Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün, çiftlik
şartlarında yetiştirilip doğaya salınan kekliklerin doğal ortamlara
adaptasyonu, yaşama ve üreme oranlarının tespiti üzerine yaptığı bir
çalışmadır.
Çalışmaya ait makale aşağıdaki gibidir, ilgili linklerden de
incelenebilir.
Yapılan çalışma sonucunda elde edilen bulgulardan, çiftlik şartlarında
insan eliyle yetiştirilen kekliklerin doğaya adaptasyonlarının başarısız olduğu
görülmüştür. Farklı araştırmacılarda benzer bulgu ve sonuçlar bildirmişlerdir.
Bu başarısızlığın en önemli nedeni salınan hayvanların evcil olmaları ve
kendilerini doğal düşmanlarına karşı koruyamamaları olarak belirlenmiştir.
Doğal keklik stoklarının azaldığı bölgelerde keklik salımı yerine populasyonun
korunmasının daha etkili olacağı düşünülmektedir.
Keklik türleri Galliformes ordosuna ait canlılar olup gerek besin ve
gerekse avcılık sektöründe önemli bir yer işgal ederler. Keklik türlerinin
doğal ortamda aşırı avlanma, çevresel kirlilik, yasam alanlarının daralmasın
gibi birçok sebepten dolayı sayıları hızla azalmakta, bu ihtiyacın giderilmesi
yetiştirme ile karşılanmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde ve diğer birçok ülkede
azalan keklik populasyonunu dengelemek için çiftliklerde yetiştirilen keklikler
doğaya bırakılmaktadır.
Ülkemizde özellikle Orman ve Su İsleri Bakanlığı, bazı özel sektör
kuruluşları ve sivil toplum örgütleri son yıllarda doğaya farklı hayvan türleri
özellikle de keklik ve sülün salmaktadır. Bakanlığımız verilerine göre
2001-2011 yılları arasında Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 152868 adet
keklik ve 129227 adet de sülün yetiştirerek doğaya salınmıştır.
Orman ve Su İsleri Bakanlığı tarafından doğal populasyonun artırılması
amacı ile kontrol altında yetiştirilip doğaya salınan kekliklerin, doğal
ortamlarına adaptasyonları hakkında ülkemizde yapılmış bilimsel bir araştırma
bulunmamakta olup bu çalışma ülkemizde yapılmış tek araştırmadır.
MATERYAL VE METOT
Araştırmada, 5 aylık 50 adet dişi ve 50 adet erkek kınalı keklik
(Alectoris Chukar Chukar) kullanılmıştır. Hayvan materyali Orman ve Su İsleri
Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ne ait AFYON-Suhutta
bulunan keklik üretme istasyonundan sağlanmıştır.
Araştırma, Antalya ili Elmalı ilçesi sınırlarında bulunan Sedir Araştırma
Ormanında yürütülmüştür. Alan korunan bir bölge olup avcılık ve insan
faaliyetleri bulunmamaktadır.
Hayvanların doğada izlenebilme ve tanınabilmesi için bacaklarına renkli
halkalar takılmıştır. Ayrıca 9 dişi ve 6 erkek bireye radyo vericileri
takılarak izlenmiştir.
Haftalık yapılan gözlemler ile yasayan ve ölen birey sayıları tespit
edilmiştir. Salınan 100 birey 18 hafta içinde doğal düşmanları tarafından
avlanarak tamamen yok edilmiştir.
Gözlemlerde yasayan bireylerin dışında ölen bireylerin ölüm nedenleri de
belirlenmeye çalışılmıştır. Gerek yasayan bireyler izlenirken gerekse ölen
bireyleri belirlemek için yapılan saha taramasında bulunan keklik ölüleri ya da
izleri incelenerek ne tür hayvanlar tarafından avlandığı belirlenmiştir.
Ölümlerin iki farklı yırtıcı türü tarafından yapıldığı tespit edilmiştir.
Birincisi yırtıcı kuşlar ki, en önemlisi kızıl şahinler diğeri ise büyük
memeliler ki, bunlarda vaşak ve tilkilerdir.
Yapılan çalışma sonucunda elde edilen bulgulardan, çiftlik şartlarında
insan eliyle yetiştirilen kekliklerin doğaya adaptasyonlarının başarısız olduğu
görülmüştür. Farklı araştırmacılarda benzer bulgu ve sonuçlar bildirmişlerdir.
Bu başarısızlığın en önemli nedeni salınan hayvanların evcil olmaları ve
kendilerini doğal düşmanlarına karşı koruyamamaları olarak belirlenmiştir.
Doğal keklik stoklarının azaldığı bölgelerde keklik salımı yerine populasyonun
korunmasının daha etkili olacağı düşünülmektedir.
Keklik populasyonlarının tamamen yok olduğu ya da keklikler için uygun
habitatlara keklik kazandırmak için yapılacak yerleştirmelerde kullanılacak
bireylerin yetiştirilmesi ve salım teknikleri üzerine yeni çalışmalar yapılması
ve daha uygun yetiştirme ve salım tekniklerinin belirlenmesi doğru olacaktır.
Bu bağlamda üretme istasyonlarında doğal şartlara yakın ve insan ile
ilişkisinin minimize edildiği bir üretim sekli uygulanabilir. Ayrıca salım
teknikleri de araştırılarak, farklı yaş ve mevsimlerde salım denemeleri
yapılmalı ve uygun salım yaşı ve mevsimi belirlenmelidir. Ancak bu çalışmalar yapılana
kadar yapılacak salımlar da bölgelerin belirlenmesinde kekliğin doğal
düşmanlarının olmadığı ve/veya az olduğu bölgeler seçilir ise yasama
oranlarının artabileceği düşünülmektedir. Keklik yerleştirme çalışmalarında,
populasyon büyüklükleri yeterli olan farklı bölgelerdeki doğal sürülerden, sürü
dinamiklerini bozmadan yakalanacak kekliklerin kullanılmasının çok daha
başarılı sonuçlar vereceği de düşünülmektedir.
https://www.facebook.com/conservationecologist/posts/575288112646772
http://journals.tubitak.gov.tr/zoology/abstract.htm?id=18097
http://journals.tubitak.gov.tr/zoology/issues/zoo-16-40-2/zoo-40-2-16-1506-5.pdf
http://baoram.ogm.gov.tr/Yayinlar/Broşürler/Doğaya%20Salınan%20Kekliklerin%20(Atectoris%20sp)%20İzlenmesiyle,%20Yaşama%20ve%20Üreme%20Oranlarıyla.pdf
http://baoram.ogm.gov.tr/Yayinlar/Broşürler/Doğaya%20Salınan%20Kekliklerin%20(Alectoris%20sp.)%20İzlenmesiyle,%20Yaşama%20ve%20Üreme%20Oranlarının%20Belirlenmesi.pdf
Fotoğraf: porlisb/ Sacit Bulut