Sabahın ilk ışıklarıyla saat 06:30 gibi Bafa Gölündeydim, sesleriyle günü karşılayan çok fazla sayıda arıkuşu vardı her yerde. Arı kuşlarını görünce diğer türleri bile unuttum diyebilirim. uzun bir süre sadece onlarla ilgilendim. Eş seçimi diyeceğim artık, dişilere sunum yarışı vardı. Her ağaç, yol kenarındaki bitkiler hatta yol üzerileri bile arıkuşlarıyla doluydu. İnanılmaz avcılar gerçekten. Uzunbacaklar, Angıt\'ın sürekli bağırması, Mahmuzulu kız kuşlarının alarm sesleri gerçekten muhteşemdi. Bafa yavaş yavaş yokoluyor. Kuşlardan fazla büyükbaş hayvanlar vardı desem yeridir. Her yerde inekler, koyunlar, keçiler. Her metrekareyi işgal etmiş durumdaydılar. Yazlıkçıları pikniğe saldığınız gibi bir durum. Her yer gübre ve idrar kokusu, bunun sonuçlarıyla (olasılığın içinde) göl gitgide ölüyor, bütün pislikler gölde ve orada yaşayan halk bunu benimsemiş durumda ve durumun gidişatını kestiremiyorlar. Yokolmadan görün Heraklia antik kentini, Latmos dağlarında yaşayan ilk insanların mağara resimlerini, Tavşancıl için arada sırada uğrayan Trakuşcuları... hepsini birarada görebilirsiniz. Kapıkırı tarafında restaurantlar ve konaklama hizmetleri vardır. Ailecek gelinebilecek yerlerden birisidir. Tarihi seviyorsanız, buraya bayılacaksınız.
Yaklaşık 7 saate yakın süren gözlemimi bitirmek zorunda kaldım, 2 tam dolu pilim bitti ve 64Gb hafıza kartım tamamen dolmuştu. Parantez içinde Bafa kış aylarındaki türleriyle daha güzel. Havalar ısındıkça türler azalıyor gibi geldi bana. Yüksek yerlere çıkıyorlar.
Gözlem süresi; 7 saat