Pazar günü 20 derece sıcaklık vardı, hava bulutluydu ve yolculuğumuz süresinde yer yer yağmur yağdı. Mis gibi toprak kokusu, bölgeye ilk kez gitmemim verdiği heyecanla birleşince uzun süredir hissetmediğim şeyler hissettim. Şehirden uzaklaşında zamanı ve yoğun hayat temposunu unutuyor insan.
Ekipmanımı yanıma almamıştım, sadece bölgeyi keşif ve gezme amaçlı gelmiştim. Hamzabeyli Bulgaristan'la aramızdaki sınır kapısını barındıran bir bölge.
Yüksek ağaçlar zeminde akan bir dere, yosunlarla kaplı taşlar, likenlerle kaplı ağaç dalları içeren sessiz ve huzurlu bir mekandı.
El değmemiş bir görüntüsü vardı.
Aracı yol üzerine bırakıp yürüyerek devam ettik.
Günün olayıysa bence, Karaca görmem oldu. Hayvanat bahçesi dışında ilk kez doğal ortamında bir karaca gördüm.
Edirne'den sevgiler.
Gözlem süresi; 4 saat