TR EN
TR EN
Belgeli Tür 505
Fotoğraflar 92806
Gözlemler 9860
Videolar 1348

Kara akbaba / Cinereous Vulture / Aegypius monachus

Id:151 | Kodu: 2550 | A | g, H
Kara akbaba
Oca
20
Şub
28
Mar
31
Nis
48
May
53
Haz
70
Tem
128
Ağu
67
Eyl
74
Eki
104
Kas
48
Ara
30

Yaşam Alanları

Biyolojik Bilgiler

boyu

100-110 cm

kanat açıklığı

250-295 cm

ağırlığı

7.000 -12.500 gr

Kuluçka Süresi | 55 gün
Yumurta Sayısı | bir adet

Editör Bilgileri
Kuş Türü | Akbabalar
Tür Yetkilisi | atmacamana
Tür hakkında ilk derleme | 7.08.2007
En son güncellemeyi yapan |
Son güncelleme | 11.06.2023
Güncellenme sayısı | 37

Video
Kara akbaba video

Video
Video

Benzer Türler

Açıklama :

KARA AKBABA (Aegypius monachus) Eurasian Black Vulture RAHİP AKBABASI - ESMER AKBABA - BÜYÜK AKBABA Literatürde belli zamanlarda kullanılan isimlerdir. Fransızcada : Vautour moine İngilizcede : Black Vulture Almancada : Mönschsgeier İtalyancada : Avvoltoio nero Avrupa\'nın en büyük akbabasıdır.Erkek ve dişi aynı renklerdedir.Koyu kahverengi görünüşü ile ESMER AKBABA, iriliği nedeniyle BÜYÜK AKBABA adını almıştır. Başı açık renklidir ve üzerinde koyuluklar serpiştirilmiş durumdadır. Gözün etrafında ve gerdan ile başın arkasındaki lekeler kahverengi-menekşe rengi arasındadır.Kanatları çok geniş ve uzundur.Kuyruğu buna göre oldukça kısa olduğundan yerde durduğunda kanatlarından genellikle görünmez. RAHİP AKBABA\'nın boynunda rahiplerin yakalığına benzeyen bir yakalık olduğundan bu adı almıştır. Karın kısmı da sırtındaki renkleri içerirsede, ayrıca soluk kahverengi boyuna lekeleri vardır. Gençleri ; baştaki tüyleri kıl biçiminde ve siyahtır.Tüm rengi erginine kıyasla daha koyudur.Yakalığı siyahtır ve karnındaki boyuna lekeler olguna kıyasla daha belirsizdir.


Tanımı :

Habiatı :

Geniş uçuş aralığı, rakiplerine belirgin baskınlık ve yayılma eğilimi göstermesi sayesinde diğer türlere avantaj sağlar. Buna rağmen az ve düzensiz besin kaynakları ve değişken hava şartları yüzünden ciddi bir yaşam mücadelesi vermektedir. Besin aramak için yarı çöller ve bozkırlardan çok sayıda otlak hayvanı besleyen çayırlıklara ve hatta çıplak dağlık alanlara kadar değişik açıklık alanları kullanan Kara Akbaba, genellikle Avrupa’da 1.000 m, Batı Palearktik’in Asya kısmında ise 2.000 m den aşağıda ürer. Genellikle yüksek ormanlarda ağaç tepelerini yuva yeri olarak seçer, sarp kayalık ya da dik yamaçlarda da yuva yapar, her zaman yüksek ağaçları tercih ettiği söylenemez. Besin arama ortamında dayanıklı ağaçlardan oluşan orman örtüsü, özellikle çam (Pinus), ardıç (Juniper) ya da çeşitli meşe (Quercus) türleri genellikle tercih edilir. Mallorca’da olduğu gibi bazen açık kayalık alanlar da tercih edilebilir. Kayalık alanlar ve ormanların tepesinden düz alanları ve ovaları izlemek bazı bölgelerde önemli miktarda besin kaynağı sunabilir. Deniz kenarları, sulak alanlar ve kapalı denizler çok tercih edilmez. İnsan tarafından bozulmuş ve kullanılmış arazilerden kaçınır. Tünemek ve yuvalamak için geniş kaldırma kuvveti olan hava akımlarının sayesinde inişin ve kalkışın kolay olduğu yerleri tercih ederler, havalandıktan sonra ise uzun mesafeler ve yüksek irtifalarda hava hakimiyetini büyük bir ustalıkla kullanırlar. Yerdeki hareketleri de güçlü ve hızlıdır fakat çoğunlukla açık ve serbest alanları tercih ederler. Çok güçlü ve dayanıklı bir tür olmasına rağmen beslendikleri habitatların küçülmesi nedeniyle populasyonları tehdit altındadır.


Yayılışı :

Batı Palearktik’in orta aşağı enlemlerinin bulunduğu dar şeritte, çoğunlukla karasal fakat bazı durumlarda Akdeniz ikliminde, hatta sıcak okyanus ikliminde, yükseklik olarak ise ılıman ve daha yüksek orman bölgelerinde bulunur. 2012 BİLİMSEL ÇALIŞMA RAPORU : Kaynak 3 Kara akbaba dünya çapında \"near threatened\" olarak sınıflandırılmıştır. Türün sayısı İspanya\'da artmış olsa da diğer popülasyonlar Avrupa ve Asya\'da ciddi şekilde azalmıştır. İspanya\'dan sonra Avrupa\'daki en büyük kara akbaba popülasyonu 50-200 çift ile Türkiye\'dedir ve bilinin tüm koloniler orta kuzeybatı Anadolu\'dadır. İspanya\'daki durumun aksine yüksek üreme başarısına rağmen Türkiye\'deki popülasyon stabil kalmıştır. Dağılımlarının batı bölgesinde erişkin kara akbabalar yerleşiktir ve göç etmezler. ispanya\'da ve Yunanistan\'da çoğu genç bireyin sınırlı bir dağılım sergilediği gözlenmiştir. Tezat olarak Orta Asya, MOğolisan ve Çin\'e kadar doğudaki popülasyonlarda sadece gençler değil, erişkin bireylerin de üreme ve kışlama alanları arasında göç ettikleri tespit edilmiştir. Yırtıcı kuş popülasyonları daha çok erişkin ölümlerinden etkileniyor olsa da genç ölümlerin de popülasyon üzerinde önemli bir etkisi vardır. Dolayısıyla yuvayı terk eden yavrular hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğimiz Türkiye\'deki kara akbabaların kaderini anlamak en büyük önceliklerden biridir.


Beslenme :

Genellikle leşle beslenir.Kurt, tilki gibi diğer yırtıcı hayvanlar için kullanılan zehirli etler akbabalar için ciddi bir tehdittir. Bu zehirli etler çoğunlukla diğer hayvanlara ulaşmadan akbabalar tarafından tüketilir. Zehir uygulaması yabani hayvanı öldürse bile, ölen hayvanın leşindeki zehir akbabaların da zehirlenmesine sebep olmaktadır. Kızıl Akbabalardan daha alçak ve daha ormanlık alanlarda besin ararlar. Güney İspanya’da yapılan bir araştırmaya göre Kara Akbabalar genellikle ölmüş memelilerle, özellikle ölmüş tavşan ve koyunla beslenirler. Fakat diyetlerinde böcek ve kertenkele de bulunur. Geyik ve yabandomuzu saylarındaki gözle görülür artış, onları bu hayvanların leşlerine de yöneltmiştir. Beslenme alanı yuvadan uzaklaştıkça, avlanma alanındaki farklılaşmadan dolayı farklı besinlere de yöneldiği gözlenebilir. Örneğin, kaplumbağa yedikleri bilinmektedir. Üreyen bir çiftin maksimum günlük besin ihtiyacı Haziran sonu-Temmuz başında 2,2 kg.dır. Başarılı bir çiftin yıllık besin ihtiyacı ise 600 kg.dır.


Biyolojisi :

Genellikle 5-6 yaşında üremeye başlar ve dağınık koloniler oluşturur. Tek yumurta bıraktığı büyük yuvasını çam meşe ve ardıç ağaçlarının tepesine yapar. Nadiren kayalıklarda da üreyebilir. Türkiye’de bilinen bütün yuvalar yaşlı Karaçam ağaçlarının tepesindedir. Şubat’ın başından Nisan’ın sonuna kadar sürmesine rağmen yumurtlamanın en yoğun olarak gözlendiği dönem Şubat’ın son haftasından Mart’ın başına kadardır. Her iki ebeveyn de kuluçkaya yatar. Kuluçka süresi 50-54 gündür. Yavru genellikle 100 günü yuvada geçirir. Uçmaya başladıktan 2-3 ay sonra yuvadan ayrılır. İnsan etkisi olmayan alanlarda üreme başarısı çok yüksektir (yaklaşık %90). Yavrular ebeveynleri tarafından sindirilmiş gıdalarla beslenirler.


Göçü :

Üreme bölgesi yakınlarında yaşamını sürdürür.200-300 km civarında seyirler yaptığı halkalama çalışmaları sonucu gözlemlenmiştir. Beslenme amacıyla yaptığı uzun seyahatleri göç olarak sayılmaz.


Popülasyonu:

Rahatsız edilme, yaşam alanı tahribatı ve azalan besin kaynakları nedeniyle sayılarında belirgin bir azalma söz konusudur. Dünya populasyonu 10.000 birey civarında olmasına rağmen Avrupa’da ciddi tehlike altında bir türdür. Tüm Avrupa’da en fazla 1.500 çift civarında olduğu tahmin edilmektedir. İSPANYA : 20. yüzyılda yaşam alanı tahribatı, yaban hayvanlarına karşı zehir kullanımı, azalan besin kaynağı gibi nedenlerle yaklaşık 290 çift kaldığı tahmin edilen populasyon etkin koruma .. çalışmaları ile 1.511 çifte ulaşmıştır. TÜRKİYE : 50-200 çift arasında olduğu tahmin edilen populasyon ile Avrupa’da ikinci sıradadır. PORTEKİZ : Bazı dönemlerde 1-2 birey kaydedilse de üreyen çift bulunmamaktadır. İTALYA : Soyu tükenmiş kabul edilmektedir, Sardunya adasında 3-5 birey bulunsa da üreme kaydı yoktur. YUNANİSTAN: Sadece Dadia ormanlarında 26 çift üremektedir. KIRIM : 3-5 çift KAFKASYA : 40-50 çift olduğu tahmin edilmektedir. Dağınık koloniler halinde üreyen Kara Akbaba’nın Türkiye’de 50 - 200 çift arasında bulunduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde en yoğun bulunduğu bölge 26 çift ile Eskişehir Türkmenbaba dağlarıdır. Türkiye’nin bilinen ikinci büyük kolonisi ise 7 çift ile Kızılcahamam (Ankara) ormanlarında bulunmaktadır. Bunların dışında Türkiye’de ürediği bilinen diğer alanlar aşağıda sıralanmıştır. Hamam Dağı (Eskişehir) 2-5 çift Murat Dağı (Uşak, Kütahya) 2-4 çift Kavaklı Dağı (Ankara, Bolu) 1-5 çift Doğu Karadeniz Dağları 0-10 çift Sarıkamış Ormanları 0-10 çift Şemdinli Vadisi 0-10 çift Ardahan Ormanı 0-5 çift Akdağ (Denizli, Afyon) 0-4 çift Sündiken Dağı 0-4 çift Kazankaya (Yozgat) 0-2 çift Dikmen Dağı (Ilgaz’ın batısı) 0-2 çift Acıgöl (Afyon, Denizli) Uludağ ( Bursa) 2012 BİLİMSEL ÇALIŞMA RAPORU - Kaynak 3 Yaş ile ilintili dağılımın hayvan popülasyonu dinamiklerinde önemli bir rol üstlendiği, üreme ve hayatta kalmayı etkilediği genel olarak kabul görmektedir. Bir çok yırtıcı kuş türü ilk yıllarında hayata geldikleri yuva alanını terk eder ve ancak bir sonraki üreme döneminde bu bölgeye geri döner. Bireylerin hareketlerini ve lokasyonlarını bilmek ve anlamak bir çok kuş türünün korunması için önemli rol oynamakta. Dağılım veya kışlama esnasında zehirlenme, vurulma ve elektrik çarpması gibi tehditler kuş nüfusunun azalmasında önemli düşüşlere sebep olabilir. Dolayısıyla koruma faaliyetleri dağılım alanlarında kuşların yüzleşebileceği tehditleri göz önünde bulundurmalıdır.


Davranışları :

KUR UCUSLARI : Yuvanın yakınındaki yüksek dönüş uçuşları sırasında bireylerden biri yukarıda ve diğerine yakın uçar, bütün hareketler uyumludur. SALDIRGAN DAVRANISLAR : Saldırgan davranışların çoğu leş başında gözlenmiştir. Bu yüzden Kızıl Akbaba’dan çok daha az sosyal olduğu söylenebilir. Leş başında birden fazla birey bulunduğunda genelde hepsi aynı andan beslenmez, beslenen kuş genelde diğerlerini yakın mesafede tehdit eder, uzak mesafelerde ise doğrudan saldırabilir. ESLER ARASI DAVRANISLAR : Leş başında, eşler yuvadaki gibi birbirlerini selamlarlar. Bu çiftler genellikle yakın temas halinde bulunurlar, birbirlerinin peşi sıra gezerler ve yan yana beslenirler. Yumurta bırakmadan çok önce eşler yuvada birbirleriyle zaman geçirmeye başlarlar. AİLE İÇİ İLİŞKİLER : Geceleri kuluçka ya da yavruyu koruma genellikle dişi tarafından gerçekleştirilir. İki ay boyunca yavruyu güneşten korumak amacıyla düzenli aralıklarla, bazen kanatları da açarak gölgelenir. Yavru yiyecek dilenmek için ses çıkarır, yavrular büyüdükçe ebeveynin gaga kenarına dokunarak kusmasını uyarır. KARA AKBABALARIN TÜRKİYE\'DEKİ HAREKETLERİNİN GPS TELEMETRİ İLE İZLENMESİ (Kaynak:3) Üç adet bir yaş kara akbabanın Türkmenoba Dağı - Eskişehir\'de tüylendikten sonraki hareketleri, bölgeleri ve yuva alanı tercihleri incelenmiştir. 2009 ve 2010\'da yuvada yakalanan yavrulara GPS-GSM vericileri yerleştirilmiştir. Uçuşun başlamasının ardından 105-148 günlük izleme sonucunda tüm kuşlardan toplamda 993 lokasyon alınmıştır. İzlenen kuşlar önceleri küçük alanlar tarayıp günde ortalama 10 km.den az hareket etmişlerdir. Göç etmeye başladıklarında günlük hareketleri 59.3 - 120.3 km.ye çıkmış ve genelde gün ortasında gerçekleşmiştir. Kuşlar yüksek irtifada, dik yamaçlarda ve daha ormanlık alanlarda konmayı tercih etmişlerdir. Verilerimiz gösteriyor ki Türkiye\'deki ilk yıl kuşlar Ekim ve Kasım\'da güneye, Arabistan\'ın orta enlemlerindeki çöl habitatlara göç etmekte ve göç sırasında 2765 km.civarında yol kat etmektedirler.


Yerel Adlar :

Bay Kara, büyük akbaba, esmer akbaba, kartal, rahip akbaba, uşak kapan, Kaynak : Anadolu Kuş Adları Sözlüğü - Merete ÇAKMAK- Mary IŞIN Kara akbaba- Koca Kartal / eskisehir ( miabjk) Genel akbaba adları; ak buba, ak bula, ala baba, çahavuz, dana kaldıran, hohor, kelkenez, kelkerkez, kerkez, zera http://www.kazimcapaci.com/kusadlari.htm


Ses-Ötüşü :

ERİŞKİNLERİN SESİ: Bazı araştırmacılar tarafından leş başında ve yuvada uzun saatler boyunca yapılan gözlemlerde herhangi bir ses duyulmamıştır. Buna karşın, bazı araştırmacılar leş başında çeşitli tıslama, homurtu ve karga sesine benzer sesler duymuştur. Kafes kuşlarının derin, sert “kokoko” ve artan bir “ghighighi” gibi sesler çıkardıkları gözlemlenmiştir (bu son ses başka araştırmacılar tarafından endişe belirtisi olarak betimlenmektedir). Yuva civarında rahatsızlık verildikten sonra havada dönerken derin gaklamalar da çıkardıkları duyulmuştur. Çiftleşme sırasında her iki birey de tıslamalar çıkarabilir. YAVRUNUN SESİ: Yavrunun besin isteme sesi, yuvada yalnız bırakıldığında çıkarılan yüksek perdeden sızlanan bir cıyaklama gibidir. Ritmik, sert, gırtlaktan gelen ve rahatsızlığı belirten bir gaklama ve tüylenmiş bireylerde kendini koruma amaçlı bir ıslık sesi çıkarıldığı gözlenmiştir. Uçmaya başlayan yavrunun çıkardığı besin isteme sesi ise kesilmeyen, güçlü ve yaklaşık 1 km mesafeden duyulabilen bir sestir, Kaya Kartalı Aquila chrysaetos gencinin sesini andırır.


Kaynaklar

1-Kuş Araşatırmaları Derneği - Akababalar Dosyası- 2005 ist.Ünv.Orman Fakültesi - Dç.Dr.Ertuğrul ACUN - Soyları Tükenme Tehlikesiyle Karşı Karşıya Bulunan Gündüz Yırtıcı Kuşlarının Korunmaya Alınması ve Buna İlişkin Hukuksal Düzenlemeler.Bozak matbbası - İstanbul - 1982 2- Türkiye ve Ortadoğu\'nun Kuşları http://www.ideefixe.com/Kitap/tanim.asp?sid=CPORZO6HJ6XDEFBUY801 3-Post-fledging movements of Cinereous Vultures Aegypius monachus in Turkey revealed by GPS telemetry Elif Yamaç & C. Can Bilgin ( Aralık-2012) (Kara Akbabaların Türkiye\'deki hareketlerinin GPS telemetri ile izlenmesi.Çeviri: B.Doğansoysal) 4- Kara Akbaba ve diğer akbaba türleri için yakından gözlem yapmak ve fotoğraf çekmek isteyen arkadaşlar Bolu-Dörtdivan ilçesinde Ornitofoto Derneği - UNDP İşbirliğinde Dünya Akbaba Vakfı tarafından desteklenen Akbaba Besleme İstasyon Şefi ile irtibata geçebilirler. M.Ali Bey +90 537 465 30 99


FOTOĞRAFLAR

Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Kara akbaba
Yeni Türler, Belgeli Tür Adedi : 505  
Copyright TRAKUS © 2008 - 2024 Türkiye'nin Anonim Kuşları: Sponsor ESİT