Pazar sabahları erken saatlerde çalan telefonlar ya demiryollarında bir sorun olduğunun veya bir kuşçunun Filyos’a doğru yola çıktığının habercisidir. Allah’tan ikinci seçenek oldu ve Tuncer Tozsin (Tuncerto) yolda olduğunu ve acilen dışarı çıkmamı, beni alacağını söyledi. Saat 09:30 sularında Filyos’a ulaştı ve önce limana uğrayıp tepeli patkalardan birkaç poz aldık, martılardan renkli bir şey olmayınca denizi tarayıp deltaya geçmeye karar verdik. Hedef türümüz olan ötücü kuğular deltanın doğusundaki Sazköy taraflarında konakladıkları için Filyos cihetini pas geçtik ve alana ulaştık. Tuncer Tozsin 13 bireyden oluşan ötücü kuğuları izlerken bende denize yöneldim. Yaklaşık binin üzerinde bahrinin ve binlerce martının arasında dalgıç ararken iki farklı ördeğin bir arada gezdiğini fark ettim. Biraz yaklaşmalarını beklerken teleskop getirmediğim için pişmanlığım her geçen saniye arttı ama sonunda fotoğraf alınacak mesafeye gelip birkaç poz verdiler. Böylece TR sınırları içinde ilk KARA ÖRDEK fotoğrafları çekilmiş oldu. Kara ördek ve ona eşlik eden sütlabiyi izlerken üzerlerinden bir anda geçen bir korsan martıya önce dürbünü, sonra makineyi doğrultsam da işe yarar bir poz almak mümkün olmadı, ancak normal bir korsan martı olmadığını söylemek mümkündü yapısından. Uzun kuyruklu veya küt kuyruklu korsan fotomuzda var ama hangisi bilemiyorum:) Dönüş yolunda denizle arasında kumsal olan gölette 2 sütlabi, kuğular arasında gezinirlerken görüldü ve fotoğraflandı. Balabanı saz taklidi yaparken izlemek keyifliydi. Tuncer Tozsin’e Pazar keyfi yapmama izin vermediği için teşekkür ederim:) Yazı ve Fotoğraflar: Mustafa Erturhan (demokritos)