Ağustosun 12 si salı günü Ekrem Yanık (aqua) ve ben Mehmet Hanay (paradax) havanın kapalı olmasına aldırış etmeden (ve de Ekrem abinin Canona geçtim uçan bi kuş bul bana ısrarlarına dayanamadığımdan) Mogan ın yollarını tuttuk...
Mogana vardığımızda klasik rotamızı takip etmemize şiddetli yağan sağanak yağmur izin vermek istemese de yolumuzdan dönmedik ...Rotamızı tamamlayıp aracımıza sarılan çamurları ata ata moganın Gölbaşı istikametine doğru hareket ettik...Ekrem abiyi \"gel sana uçar yalıçapkını çektireceğim \" diye kandırıp moganpark yakınlarına konuşlandık... Sağımızdan solumuzdan geçen yalıçapkınlarının ardından Ekrem abinin \"net mi \" sorularına verilen \"değil\" cevaplarıyla zaman su gibi akıp gitti...
Bu esnada bize doğru yaklaşan martılarla her türlü uçar kuş antrenmanından geri kalmadık.... Ancaakkkk...bir kaç dönüşten sonra bize doğru yaklaşan arkadaşı çekerken sorduğum \"abi bu niye kara \" sorusuna karşılık Ekrem abinin \"martı değil senin talihin kara \"cevabını verişinin hemen ardından çektiğimiz karelere makinadan baktığımız an kendisinin sarf ettiği (buradan yazamayacağım) sevinç cümleleri işitilmeye değerdi....
Mogan yine yapacağını yaptı ve de bizi Kara sırtlı martıyla tanıştırdı...Kara sırtlı martıyı belkide kısa bir süre Mogan da ağırlamanın verdiği gurur ve de fonu saz olan kara sırtlı fotolarının verdiği şaşkınlıkla evin yolunu tuttuk....
Mehmet Hanay (paradax)