ile yine bahçenin ürünlerinden oluşan salata karşıladı bizi. Yanında da yine bahçenin ürünü ıspanak. Ve de sarmaları sarıp yediğimiz yeni sulandığı sofradan çıkarılmış yufka ekmekler. İçecek olarak da ev imalatı buz gibi şalgam suyu. :)
Bu satırları yazdığım şu sıralar masaya bahçe meyvalarından oluşan tabak geldi. Yanında haşlanmış Osmaniye fıstığı olduğunu da söylemezsem haksızlık olur. :)
Biraz gözlem, biraz güncel yaşam kattım bugünkü yazıma. Umarım farklılık katmışımdır bu akşamki keyfinize. Sevgi ve selamlar olsun dostlar.
Gözlem süresi; 1 saat