Uzmanlara göre Amerikan Ulusal Havacılık Dairesi (Federal Aviation
Administration (FAA)) kuş-uçak çarpışma raporlarını sıkı takip edemiyor ve
gerçekleşen çarpışmalar sonrasında inceleme yapan ekibin de genellikle yaban
hayatı bilgisine sahip olmayan kişilerce yapıldığı belirtiliyor.
FAA hava alanlarının yaban hayatı ile başa çıkabilecek plânları ve
FAA müfettişlerinin yaban hayatı hakkındaki uzmanlıkları yetersiz. Kuşlarla
uçakların çarpıştığına dair raporlar geçen 20 yıl içinde 5 katına çıktı.
Çarpışma riski yaratan türlerin populasyonlarının artması hava alanlarını
güvenli hâle getirmeyi adeta bir yarış haline getiriyor.
FAA 1960 lardan itibaren araştırma sonuçlarını ve teknolojiyi
kullanarak ve eğitim programları düzenleyerek probleme bütüncül olarak
yaklaşıyor.
FAA, müfettişlerin çarpışma sonrasındaki incelemeler sırasında
takip etmesi gereken genel işlemleri tamamlayarak yayınlamış ve yeni
gelişmeleri de bu raporlara ekleyerek hava alanlarında yaban hayatı kontrolü
yönetmeliklerini geliştirmiş.
FAA’ya göre 1990 yılında 2166 olan vaka sayısı 2011 yılında 10483’e
yükselmiş. Kuş-uçak çarpışmaları uçakların motor, ön cam ve seyirle ilgili
ekipmanlarında meydana gelen hasarlar sonucunda yılda 123 milyon dolar maliyete
neden oluyor.
Uzmanlar 8 hava alanında 108 çarpışma raporuna ulaşmışlar; ancak bu
vakaların FAA’ya bildirilmediğini belirlemişler. Diğer hava alanlarının durumu
ise bilinmiyor. Durum Türkiye'de de aynı. Bugüne kadar sorunu bütünüyle ortaya
koyan bir çalışma henüz yapılmadı. Hava limanı çalışanlarının yaşanan bu
vakaları bildirmemesinin sebebi ise böyle bir zorunluluğun olmaması.
FAA hava alanlarında yaban hayatı zararlarını azaltmak için
1997’den 2011’e kadar hava alanlarına toplam 458 milyon dolar aktarmış.
Önümüzdeki 20 yıl içinse 366 milyon dolar harcanması öngörülüyor.
FAA kuş-uçak çarpışmalarının tehlikeleri ile ilgili olarak
pilotlara da bir eğitim programı hazırladı. Bunun yanında geliştirilen kuş
radarları Seattle, Chicago (O’Hare), New York (JFK) ve Dallas/Fort Worth hava
limanlarına yerleştirilmiş.
Hava alanlarında alınması gereken diğer önlemlerse üreme alanlarını
azaltmak, birikmiş drenaj sularını tahliye etmek, yiyecek kaynaklarını ortadan
kaldırmak olarak sıralanıyor. Bunun yanında Kanada Kazı’nı (Branta canadensis)
uzaklaştırmak için kimyasal sipreyler, gürültü çıkarıcı aletler ve lazer
tabancalarının kullanılabileceği belirtiliyor.
Amerika’da bu kazalara konu olan türlerin %90’ı koruma altında olan
türler. FAA’ya göre genellikle göçmen olarak yaşayan Kanada Kazı’nın yerleşik
popülasyonları son 20 yılda sayılarını 4’e katlamış.
Türkiye’de de hava alanlarında uzmanlardan ekipler oluşturarak her
türlü vaka uluslararası süreçlere göre takip edilmeli, raporlar standart bir
şekilde tutularak ilgili birimlere bildirilmelidir. Her bir hava alanında
sorunun kapsamı belirlenmeli, ardından çözüm önerileri masaya yatırılmalıdır.
Kaynak: http://travel.usatoday.com/flights/story/2012-08-23/Report-Bird-strike-data-for-planes-is-skimpy/57257818/1?goback=%2Egde_2119807_member_153323659
http://www.cozumekoloji.com/index.php/blog/118-ucak-kus-carp-smalar-n-uzmanlar-degerlendirerek-her-tuerlue-vaka-raporlanmal
Fotoğraf: murat çalışkan
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU